Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/443 E. 2018/1285 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/443
KARAR NO : 2018/1285
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANINMAHKEMESİ :
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/770 Esas – 2017/1193 Karar
TARİH : 27/10/2017
DAVA : Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle, icra takiplerinden biri yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer takip yönünden davanın reddine dair verilen hükme karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine icra takip dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, bunlardan İst. Anadolu ….İcra Müd. …. E. sayılı dosyasındaki cari hesaba dayalı takipteki borcun müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı tarafla herhangi bir alışveriş içinde olmadığını, ayrıca İst. Anadolu ….İcra Müd…. E. sayılı dosyası ve İst. Anadolu …. İcra Müd… E. sayılı takiplerin dayanağı olan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İstanbul Anadolu l.İcra Hukuk Mahkemesine yapılan imza itirazının 2015/245 E., 2015/580 K. sayılı kararı ile 5 günlük gecikme nedeniyle süre yönünden reddedildiğini, bu nedenle menfi tespit davası açmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin züceaciye, hediyelik eşya türü İstanbul’un muhtelif yerlerinde dükkanlar işlettiğini, her dükkanın başında müvekkilinin duramadığını, dükkanlara mal alımlarını müvekkilinin kendisinin yaptığını, müvekkilinin … Şti. ile herhangi bir mal alışverişi, daha doğrusu borçlandırıcı bir işlem yapmadığını, bu şirketi de tanımadığını, ekonomik nedenlerle kapanan dükkanda …..’ in durduğunu, müvekkiline karşı başlatılan senede dayalı takiplerdeki senetleri müvekkilinin dükkanında çalışan …r’ in, müvekkilinin kaşesini kullanarak imzaladığını, senetlerin sahte imzaya dayalı olduğunu, bu hususta suç duyurusunda bulunulacağını, senetler üzerindeki imzaların incelenmesinde her birisinin farklı farklı imzalar olduğunun görüleceğini, bu konuda müvekkilinin imzası alınarak gerekirse optik ve grafolojik inceleme yapılmasını talep ettiklerini beyanla, müvekkilinin her iki takip yönünden takip borçlusu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı % 20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında özetle; davaya konu senedin … tarafından kendilerine teslim edilmesine karşın, senet üzerinde… imzasının yer aldığını, keza senedin kim tarafından imzalandığının müvekkili tarafından bilinmesine imkan olmadığını, ayrıca davacının davalı ile borçlandırıcı işlem yapmadığını, fatura almadığını iddia ettiğini, faturalara konu malların davacı işveren temsilcisine teslim edildiğine ilişkin ispat yükünün, icra takibinin kesinleşmiş olması nedeniyle kendilerine ait olmadığını, davacı tarafından icra takibi kesinleştikten sonra huzurdaki dava açıldığından borçlu olmadığının ispatı yükünün davacıda olduğunu, davacının davalı ile borçlandırıcı işlem yapmadığını ve faturalara konu malları teslim almadığını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ticari defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin kayıtlı olduğunu, teslim edilen malların faturalarının bulunduğunu, takibe konu senetlerin davacının cari hesap borcunun teminatı olarak alındığını, tahsilde tekerrür olmamak üzere teminat olarak alınan kambiyo evrakları takibe konulduğundan, davacı yanın davalı müvekkiline olan borcunun 29.471,45 TL olduğunu beyanla; imzanın davacıya ait olmaması halinde (davalının kötüniyeti bulunmadığından) davacının yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının davalıya 29.471,45 TL cari hesap borcu bulunduğundan davacının menfi tespit talebinin reddine, davacı aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmcsine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 27/10/2017 tarihli, 2015/770 Esas – 2017/1193 Karar sayılı kararında,”..Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün …ve İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı ve 16.03.2017 tarihinde davalı alacaklı tarafından bu takiplerden feragat edildiği, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün.. E. Sayılı dosyası ile cari hesap alacağı nedeni ile takip yapıldığı, itiraz edilmeyerek bu takibin de kesinleştiği, mali müşavir tarafından verilen rapora göre davacının kendi defterlerinde cari hesap alacağına konu faturaların işlendiği takip miktarı kadar cari hesaptan dolayı davalı alacaklıya borçlu göründüğü, davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus yapılan takiplerden davadan sonra feragat edilmiş olması nedeni ile davanın bu takipler toplamı olan 29.471,45 TL yönünden davanın konusu kalmadığı ve karar verilmesine yer olmadığı, cari hesap alacağı için yapılan takip olan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile açılan menfi tespit talebinin yerinde olmadığı reddi gerektiği, her ne kadar davacı ve davalı tarafından tazminat talebinde bulunulmuş ise de İİK’nın 72/3-4. maddesindeki tazminat şartlarının takip durdurulmamış olduğundan ve davalı alacaklını haksız ve kötü niyetli olduğuna dair dosyada delil bulunmadığından, tazminat taleplerinin reddine ve dava % 50 oranında redle sonuçlandığından harç ve yargılama giderlerinin bu oranda tahsiline karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davacı tarafından açılan İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün…esas ve İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarından davalı alacaklı tarafından feragat edilmiş olmak ile karar verilmesine yer olmadığına, davacının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik açılan menfi tespit talebinin reddine, davacı vekili ile davalı vekilinin şartları bulunmayan kötü niyet tazminat talebinin ayrı ayrı reddine kararı verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin ticari defterinde birebir kayıtlı olan faturaları, müvekkilinin dükkanında sigortasız çalışan … isimli kişi tarafından davalı şirketten alındığını, ayrıca cari hesaba dayalı icra takiplerinin dışındaki kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan icra takiplerinin dayanağı olan bonolardaki imzaları da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin yanında çalışan …isimli kişinin müvekkili adına kaşe yaptırarak imzaladığını, ….hukuka aykırı eylemlerinden dolayı Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/132 esas ve 2017/347 numaralı kararı ile resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı ceza aldığını ve cezasının kesinleştiğini, ..’in Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu ifadede, davalı şirketten kırtasiye mallarını kendisinin aldığını, bonoları kendisinin imzaladığını, özellikle de borcun kendisine ait olduğunu ifade ettiğini, müvekkilinin davalı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını,
Davalı taraf tacir olduğundan basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gerektiğini, hiçbir araştırma yapmadan … isimli kişiye mal teslim ettiğini, bu şahsın müvekkilinin sigortasız çalışanı olduğunu, mal alım satımı yapmaya veya herhangi bir imza atmaya yetkili olmadığını, davalı şirketin hiçbir araştırma yapmadan malı teslim ettiğini, müvekkilinin bu olaydan hiçbir şekilde haberi dahi olmadığını, bu sebeple de müvekkilinin bu borçtan dolayı sorumlu olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak talepleri gibi karar davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasında, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas ve İstanbul Anadolu….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları yönünden, icra takiplerinden feragat edilmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine karar verildiği, bu karar karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı tarafından davacı aleyhine cari hesap alacağı (Fatura) dayanak gösterilerek başlatılan İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası kapsamında açılan menfi tespit davasının reddine ilişkin hüküm bölümü yönünden kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Davalının takibe dayanak cari hesap alacağına ilişkin faturalar davacının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davacı, bu faturalara konu malları alan şahsın kendi çalışanı olduğunu beya-n etmekte olup, bu şahsın davacının işlerini yürüttüğü, tacir yardımcısı gibi hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Gerek faturaların davacının kendi defterlerinde kayıtlı oluşu, dosya kapsamındaki beyanlar dikkate alındığında, davacı adına ticari ilişkiyi yürüten …’in TBK’nın 547. maddesi anlamında ticari temsilci gibi hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bu şahsın en azından, mal almaya yetkili tacir yardımcısı olduğu sabittir. Bu durumda, davacının bu faturalar nedeniyle borçlu olmadığına dair iddiası yerinde değildir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 08/11/2018
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, istinafa konu tutara göre karar kesindir.