Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/489 E. 2018/433 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/489
KARAR NO : 2018/433
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2017/1039
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı …Limited Şirketinin müvekkili ile dava dış …. tarafından kurulduğunu, müvekkilinin beş yıl süre ile müdür olarak seçildiğini, şirket ortağı olan … 22/09/2015 tarihinde şirket hissesini davalıya devrettiğini, 29/11/2015 tarihinde müvekkilinin yurt dışına çıkış yaparak 15/12/2016 tarihinde döndüğünü, bu sürede şirketin yeni ortağı olan davalı, müvekkiline haber vermeden müvekkilinin %50 olan hissesini %35 e düşürdüğünü, aynı şekilde sahte belge düzenleyerek kendisini on yıl süre ile şirkete yetkili müdür olarak atadığını, sahte imzalar kullanarak şirkete ait paraların çekildiğini, bu konuda C. Başsavcılına suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın halen devam ettiğini belirterek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, davalının kendisini müdür olarak atadığı toplantı tutanağında imzada sahtecilik yapıldığından davalının müdürlük görevinin kaldırılarak şirket ana sözleşmesi gereğince kendisinin beş yıl müdür olarak atandığından bu süre sonuna kadar müdürlük yetkisinin kullanması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/12/2017 tarihli dilekçesinde de; davalının sahte evrakla aldığı müdürlük yetkisini kullanmaya devam ettiğini belirterek tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; davanın, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin olduğu, davalının sahte imza ile kendisini müdür atadığı iddia edilmiş ise de söz konusu imzanın ve davalının müdür olarak atandığına dair kararın yasal olup olmadığı davanın konusunu oluşturduğu, yapılacak yargılama neticesinde bu durumun aydınlanacağı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Davalının kendisini müdür olarak atadığı toplantı tutanağında imzada sahtecilik yapıldığını, bu konuda C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, müdür olarak çıkardığı imza sirküleri ile başka işlemler de yaptığını belirterek davalının müdürlük görevinin askıya alınması gerektiğini,
04/02/2015 tarihli şirket ana sözleşmesi ile kendisinin beş yıl süre ile müdür olarak atandığını, bu sürenin dolmadığını, bu sebeple müdürlük yetkisini kullanılabilmesi açısından da tedbir kararı verilmesini ve bu kapsamda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, limited şirketin ortağı ve müdürü olan davalının, sahte imza ile kendisini müdür atadığı ve müdürlük yetkisini kullanarak şirket aleyhine işlemler yaptığı iddiasına dayalı haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması, kâr payının tahsili istemine ilişkindir.
TTK 640/3.bendi gereğince, şirket tarafından açılacak şirket ortağının haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması davası düzenlenmiştir. HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Şirket tarafından değil, ortak adına açılan iş bu davada, esasa ilişkin talep itibariyle tarafların sıfatına ve dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesinin ret kararı isabetli olup istinaf sebepleri yerinde değildir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26/04/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 362/1.f. maddesi uyarınca karar kesindir.