Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/392 E. 2018/1005 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/392
KARAR NO : 2018/1005
KARAR TARİHİ: 04/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2017
NUMARASI : 2016/625- 2017/786 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirketin gazlı ve gazsız içeçek ürünlerin satış, dağıtım ve pazarlamasını yaptığını, davalıya satışı yapılan faturalara dayalı ürün bedellerinin ödenmediğini, faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, alacağa dayanak faturalar içeriği ürünün müvekkiline tesliminin kanıtlanması gerektiğini, aynı faturalara dayalı olarak iki farklı takip ve dava ikame edildiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının borçlu olmadığını yada borcu ödediğini ispat edecek belge ve delil sunmadığı, incelenen davalı defterlerindeki kayıtların belgeye dayanmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalının takibe itirazının 6.713,29 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari defterlerinde olan 9.141,60 TL bedelli faturanın taraflar arasındaki direk satış nokta sözleşmesi gereğince, davacının müvekkiline vermeyi taahhüt ettiği bedelsiz hak edişleri karşılığında düzenlendiğini, faturanın sözleşmesel dayanağının olduğunu, alacağa konu faturaların başka bir davaya konu edildiğini, derdestlik yönünden inceleme yapılmadığını, müvekkilinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya kaldığını, bir kısım faturalarda depozite bedelinin gösterilmediğini, fatura bedellerinin doğru yansıtılmamasının sorumlusunun davacı olduğunu, depozito tutarının neye göre belirlendiğinin anlaşılamadığını, irsaliyeli faturalarda müvekkili şirket yetkilisinin imzasının olmadığını, teslimin ispat edilmediğini, eksik incelemeye dayalı ve itirazları karşılamayan rapora göre karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı şirket ile borç-alacak ilişkisinin …. ve …. no.lu alıcı cari hesabında takip edildiği, sözkonusu …. no.lu cari hesabında davalı şirket aleyhine 1.419,83 TL borç bakiye verdiği, …. no.lu cari hesabında ise takip tarihi itibariyle davalı şirket aleyhine 6.713,29 TL borç bakiyesi verdiği belirtilmiştir. O halde işbu davaya …. no.lu cari hesap başlığı altında takip edilen faturalı alacağın takip edilmiş olmasına göre, davalının derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.Somut olayda, davacının ticari defterlerinde …. no.lu cari hesabında takip tarihi itibari ile davalıdan bakiye 6.713,29 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise, davacıya 2.358,68 TL borçlu gözüktüğü, dava konusu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ihtilafsızdır. Tarafların ticari defterlerindeki farklılığın, davalı şirketin davacının depozite tutarını dahil ederek düzenlemiş olduğu faturaları depozite tutarı dikkate almadan yalnızca mal bedeli toplamı olarak defterlerine kaydetmiş olmasından ve herhangi bir belgeye dayandırmadan düzenlemiş olduğu 26.08.2015 tarihli 9.141,60 TL fatura ile davacıyı borçlandırmasından kaynaklanmaktadır. Dava konusu faturaları herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan kendi defterine kaydeden davalının faturalarda gösterilen depozito tutarından sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Diğer taraftan davalı tarafça 9.141,60 TL’lik faturanın sözleşmeye dayalı bedelsiz hak ediş alacağına karşılık düzenlendiğini iddia edilmiş ise de, dosya kapsamında buna dayanak herhangi bir yazılı sözleşmenin ibraz edilmediğinden bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 343,93 TL istinaf harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.353.1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03/10/2018