Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/379 E. 2018/1056 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/379
KARAR NO : 2018/1056
KARAR TARİHİ: 11/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2017
NUMARASI : 2015/172- 2017/1249 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu 3 adet çeke dayalı olarak borçlulara karşı icra takibine giriştiğini, icra takibinin keşideci borçlu davalının itirazı sonucu durduğunu, çek bedelinin ödenmediğini, sebepsiz zenginleşen davalı keşidecinin sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptaliyle takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çeklerin hatıra binaen akrabalık ilişkisi nedeniyle dava dışı … adına keşide edildiğini, söz konusu çek bedellerinin müvekkili tarafından haricen dava dışı …’e ödendiğini, buna ilişkin tahsilat makbuzlarının bulunduğunu, çek bedelleri ödendiği halde davacının mükerrer tahsilat amacıyla icra takibine giriştiğini, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda; davalının çekleri hatır için verdiği ve çek bedellerini ödediği yönünde dosyaya delil sunmadığı, çeke karşılık yapılan ödeme sonrasında çek asıllarının alınması veya karşılığında belge alınması gerekirken buna aykırı davranıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 85.000,00 TL asıl alacak 4.537,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.537,50 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Takibe konu çek tutarlarının mükerrer olarak davacıya icra baskısı altında ödendiğini, buna ilişkin banka dekontlarının dosyaya sunulduğunu, buna rağmen bu ödeme belgelerine itibar edilmemesinin doğru olmadığını, kaldı ki davacının çeklerin meşru hamili olmadığını, ciro yoluyla …ndan aldığını ve bu kişi hakkında tefecilik suçundan ceza davasının bulunduğunu, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Dava, süresi içerisinde bankaya ibraz edilmeyen çeklere dayalı olarak girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, yetkili ve meşru hamili olduğu çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmediğini, davalının çeklerin keşidecisi olduğundan sebepsiz zenginleşmediğini ispatla yükümlü olduğunu iddia etmiş, davalı ise çeklerin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin 2015/119 Esas sayılı icra takip dosyasında; takip alacaklısının …, takip borçlularının …, … ve … olduğu, 07.01.2015 tarihli ilamsız icra takibiyle 85.000,00 TL asıl alacak, 4.610,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.610,96 TL’nin tahsilinin istendiği, takip dayanağı olarak üç adet çekin gösterilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibine konu 3 adet her biri davalı … tarafından lehtar …adına keşide edilen 24.04.2014 tarihli, 30.000,00 TL bedelli, 25.06.2014 tarihli 25.000,00 TL bedelli ve 19.06.2014 tarihli 30.000,00 TL bedelli çeklerin arkasında, … cirosuyla sırasıyla …, … ve …’nin cirolarının bulunduğu ve çeklerin bankaya ibraz edilmemiş olduğu görülmüştür.
Davacı, icra takibine konu çeklerin yetkili meşru hamili konumundadır. Davalı ise çeklerin keşidecisidir. Süresi içerisinde bankaya ibraz olunmayan çeklerden dolayı kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş olduğundan davacı hamil, davalı keşideciye karşı TTK’nın 732. maddesine göre, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebinde bulunabilir. Bu durumda ispat yükü davalıda olup davalı sebepsiz zenginleşmediğini, dosya kapsamına göre, takibe konu çeklerin bedelinin ödendiğini kanıtlamak zorundadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davalı tarafça ödemeye ilişkin lehtar ciranta … tarafından düzenlendiği iddia edilen tahsilat makbuzlarına dayanılmış ise de bu belgelerin sonradan her zaman düzenlenebileceği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince anılan belgelere itibar edilmemesinde isabetsizlik görülmediği gibi davacının tarafı olmadığı ceza dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Ne var ki, davalının yargılama sırasında, ödemeye ilişkin olarak bu kez banka havale dekontlarına dayanmış, davacıya banka havalesiyle 28.04.2014 tarihinde 25.000,00 TL; 10.06.2014 tarihinde 10.000,00 TL; 03.06.2014 tarihinde 10.000,00 TL ve 04.07.2014 tarihinde 30.000,00 TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL tutarında ödemede bulunmuştur. Davacı taraf, bu ödemelere ilişkin olarak ödeme dekontlarında herhangi bir açıklamaya yer verilmediği şeklinde beyanda bulunmuş ve ilk derece mahkemesince bu gerekçe ile banka havalesi ile yapılan ödemelere itibar edilmemiştir.
Oysa ki, davalı tarafından davacıya banka yoluyla yapılan havalenin kural olarak, havalede bir açıklama bulunmadığından, mevcut bir borcun ifası amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. Davacı tarafından bu ödemelerin, taraflar arasındaki başka bir borç için yapıldığı ileri sürülmediğine ve toplam çek tutarı kadar ödeme yapılmış bulunmasına göre, davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine ve davacı takip alacaklısının bedelini tahsil etmiş olduğu çeklere dayalı olarak icra takibi başlatmakla kötü niyetli olduğundan, aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK.’nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, işin esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İİK 67. maddesine göre, takdiren asıl alacağın % 20’si oranında belirlenen 17.922,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-a) Alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin yatırılan 1.082,29 TL harçtan mahsubu ile artan 1.046,39 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A….T.’ne göre belirlenen 9.918,80 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d) Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-a) Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 85,70 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
b)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan toplam 1.529,08 TL peşin istinaf harcının talep halinde davalıya iadesine,
c)Davalı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen davetiye ve dosya gönderme gideri 25,00 TL ile 85,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 110,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
6-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1-2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.