Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/444 E. 2018/1148 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/444
KARAR NO : 2018/1148
KARAR TARİHİ: 18/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2017
NUMARASI : 2014/340- 2017/815 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında süregelen alım satım ilişkisinin olduğunu, müvekkilinin Türkiye çapında mağazaları olan perakende işinde tanınmış, nihai alıcılar nezdinde ticari itibari olan bir şirket olduğunu, müvekkiline mal tedariki sağlayan firmaların hem büyük miktarlarla satış yapmak hem de ürünlerini geniş kitlelere ulaştırarak teşhir etmek olanağına sahip bulunduğunu, bu anlamda müvekkilinin sektör genelinde olduğu gibi tedarikçi firmalara tarafların anlaşmaları dahilinde hizmet faturaları düzenlediğini, taraflar arasındaki ilişkinin ana sözleşme ve cari hesap çerçevesinde yürütüldüğünü, davalının cari hesaptan kaynaklı borcunu tüm taleplere ve hesap mutabakatına rağmen ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacının müvekkili aleyhine raf bedeli, insert bedeli, gondol bedeli, teşhir alan bedeli, mağaza açılış bedeli vs. adı altında tek taraflı faturalar düzenlediğini, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir hesap mutabakatı olmadığını, mutabakatta yer alan imzanın da müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, taraflar arasında 01/04/2009 tarihli satın alma sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça mutabakat belgesi sureti ibraz edilmiş ise de, imzaya davalı tarafça itiraz edildiğimden ve belge aslı sunulmadığından bu belgeye itibar edilmediği, davacı tarafından düzenlenen ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların sözleşme hükümlerine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, fatura dayanaklarının bulunup bulunmadığı konularında sektör bilirkişisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 109.502,30 TL alacaklı olduğu, davalının ise, ticari defterlerinde davacıya 32.041,93 TL borçlu gözüktüğü, taraf defterleri arasındaki farkın, davacı tarafından düzenlenen 50 adet, toplam 78.613,63 TL tutarlı içerikleri ciro primi, gondol ve reklam bedeli, insert bedeli, kampanya bedeli, alım iade faturası, satış primi içerikli faturaların davalı defterlerine kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, sözkonusu 50 adet faturanın dayanaklarının incelendiğinde, buna göre 50 adet faturadan 26 adet 38.284,18 TL tutarlı kısmının sözleşme hükümlerine uygun tanzim edilmediği, dayanaklarının davacı tarafça sunulmadığı nedeniyle talep edilemeyeceği, kalan 24 adet fatura tutarı 40.329,45 TL ‘lik kısmının ise bu faturaların sözleşmeye uygun olarak düzenlenmiş olması ve dayanaklarının ibraz edildiğinden davacı tarafça talep edilebileceği, bu durumda, davalının kendi defterlerinde 32.041,93 TL davacıya borçlu olduğu da dikkate alınarak 32.041,93 TL ile davacı tarafça dayanakları kanıtlanan ve sözleşmeye uygun düzenlenen 24 adet fatura tutarı 40.329,45 TL toplamı 72.371,38 TL alacak talebinin haklı olduğu, işlemiş faiz alacağının 999,13-TL olarak hesaplandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 72.371,38-TL asıl alacak, 999,13-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.370,51-TL alacak üzerinden iptali ile asıl alacak 72.371,38-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %17,75 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, davacı yararına icra inkar tazminatına, fazlaya ilişkin isteminin reddine ve koşulları oluşmadığından davalı yararına kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin düzenlediği tüm faturaların karşılıklı mutabakat sonucu düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının delil niteliğini haiz iken davalının defterlerinin delil niteliğine haiz olmadığını, müvekkilinin alacağını belgelerle ispat etiğini, bu nedenle davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulünün doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Dava, faturalara dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, taraflar arasında süre gelen alım satım ilişkisi çerçevesinde cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise, davacının tek taraflı olarak düzenlediği ve dayanağı bulunmayan faturalarla kendisini borçlandırdığını, cari hesap alacağının kabul edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Somut olayda uyuşmazlık, davacı tarafından düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı olmayan kampanya katılım bedeli, aylık ciro primi, gondol ve reklam bedeli, insert bedeli, satış primi, iskonto farkı, yıl sonu ciro primi, fiyat farkı, alım iade faturası açıklamalı faturaların taraflar arasındaki sözleşmenin satın alma koşullarına ve eki niteliğindeki promosyon takvimine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği ve her bir faturanın ne şekilde hesaplandığının ve dayanaklarının sunulması noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunda; uyuşmazlığa konu 50 adet, toplam 78.613,63 TL tutarlı içerikleri ciro primi, gondol ve reklam bedeli, insert bedeli, kampanya bedeli, alım iade faturası, satış primi içerikli faturaların her birinin incelenmesinde, iade faturalarına konu iade ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğini ispatlayan teslim belgesi yada belgede teslim alan imzası bulunmadığından bu iade faturalarından dolayı davacının alacak talep edemeyeceği, 116,25 TL tutarlı imha faturasına konu olan ürünler için davalının herhangi bir onayının bulunmadığı, fiyat farkı ve iskonto farkına ilişkin 2 adet faturanın düzenlenme nedeninin davacı tarafından açıklanmadığı gibi dayanak belgenin sunulmadığından bu fatura bedelleri istenemeyeceği, aylık ve yıllık ciro prim faturalarının taraflar arasında akdedilen satın alma sözleşmesine göre uygun düzenlendiği, 4 adet “mağaza içi aktivite geri dönüşü ” açıklamalı faturalar için nasıl bir aktivite yada hizmet verildiğinin açıklanamadığı, sözleşmede yer alan insert ve gondol bedellerinin düzenlenmesi, davacı taraf için sözleşmeden gelen bir hakkı ise de, aynı sözleşmede reklam bedeli istenebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından bu bedellerin talep edilemeyeceği, bahar kampanya katılım bedeli, kampanya bedeli, kış kampanyası katılım bedeli ve mağaza açılış katılım bedeli açıklamalı 4 adet faturanın sözleşme hükümlerine uygun olarak düzenlenmiş olması karşısında bu fatura bedellerinin talep edilebileceği, buna göre, 50 adet faturadan 26 adet 38.284,18 TL tutarlı kısmının sözleşme hükümlerine uygun tanzim edilmediği, dayanaklarının davacı tarafça sunulmadığı nedeniyle talep edilemeyeceği, kalan 24 adet fatura tutarı 40.329,45 TL ‘lik kısmının ise bu faturaların sözleşmeye uygun olarak düzenlenmiş olması ve dayanakları ibraz edildiğinden davacı tarafça talep edilebileceği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, uyuşmazlık hallerinde davacının ticari defter ve kayıtlarının geçerli olacağı ve kesin delil hükmünde olduğu hükme bağlanmış ise de, bu husus davacının ticari defterlerindeki kayıtların dayanaklarını gösterme ve belgelerini sunma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Başka bir ifadeyle davacı taraf, ticari defterlerinde yer alan uyuşmazlığa konu her bir faturanın sözleşmesel dayanağını ve dayanak belgelerini göstermek zorundadır.
Öte yandan, davacı tarafça, taraflar arasında hesap mutabakatı olduğunu ve buna ilişkin mutabakat belgesi sureti ibraz edilmiş ise de, bu belgenin aslı sunulamadığı gibi imzaya da davalı tarafça itiraz edildiğinden bu belgeye itibar edilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18/10/2018
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, istinafa konu edilen dava değerine göre karar kesindir.