Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/460 E. 2018/1172 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/460
KARAR NO : 2018/1172
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2016/690- 2017/1101 E.K
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilleri tarafından ihyası istenen …Tic.Ltd Şti ve … Tic.Ltd.Şti aleyhine sosyal güvenlik hukuku ile ilgili olarak İstanbul Anadolu 2.İş Mahkemesi’nin 2012/1171 Esas sayılı dosyası üzerinden tespit davası açıldığını, sözkonusu şirketlerin tasfiye sürecine girerek sicilden terkin edildiğini ileri sürerek Tasfiye Halinde … Tic.Ltd Şti ve …Tic.Ltd.Şti’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu vekili, müvekkilinin yasa ve yönetmeliğe uygun davrandığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, ayrıca dava açılmasına neden olunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı tasfiye memuru …. vekili, tasfiyeye ilişkin hukuki sürecin tamamlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
1-Davacı tarafından İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinin 2012/1171 Esas sayılı dosyasında dava dışı şirketler ile SGK Genel Müdürlüğü aleyhinde 08/11/2012 tarihinde hizmet tespiti istemli dava açıldığı, yargılama sırasında davaya konu şirketlerin davaya dahil edilerek haklarında davanın görülebilmesi amacıyla her iki şirketin ihyası konusunda adı geçen mahkeme tarafından davacıya yetki ve süre verilmiş, dava verilen bu yetkiye dayalı olarak açılmıştır.
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …sicil nosunda kayıtlı …Ltd Şti ‘nin 02/06/2011 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …Dış Tic.Ltd.Şti ‘nin 16/10/2003 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, her iki şirketin tasfiye memurunun… olduğu görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 2 İş Mahkemesinin 2012/1171 Esas sayılı dosyasındaki davanın görülebilmesi için davaya konu her iki şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 2 İş Mahkemesinin 2012/1171 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması, infaz işlemleri ve ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak kaydıyla her iki şirketin ihyasına, şirketleri temsil etmek üzere son tasfiye memurunun görevlendirilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Tasfiye memuru vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; şirketlerin tasfiyesinin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, tasfiyede müvekkilinin kusuru bulunmadığını, iş mahkemesindeki davanın zamanaşımı geçtikten çok sonra açıldığını, işbu davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, ticaret sicil kaydı silinen şirketlerin ihyası istemine ilişkin olup, dosyaya getirtilen şirketin sicil kayıtlarında şirketlerin sicilden terkin edildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketlerin terkin olmadan önce merkez adresinin Kartal / İstanbul olduğu, buna göre mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu her iki şirketin terkin edilmeden önce tasfiye memurunun … olduğu, davanın niteliği itibariyle Ticaret Sicil Müdürlüğü yanında son tasfiye memurlarına karşı yöneltilmesinin zorunlu olduğu, davanın yalnızca Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı açılmıştır.
Ne var ki, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı gereğince, ilk derece mahkemesince, davacıya tasfiye memuruna karşı dava açtırıp eldeki davayla birleştirilmesi yoluna gidilmesi gerekirse de, ihyaya dayanak alacağın işçi alacağı olduğu dikkate alındığında bu usul aykırılığının mahkemece yargılama aşamasında davanın tasfiye memuruna tebligat yoluyla bildirilerek tasfiye memurunun davaya katılımı sağlanıp, savunma hakkı tanındığı ve bunun dışında hakimin yargılamayı en az giderle ve süreyle tamamlamasını sağlama yükümlülüğü de gözetildiğinde bu usul aykırılığı kararın kaldırılması gerekçesi olarak görülmemiştir.
Davacı tarafından tasfiye halindeki her iki şirket aleyhine sosyal güvenlik hukukuna dayalı olarak İstanbul Anadolu 2.İş Mahkemesi’nin 2012/1171 Esas sayılı dosyasında tespit davası açıldığı sabit olup, davacının bu taleplerinde haksız olduğu söz konusu bu davada değerlendirilecek bir durum olup, derdest olan bu davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından tasfiye halindeki her iki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, davalı tasfiye memuru vekilinin, istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tasfiye memuru vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.