Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/384 E. 2018/1156 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/384
KARAR NO : 2018/1156
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANINMAHKEMESİ :
MAHKEMESİ: İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/422 Esas – 2017/734 Karar
TARİH : 17/10/2017
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasında, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gelen dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından taksitli kredi kullanmak için davalı bankaya yapılan başvuru üzerine kredi ile ilgili tapu işlemleri tamamlandığı halde davalı bankanın, sırf müvekkilinden fazladan para alabilmek amacıyla bu krediyi onaylamayıp müvekkilinin bilgisi dışında rotatif kredi açıp müvekkiline rotatif kredi kullandırdığını, müvekkiline imzalatılan belgelerdeki elle doldurulan kısımların sonradan müvekkilinin isteğine ve banka yetkililerinin beyanlarına aykırı olarak doldurulduğu gibi müvekkilinden açığa imza alan davalı banka yetkililerinin taksitli kredi vereceğiz diyerek müvekkiline imzalattıkları boş belgelerin üzerini bu sefer yine müvekkilinin isteği hilafına ve anlaşma hilafına doldurduklarını, kendilerinden fazla gider ve masraf alındığını, bu nedenle bu belgelere dayalı olarak davalının hak iddia etmesinin hukuka aykırı olduğunu,sözleşme ve belgelerin kendilerine verilmediğini, verilmeyen bu belgelerin istenmesi ile belgelerin ek yapılarak kendilerine noter kanalı ile gönderildiğini, gönderi masraflarının da hesaplarından tahsil edildiğini beyanla; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden haksız olarak alınan ekspertiz gideri, tapu takyidat gideri, limit tahsis ücreti, 2.133,00 TL, noter masrafı yine noter masrafına ilişkin 27/02/2015 tarihinde müvekkilinin hesabından çekilen 655,00 TL ve müvekkili tarafından yapılan noter masraflarına ilişkin 462,58 TL olmak üzere toplam 12.460,63 TL nin davalı tarafından hesaplarına iadesine , davalı tarafça bunun yerine getirilmemesi durumunda ise bu bedelin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, müvekkiline taksitli kredi kullandırılması gerekirken rotatif kredi kullandırılması nedeniyle müvekkilinden alınan 3.465,00 TL ve 7.370,00 TL faizin şimdilik 1.000,00 TL olarak davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline, müvekkiline gönderilen Kartal … Noterliğinin 18/03/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtar giderinden müvekkilinin sorumlu olmadığına karar verilmesini, müvekkilinin hesap ekstrelerinin noterden gönderilmemesini talep ettiğinden bu noterlik masraflarından müvekkilinin sorumlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında özetle; davacı tarafın imzaladığı genel kredi sözleşmesi ve sözleşme öncesi bilgilendirme formlarına uygun olarak yasal tahsilat yapıldığını, genel kredi sözleşmesinin faiz, komisyon, vergi ve masraflar ve diğer yükümlülükler başlıklı 3.10.1.maddesinde davacı yükümlülüklerine ilişkin düzenlemelerin bulunduğunu, davacının bu evrakları imzalamakla içeriklerini kabul etmiş sayıldığını ve hükümlerin neticelerine katlanmakla yükümlü olduğunu, davacı tarafça imzalı talimatların içeriğinden de anlaşılacağı üzere, 02/07/2014 tarihinde davacının 335.000,00 TL tutarlı rotatif kredi kullandırılması yönünde müvekkili bankaya kendi kaşesi üzerine imzalı olarak talimat verdiğini, 09/06/2014 tarihinde yine davacı tarafça 245.000,00 TL tutarlı rotatif kredi kullandırılması yönünde müvekkili bankaya kendi kaşesi üzerine imzalı olarak açık ve net talimatlar verdiğini, müşterinin iş bu sözleşmeleri bilgi formlarını ve talimatları serbest iradesiyle imzalamak suretiyle tüm masrafları ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili bankanın davacıdan tahsil etmiş olduğu tüm masrafların müvekkili banka tarafından vermiş olduğu hizmetin karşılığı olarak talep ettiği bedel olduğunu, TTK’nun 20. maddesi ile tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesi ile ilgili iş veya hizmet görmüş olan tacirin münasip bir ücret isteyebileceğini, TTK ‘nun 22. maddesine göre de tacir sıfatına haiz şahısların Borçlar Kanunu ‘ nun 121/2, 182/3 ve 525. maddesinde yazılı hallerde aşırı ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemeyeceğini, davacının alındığını beyan ettiği masrafların bir çoğunun da haklı, makul ve zorunlu ve belgelendirilebilen masraflardan olduğunu, ahde vefa ilkesi gereğince davacının serbest iradesiyle kabul ettiği ve imza altına aldığı bu bedelleri sonradan kabul etmemesinin objektif iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi 17/10/2018 tarihli, 2015/ Esas – 2017/734 Karar sayılı kararında;
“…Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının rotatif kredi kullanmak istemediği halde banka tarafından kendisine rotatif borçlu cari hesap kredisi kullandırılarak kendisinden fazla faiz tahsil edildiği, bu nedenle faiz ve ferilerinin iadesi yönündeki talebi ve tapu takyidat masrafına ilişkin talebi açısından banka tarafından yapılan işlemler yasaya, sözleşmeye uygulama ve teamüle uygun olmakla davacının bu konudaki taleplerinin yerinde olmadığı, davacının kendisinden tahsil edilen noter masrafları ile ilgili talebi konusunda da 1.681,83 TL davacıdan fazladan bu konuda tahsilat yapılmış olmakla bu miktar açısından talebinin yerinde olduğu, davacının kendisinden fazladan tahsil edilen 700,00 TL ( taleple bağlı kalınarak ) ekspertiz ücreti talebinin yerinde olduğu, ayrıca davacının kendisinden fazladan tahsil edilen 7.060,00 TL lik kredi tahsis komisyonu talebinin yerinde olduğu saptanmış olmakla, davacının davalı bankadan 9.441,83 TL alacaklı olduğu saptanmış olmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 9.441,83 TL’ nin dava tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemenin kredi tahsis komisyonunun müşteriye iadesi yönündeki kararının, 24.05.2017 tarihli bilirkişi ek raporundaki hatalı hesaplamaya dayanılarak verildiğini, müvekkili ile davacı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 3.10.1.maddesi gereğince davacının faiz, komisyon, vergi ve masraflar ile diğer yükümlülükleri ödemekle yükümlü olduğunu kabul ettiğini,
Ayrıca davaya konu kredilerin de içinde olduğu ticari nakit krediler için müvekkili bankaca T.C. Merkez Bankasına bildirilen masraf/komisvon listesi uyarınca müvekkili bankanın taksitli kredi tahsis ücreti komisyon oranı 2,0% olduğunu, buna göre dava konusu komisyon masrafı ile ilgili olarak davacı müşteriye 670.000,00 TL üzerinden alınması gerekli komisyon bedelinin 13.400,00 TL olduğu halde davacıdan 8.400,00 TL komisyon tahsil edildiğini, bilirkişinin raporunda bu oranı sehven %02 (binde iki) olarak algılayarak hesap yaptığını, ticari kredilerde komisyon masrafı alınmasının bir bankacılık teamülü olduğunu, bilirkişi raporunda diğer bankaların uygulamalarının araştırılıp kıyaslama yapılmaksızın sonuca gidilmesinin eksiklik olduğunu, yerel mahkemenin de bu yöndeki itirazlarına rağmen bu eksik incelemeye dayanarak karar verdiğini,
Yerel mahkemenin noter masrafı ve fazla tahsilatın avans faiziyle birlikte müvekkili bankadan tahsil edebileceğine ilişkin kararın da hatalı olduğunu, çünkü bankanın İİK.’nın 68/b. maddesi uyarınca dönem sonlarında noter aracılığıyla göndermek zorunda olduğu hesap özetlerine ilişkin noter masrafı olduğunu, sözleşmenin 3.10 ve 5.3.maddeleri kapsamında davacı müşteriden tahsil edildiğini ve işlemlerin yasaya ve sözleşme hükümlerine ve usulüne uygun olduğunu,
Yerel mahkemelin ekspertiz ücretinin 700,00 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacıya iade edilmesi gerektiği yönündeki kararının da hatalı olup kaldırılması gerektiğini, çünkü kredi teminatına alınacak taşınmaların ekspertiz işlemlerinin müvekkili banka tarafından, banka dışında bu konuda uzman SPK lisanslı ekspertiz firmalarına fatura karşılığında yaptırıldığını, buna ilişkin masraflar da TCMB’ye bildirildiğini, genel kredi sözleşmesinin 3.10. maddesi kapsamında davacı müşteri hesabından tahsil edilmiş olmakla usulüne uygun olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı tarafın kök rapordan sonra sunduğu, bu surette HMK.’nın 140/5. maddesi kapsamında süresi içinde sunmamış olduğu TCMB bildirimi delili ışığında müvekkili aleyhine kredi tahsis komisyonuna hükmedilmesinin haksız olduğunu, müvekkili ile davalı tarafça kredi tahsil komisyonu adı altında bir komisyon alınacağına dair bir akit olmadığını, genel kredi sözleşmesinde ve sözleşme öncesi bilgilendirme formlarında davaya konu kredi tahsil komisyonuna ilişkin bir ibare yer almadığını, bu sebeple davalı tarafından alınan kredi tahsis komisyonunun haksız olduğunu ve mahkemece tamamının müvekkile iadesine hükmedilmesi gerekirken 1.340,00 TL lik kısmın reddinin yerinde olmadığını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/422 E., 2017/734 K. Ve 17.10.2017 tarihli kararının bu yönden istinaf incelemesi yapılarak, kararın düzeltilerek davadaki talebin tamamının kabulüne karar verilmesini, yargılama masraf ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/422 Esas – 2017/734 Karar sayılı dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından, davalı bankanın iradesi dışında kendisine rotatif kredi kullandırdığı, bu kredi nedeniyle kendisinden fazla tahsil edildiğini ileri sürdüğü masraf faiz ve giderlerin davalıdan tahsili istemli açtığı davada, İDM.’ nce davanın yukarıda özetlenen gerekçe ile kısmen kabul- kısmen reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, HMK.’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
Davacı vekilince davalı tarafından kök rapordan sonra sunulan TCMB’ye yapılan bildirimin süresinde sunulmayan delil olduğu ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı vekilinin gerek cevap dilekçesinde gerekse cevaba cevap dilekçesinde TCMB’ye davalı banka tarafından yasal olarak bildirilen masraf ve komisyon listesine delil olarak dayanıldığı gibi bilirkişinin de kök rapora yöneltilen itirazlar kapsamında varsa bu bildirime göre değerlendirme yapılabileceği şeklinde görüş belirttiği, bu yönüyle mahkemece bu bildirim belgesinin dosyaya sunulmasının talep edilerek dosyaya ikmalinin sağlandığı dikkate alındığında, davacı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir.
Yine davacı vekilince taraflar arasındaki sözleşmede komisyon alınacağına dair hüküm bulunmadığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Taraflarca imzalanan genel kredi sözleşmesinin komisyon vergi ve masraflar başlığı altında yer alan 3.10.1. maddesinde bankanın kullandırdığı ticari kredi için komisyon talep edebileceği düzenlenmiş olup davacı vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde değildir.
Davalı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
Davalı vekilince davacıdan kredi tahsis komisyonu olarak tahsil edilen tutarın taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 3.10.1. maddesi düzenlemesi ile TCMB’ye yapılan bildirime uygun olduğu, bilirkişi raporunda TCMB’ye bildirilen komisyon ve masraf listesinde oranın sehven %02 gibi algılanarak hesaplama yapıldığı, oysa doğru oranın %2 olduğunu, buna göre davacıdan yapılan komisyon kesintisinin yasal ve yerinde olduğunu, kaldı ki diğer bankaların uygulamalarının araştırılıp kıyaslama yapılmaksızın sonuca gidilmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf nedeni yapılmıştır. İDM yargılama aşamasında kök rapora taraf itirazları üzerine davalı banka dışındaki bankaların masraf ve komisyon uygulamalarının belirlenmesi için müzekkereler yazarak, davalı banka dışındaki banka uygulamalarını araştırmıştır. Yine mahkemenin ara kararı ile bizzat davalı vekilince davalı bankanın TCMB’ye bildirdiği masraf ve komisyon bildirim listesinde komisyon oranının %02 olarak anlaşılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Tüm bunlara göre İDM tarafından bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplama doğrultusunda davacıdan fazladan alındığı anlaşılan komisyon tutarının belirlendiği dikkate alındığında; davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince davacıdan tahsil edilen noter giderinin fazla tahsil edildiği kabul edilen bölümünün iadesi yönündeki kararın hatalı olarak verildiği ileri sürülmüştür. İDM tarafından notere yazılan müzekkere cevapları kapsamında bilirkişinin tespit ve hesaplamasına göre, davacıya İİK 68/b maddesi kapsamında zorunlu olmayan belgelerin ihtara eklenmesi suretiyle fazla ödenen noter giderinin belirlendiği gözetildiğinde, davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir.
Yine davalı vekilince davacıdan fazla alındığı sonucuna ulaşılan 700 TL’lik ekspertiz ücretinin iadesi yönündeki hükmün hatalı verildiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Dosyaya davalının kendisi tarafından sunulan ekspertiz giderine ilişkin fatura tutarları ile davacıdan ekspertiz gideri olarak yapılan kesinti tutarı bakımından, bilirkişi raporunda yapılan tespit ve hesaplama ışığında, davalı tarafından ekspertiz harcaması olarak kanıtlanamayan ve davacı hesabından fazla kesildiği anlaşılan kısmın davacıya iadesi yönünde kurulan hüküm yerinde olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, her iki taraf vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine,
2-a)Davacı ve davalı tarafça yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
b)Bakiye 483,73 TL istinaf nispi harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18/10/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.