Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/366 E. 2018/481 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/366
KARAR NO : 2018/481
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı.
NUMARASI : 2017/780
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının İptali
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkilleri, davalı şirketlerin kurucusu olan …’ın kızları,… ise …’ın oğlu olduğunu, muris …’ın özel durumu sebebiyle yurt dışına çıkacak olması ve şirketleri idare etmekte zorlanacağı gerekçesiyle şirketteki hisselerini emaneten oğluna devrettiğini, …’ın Türkiye’ye dönmesi durumunda hisselerin iade edileceğini, Murat Bayrak üzerinde gözüken %97 hissenin gerçekte murise ait olduğunu, bu konuda C. Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünü, …arafından …’a vasi tayini için dava açıldığını, dava sırasında murisin öldüğünü, … üzerinde gözüken bu hisselerin iptali için Bakırköy 1.ATM’nde açtıkları davanın halen devam ettiğini, 30/06/2014 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için açtıkları davanın da halen devam ettiğini, 28/06/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına, müvekkillerine vekaleten toplantıya katılanın genel kurul toplantısına alınmadığını, bu durum genel kurulda alınan kararların iptal sebebini oluşturduğunu belirterek, davalı şirketlerce 28/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantasında alınan kararların öncelikle yürütmesinin TTK 449. maddesi gereğince tedbiren geri bırakılmasına ve alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için hakimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapılması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşmasının gerekli olduğu, yaklaşık ispatın gerçekleşmediği, davanın niteliği gereği, dava konusunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
28/06/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantılarına, müvekkillerine vekaleten …’un katılmak üzere hazır bulunduğu halde toplantıya katılamayacağı yönünde karar alındığını, müvekkillerinin genel kurula katılmasının engellendiğini, oy haklarının ellerinden alındığını, kanunun açık ve emredici hükmüne aykırı hareket edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin red kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacılar, davalı şirketlerin 28/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantasında alınan kararların TTK 449. maddesi gereğince tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasını ve iptalini talep etmişlerdir.
İlk derece mahkemesi tensip tutanağının 2.b.maddesinde; TTK 449.maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra tedbir talebi hakkında değerlendirme yapılmasına, dava dilekçesinin yönetim kurulu üyelerine tebliğine karar verilmiş, yönetim kurulu üyelerinin tespiti için 29/11/2017 tarihli müzekkere yazılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 25/12/2017 tarihli cevabı yazılarına göre, her iki şirketin yönetim kurulu üyesi …’tır.
Davacılar vekilinin 26/12/2017 havale tarihli dilekçesine istinaden ilk derece mahkemesi, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü almak için gerekli işlemleri yapmadan 23/01/2018 tarihli ek karar ile davacıların tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Dava dilekçesinde, 28/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile bu kararların icrasının geri bırakılması talep edilmiş, bu taleplere ilişkin iddialar ileri sürülmüş, ilk derece mahkemesi herhangi bir gerekçe göstermeden sadece yaklaşık ispatın gerçekleşmediği ve konunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
28/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantılarında alınan kararların içeriğini ve alınış şeklini tartışmamıştır.
Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nun 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Öte yandan HMK’nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilir.
Diğer taraftan; TTK nun 449.maddesinde ” Gerel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. İlk derece mahkemesi, davalı şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin kimlerden oluştuğunu tespit etmesine rağmen TTK nun 449.maddesindeki düzenleme çerçevesinde yönetim kurulu üyelerinin görüşünü almaya yönelik bir işlem yapmamıştır. Bu husus, yürürlüğün geri bırakılması talebi hakkında karar verilebilmesinin koşuludur. Mahkeme, bu koşulu ihlal ederek karar vermiştir. HMK.m.353.1.a.4.maddesi uyarınca da ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması gerekir.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında, somut uyuşmazlığa ilişkin dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmediği, Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin gerekçelerin karar yerinde gösterilmediği, iptali talep edilen genel kurulda alınan kararların içeriklerinin tartışılmadığı, yürütmenin geri bırakılması talebi yönünden TTK 449. Maddesinde öngörülen koşulun yerine getirilmediği gözönüne alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.353/1.a.maddesinin 4 ve 6.bentleri uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu 23/01/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
2-Yürürlüğün durdurulması talebinin usulüne uygun olarak yeniden değerlendirilip karara bağlanması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın, ilk derece mahkemesince davacı tarafa çıkarılacak davetiyeyle tebliğine dair;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a meddisinin 4 ve 6.bentleri maddesi uyarınca, 10/05/2017 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.353/1.a ve 362/1.f. maddeleri uyarınca karar kesindir.