Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/404 E. 2018/1184 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/404
KARAR NO : 2018/1184
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANINMAHKEMESİ :
MAHKEMESİ: Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/720 Esas – 2018/58 Karar
TARİH : 26/01/2018
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
Hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı dava dilekçesinde özetle; 27/07/2017 tarihinde meydana gelen sel ve su baskını sonucu kendisine ait “… Bakırköy/İstanbul ” adresindeki . … isimli … sicil nolu ticari işletmesinde bulunan, müşteri mükelleflerine ait 2017-2016-2015-2014-2013 ve 2012 yıllarını içeren “yevmiye defterleri, kebir defterleri, genel kurul defterleri, yönetim kurulu karar defterleri, ortaklar pay defterleri, damga vergisi defterleri, serbest meslek makbuzları, tediye makbuzları, ücret bordroları, vergi beyannameleri, vergi ödeme makbuzları, resmi yazışma dilekçeleri, alış ve satış faturaları, tahsilat ve tediye makbuzları gibi tüm resmi yazışmaların, vergiye esas belgelerin, her türlü belge ve evrakların” ıslandığını ve kullanılamaz hale geldiğini beyanla söz konusu belgelere ilişkin zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 26/01/2018 tarihli, 2017/720 Esas – 2018/58 Karar sayılı kararında;
“…TTK 82/7. maddesinde aynen” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir, ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir” denilmektedir.
Dosyanın tetkikinde ; davacının, defter ve belgeleri zayi olan tacirin kendisi/veya yetkili vekili değil, bu defterleri tutan …olduğu, TTK 82/7. md. düzenlemesine göre davacının iş bu davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı tespit edilmekle davanın usulden reddi gerektiği…” gerekçesiyle HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde;
Tarafına ait … Bakırköy/İSTANBUL adresindeki …… isimli,… siil nolu ticari işletmesinde bulunan yevmiye defteri, kebir defterleri, envanter defterlerinin ve tüm eklerinin vs.her türlü belge ve evrakın 27.07.2017 tarihinde oluşan sel ve su baskını nedeniyle zayi olduğunu, TTK’nın 82. maddesi uyarınca 2012 ve 2017 yılları arası yıllara ait yukarıda belirtilen tüm belgelerin zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini istediğini, ancak ilk derece mahkemesince talebinin usulden reddedildiğini, ancak hali hazırda mali müşavir olarak görev yapması nedeniyle mükelleflerinin defter ve belgelerinin korunması, saklanması ve muhafazasının tarafına ait olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından, sel baskını nedeniyle işyerinde bulunan, dava dışı mükelleflerine ait ticari defter kayıt ve belgelerin zayi olduğu ileri sürülerek, TTK’nın 82. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmışıtır.
Davacı mali müşavirlik faaliyeti yürütmekte olduğu işyerini, yaşanan sel felaketi nedeniyle su bastığını, düzenlenen itfaiye raporundan bu durumun sabit olduğunu, sel baskını sonucunda, dosyaya sunduğu mükelleflerine ait tüm ticari defter ve belgelerin zayi olduğunu, mükelleflerine ve ilgili vergi dairelerine karşı yasal sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek yargılama sürecinde ek listede sunulan mükelleflerine ait tüm defter ve belgelere ilişkin zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargıtay 11. HD 2016/9107 E 2018/1498 K 28.02.2018 tarihli emsal karar gerekçesi de gözetildiğinde, davacının mükelleflerine ait zayi olan defter ve kıymetli evraklar için zayi belgesi talep etme yetkisinin olmadığı, aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar erilmekle yetinilmesi gerekirken; aktif husumet ehliyetinin, HMK’nın 50. maddesinde düzenlenen taraf ehliyeti ve 51. maddesinde düzenlenen dava ehliyetiyle karıştırılarak, davanın usulden reddine karar verilmesi usule aykırı bulunmakla birlikte, neticeten, davanın, aktif dava ehliyet yokluğundan reddedilmiş olması nedeniyle, bu hususta kararın kaldırılmasına ya da düzeltilmesine gerek görülmemiş, sadece açıklama yapmakla yetinilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25.10.2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.