Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/372 E. 2018/393 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/372
KARAR NO : 2018/393
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/08/2017 tarihli ek karar
NUMARASI : 2016/1213 D.İş- 2016/1237 K.
TALEP KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu …Ltd.Şti.arasında akdedilen 26.12.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesinde ….’in kefil olarak yer aldığını, bu kefillerin aynı zamanda asıl borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek noter kanalıyla borçlulara ihtarname keşide edildiğini, asıl borçlu şirketin 667 sayılı olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin KHK.eki (I) sayılı listenin 14.sırasında yer aldığını, her türlü mal varlığı alacak ve haklarının Hazineye bedelsiz devredildiğinden, asıl borçlu şirket hakkında ihtiyati haciz talep edilemediğini, dolayısıyla muaccel olan alacağın tahsili amacıyla borçlu kefiller hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İtiraz eden borçlu vekili,İtiraz eden borçlu vekili, müvekkilinin imzaya yetkili yetkili ortağı olduğu asıl borçlu şirketin OHAL kapsamında çıkarılan KHK.’ya istinaden tüm malvarlığı ve haklarının Hazineye devredilerek ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, KHK.kapsamında asıl borçlu şirketin sahibi ve ortağı olan müvekkili hakkında adli başvuru yolunun kapatıldığını, dava şartı yokluğundan davanın ve talebin reddi gerektiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, itiraz sebeplerinin maddi hukuka ilişkin olup ihtiyati hacze itiraz kapsamında değerlendirilemeyeceği, itiraz eden borçlunun kefilliğinden dolayı sorumluluğunun bulunduğu, bu bağlamda 675 sayılı KHK.’nın 16.maddesinin somut olayda uygulanma şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu asıl borçlu şirketin 667 sayılı KHK.ile el konularak kapatıldığını, el konularak kapatılan kurum ve kuruluşların sahibi gerçek ve tüzel kişiler aleyhine açılacak dava ve yapılacak icra takipleri için adli yargı yolunun 675 sayılı KHK’nın 16.maddesi gereğince kapatıldığını, borcun kefaletten veya başka bir sebepten kaynaklanmış olmasının bu düzenleme karşısında hiçbir öneminin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Talep, ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir.
Somut olayda; İhtiyati haciz talep eden banka, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı için kefil yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, alacağın dayanağı olarak genel kredi sözleşmesine dayanmış, hesap özeti ve hesap kat ihtarını dosyaya sunmuştur.
İhtiyati haciz talebinin dayanağını teşkil eden para alacağı alacaklı banka tarafından kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi alacağına dair olup, aleyhine ihtiyati haciz istenilen bu kredinin müteselsil kefilidir.
Kredi lehtarı asıl borçlu şirketin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile el konularak kapatılan şirketlerden olduğu ihtilafsızdır.
675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin, dava ve takip usulü başlıklı 16. maddesinin (3) nolu bendinde; “20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması sebebiyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu durumda, el konularak kapatılan kurum ve kuruluşların sahibi gerçek ve tüzel kişiler aleyhine açılacak dava ve yapılacak icra takipleri için getirilen bu düzenlemenin kredi sözleşmesinin kefili borçluyu kapsamadığı açıktır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olup, yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında HMK.nın 353/1.b maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtiraz edenin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.12/04/2018
KANUN YOLU: HMK 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.