Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/438 E. 2018/1272 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/438
KARAR NO : 2018/1272
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2017
NUMARASI : 2017/164- 2017/1262 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, acente olan müvekkilinin davalı firma adına trafik sigorta poliçeleri düzenlediğini, ancak trafik sigorta poliçe prim bedellerinin ödenmediğini, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, poliçe bedellerinin davacı şirketin aracı şirketi olan dava dışı … Hizm.Ltd. Şti.’ne ödendiğini, buna ilişkin banka ödeme dekontlarının bulunduğunu, kaldı ki karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri peşin ödemeye tabi olup, sigorta poliçesinin makbuz yerine geçtiğini, poliçe asılları müvekkilinin elinde olduğuna göre, prim bedelinin ödendiğinin kabulü gerektiğini, davacı şirket yetkililerinin yapmış oldukları e posta yazışmalarında davacı şirketin dava dışı … Hiz. Ltd. Şti.’nden primi tahsil edemediklerini açıkça beyan ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince toplanan deliller doğrultusunda, davacının davalıya düzenlemiş olduğu poliçelerin peşin ödemeli poliçe olduğu, yine davalının aracı firma dava dışı …Sigorta Ltd. Şti.’ne ödeme yaptığı, davacı şirket çalışanının davalıya göndermiş olduğu e-mail yazışmalarında poliçeleri … Sigortaya yazdıklarını, prim alacağını bu şirketten tahsil edemediklerini, .. Sigortaya dava açılacağını beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin yetkisini aştığını, hukuki görüşte bulunduğunu, poliçelerde yer alan ödeme ibaresi bir karine olup, aksinin her zaman ispat edilebileceğini, davalının müvekkiline ödeme yapmadığını açıkça ikrar ettiğinden bu karinenin aksinin ispatlandığını, rapora itirazlarının karşılanmadığını, konusunda uzman yeni bir heyetten rapor alınmadığını, müvekkili ile dava dışı ….Ltd. Şti. arasında iş paylaşımı olmadığı gibi bunun genelge ile yasaklandığını, davalının sigorta alacaklısını bildiği halde müvekkiline ödeme yapmadığını, adı geçen şirketin müvekkilini temsil yetkisinin bulunmadığını, müvekkili adına ödeme alamayacağını, bu şirkete yapılan ödemenin müvekkilini bağlamadığını, e-posta yazışmalarının da bağlayıcı olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, sigorta prim borçlarının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının araçları için zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi düzenlemesine rağmen davalıdan primleri tahsil edemediğini iddia etmiştir. Davacının prim tahsiline yetkili acente olduğu dosyaya kazandırılan acentelik sözleşmesinden sabit olmasına göre, davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda uyuşmazlık, davacı acente tarafından davalı şirket araçlarına düzenlenen trafik sigorta poliçe primlerinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu trafik sigorta poliçelerin ön yüzünde, “Peşin Ödemeli Poliçe” ibaresinin yer aldığı gibi 2. sayfasında “poliçe primi peşin ödenmiş olup makbuz yerine geçerlidir.” açıklamasının bulunduğu görülmüştür.
Sigorta primi ödeme borcunun genel ilkeleri, TTK’nın 1430 ila 1434 üncü madde hükümleri arasında düzenlenmiştir. KTK’da primle ilgili hüküm 91/2 inci maddesinde yer almıştır. Bu hükme göre, araç sahibi işleten sorumluluk sigortası sözleşmesi yapmak ve primlerini peşin ödemek zorundadır. Keza Sigorta Genel Şartları C.l maddesine göre de; “Sigorta ücreti, prim, Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı’na katılma payı ile sigorta sözleşmesine, bedeline veya primine ilişkin olarak mevcut ve ileride konulacak vergi, resim ve harçlardan oluşur. Sigorta ücretinin tamamı, sözleşme yapılır yapılmaz poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödenir.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
O halde, somut olayda, davacı şirket tarafından poliçelerin sigorta ettiren davalıya teslim edildiği ihtilafsız olmasına göre, bu durumda prim tahsil edilmeden poliçelerin teslim edildiğini ve poliçe priminin ödenip ödenmediğini araştırmaya gerek bulunmamaktadır (Yargıtay 11 HD, 12.05.2003 tarih, 2002/12420 Esas-2013/4752 K. sayılı ilamı). Kaldı ki, davacı şirketin davalı firma ile yaptığı mail yazışmalarında dava dışı … Hiz. Ltd. Şti.’nden primleri tahsil edemediklerini, bu şirket aleyhine dava açılacağını belirtmiş olduğu gözetildiğinde, davacının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, davacı acente vekilinin, istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.