Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/381 E. 2018/479 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/381
KARAR NO : 2018/479
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2018 tarihli itirazın reddi kararı
NUMARASI : 2017/1335
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalının bir kaç sene önce tanıştıklarını, davalının, kendisinin eğitim sektöründe her türlü bilgiye sahip olduğu konusunda müvekkilini ikna etmesi üzerine özel okul açmak üzere anlaştıklarını, müvekkilinin sermaye koyma borcunu, davalının ise kuruluş ve yönetim işlerini üstlendiğini, elde edilecek gelirin eşit bir şekilde paylaşılması konusunda anlaşmaya varlıklarını, bu kapsamda kurulan şirkette davalıya %50 hisse verildiğini, Maltepe İlçesinde bulunan … isimli okulu faaliyete geçirdiklerini, davalının kendi arkadaşlarını bu okula yerleştirdiğini, bir kısım olumsuzluklar görmesine rağmen müdahale edemediğini, akabinde Çayırova’da bir okul açmaya niyetlendiklerini, gerekli başvuruları yaptıklarını ancak ortaklık ilişkisinin çekilmez hale geldiğini ve davalı tarafından müvekkilinin tehdit edildiğini, müvekkili 3.000.000,00 TL e yakın yaptığı yatırımın boşa gitmemesi için davalının getirmiş olduğu evrakları imzaladığını, davalının şirketteki hissesini 100.000.00 TL’e satın aldığını, akabinde davalının, kuruluş aşamasındaki okulun kuruluş işlemlerinin iptali için Milli Eğitime dilekçe verdiğini, davalı bu dilekçesini geri alması için müvekkilini yeniden tehdit ettiğini ve üç adet senet imzalattığını, senede istinaden müvekkili aleyhine takip yaptığını belirterek 50.000,00 TL bedelli senedin ödenmesinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 01/12/2017 tarihli ara kararı ile; İİK 72.maddesi gereğince icra takibi yapılmadan dava açıldığına göre, %15 oranında teminatın yatırılması halinde dava konusu …nolu 30/11/2017 vade tarihli, 50.000,00 TL bedelli senedin üçüncü kişileri etkilememek kaydıyla davalı tarafından başlatılacak icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar vermiştir.
Davalı vekili cevap ve tedbir kararına itiraz dilekçesinde; davacının iddialarını kabul etmediğini, davacı işlerinin iyi gitmediği gerekçesiyle ortaklığı sona erdirmek istediğini, müvekkilinin bu isteği kabul ederek şirketteki hissesini davacıya 300.000,00 TL bedelle şahitler huzurunda sattığını, taraflar arasında hisse devir vadi sözleşmesi yapıldığını, 100.000,00 TL’nin devir esnasında, bakiye kısmın ise senetlerle ödemeyi taahhüt ettiğini, devir esnasında 100.000,00 TL’nin davacı tarafından ödendiğini, ancak borcuna karşı verdiği diğer senetleri kötü niyetli şekilde ödemediğini belirterek davanın reddi ile verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi itiraz üzerine verdiği 08/01/2018 tarihli ek kararında; tüm dosya kapsamı itibariyle davalı vekilinin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Tarafların ortak olduğu şirkette işlerin iyi gitmediği gerekçesiyle davacının ortaklığı sona erdirmek istemesi üzerine müvekkilinin şirketteki hisselerini davacıya devrettiğini ve davacının şirketine bağlı okullarda genel müdür olarak çalışmaya devam ettiğini,
Müvekkilinin şirketteki hissesi 300.000,00 TL değer ile şahitler huzurunda davacıya satıldığını, dava konusu senedin hisse devir sözleşmesi kapsamında alındığını,
Hisse satışından sonra müvekkili ile davacı arasında 20/07/2017 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi yapıldığını, daha sonra bu sözleşmenin de haksız olarak davacı tarafından feshedildiğini, açılan davada davacının kötü niyetli olduğunu, borcu ödememek için bu yola başvurduğunu, bu sebeple verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin kararının ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dosyadaki ticaret sicil kaydına göre, davacı …A.Ş. 10/03/2016 tarihinde kurularak ticaret sicilinde tescil edilmiştir. Şirketin sermayesi 100.000 paya ayrılmış, tamamı davalı … tarafından iktisap edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davalı … şirketteki hissesinin %50’sini daha sonra davacı …’a devrederek eşit hisseyle ortak olmuşlardır.
Tarihsiz ”şirket hisse devri vadi sözleşmesi ”ile davalı geriye kalan %50 hissesini de 300.000,00 TL bedelle davacıya devretmiştir. 20/07/2017 tarih, 2017/4 nolu karar ile bu devir işlemi şirket defterine kaydedilmiş, şirketin tüm hisseleri bu şekilde davacı … adına intikal etmiştir.
Davacı, davalının kendisini tehdit ettiğini, bu kapsamda bir kısım belgeler ve senetler imzaladığını, dava konusu edilen 50.000,00 TL bedelli senedin de tehdit altında imzalattırıldığını belirterek senedin iptali ile icraya konulmaması konusunda tedbir talep etmiştir.
Şirket hisse devri vaadi sözleşmesine göre, davalı şirketteki hisselerini 300.000,00 TL bedelle davacıya devretmiş, 100.000,00 TL sini nakden almıştır. Bakiye 200.000,00 TL için ise 30/11/2017 vade tarihli 50.000,00 TL, 30/01/2018 vade tarihli 75.000,00 TL, 30/04/2018 vade tarihli 75.000,00 TL bedelli üç adet senet almıştır.
Davacı ile davalı arasında 20/07/2017 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi akdedilmiş, davalı …, …. AŞ’inin gelecekte açacağı özel okullarda genel müdür olarak çalışma işini üstlenmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi, şirket hisse devri vaadi sözleşmesi, 20/07/2017 tarih, 2017/4 nolu hisse devrinin davacı adına tesciline dair karar ve taraf beyanlarına göre, iptali talep edilen senede karşı ileri sürülen menfi tespit sebepleri yargılamayı gerektirecek bir durumdur. İİK.m.72’deki tedbirin verilme koşullarının HMK. m.389 vd. hükümleri ışığında belirlenmesi gerekir. Davacı, mevcut dosya kapsamına göre, iddialarını somut olarak destekleyecek ve HMK.m.390/3.maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştirecek kanıt sunmamıştır. Somut olayda ihtiyati tedbirin koşulları oluşmamıştır.
Bu sebeple ilk derece mahkemesince davalının itirazının reddine dair kararının kaldırılarak 01/12/2017 tarihli ek kararla verilen tedbir kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.253/1.b.2. ve 394/5. maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin, ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair 08.01.2018 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbire vaki itirazın Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda;
1-Davalı vekilinin, ihtiyati tedbir kararına itirazının HMK.m.394 uyarınca kabulü ile İlk derece mahkemesince 2017/1335 Esas sayılı dosyasından verilen 01/12/2017 tarihli ihtiyati tedbir karanın kaldırılmasına,
2-Davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK 353/1.b.2. ve 394. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.