Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/345 E. 2018/1151 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/345
KARAR NO : 2018/1151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANINMAHKEMESİ :
MAHKEMESİ: İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2016/932 Esas – 2017/888 Karar
TARİH : 09/11/2017
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi gereği 12/03/2014 tarihinde yapılan ek mutabakat ile ücretlerler ile ilgili güncellemeler kararlaştırıldığını, buna göre davalının müvekkiline sağladığı hizmet karşılığında belirlenen yönetim ücretini alıp geri kalan meblağları fatura karşılığında müvekkiline aktarmakla yükümlü olduğunu, davalının dava konusu borcu uzun süredir muaccel olmasına ve ihtarlara rağmen ödemediğini, müvekkilinin bakiye alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibine başlanıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, iş bu sözleşmeden kaynaklı davanın …mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu talebin kabul edilmemesi halinde genel yetki kuralları çerçevesinde, iş bu davada Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kabul anlamanına gelmemek kaydı ile dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmadığını, talep edilen temerrüt faizinin haksız ve fahiş nitelikte olduğunu, alacağın likit nitelikte olmadığını ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyanla, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini, davanın zamanaşımı nedeniyle ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 09.11.2017 tarihli, 2016/932 Esas – 2017/888 Karar sayılı kararında;
“…Davalı vekili tarafından yasal süresi içinde yetki ilk itirazında bulunulmuş ve yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu bildirilmiştir. Davalı şirketin alınan ticaret sicil kaydında açıklandığı üzere şirket merkezi İstanbul- Bağcılar-Güneşli’dedir. Adres itibariyle Bakırköy Adli Yargı alanı içinde kalmaktadır.
Dava dosyasında mahkememiz davalının ikamet mahkemesi yada davacının ikameti mahkemesi değildir.Bu nedenle dava dosyasında mahkememiz yetkisizdir. 6100 sy HMK nun 6. Mad. gereğince genel yetki kuralı gereğince yetkili mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesidir. HMK 114/1-ç ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının yetkili mahkemenin… olduğu yolundaki yetki itirazının sözleşmenin ifa yeri ve davalının ikameti İstanbul olduğundan reddine,
Davalının yabancılık teminatı itirazının davacının mensup olduğu Almanya ülkesinin Lahey sözleşmesini imzalamış olması ve Türkiye devleti ile Almanya arasında adli yardımlaşma bulunması ve karşılıklılık uygulaması nedeniyle reddine,
Davalının Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna dair itirazının KABULÜ ile;..” denilerek yetkisizlik kararı verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tesis edilen 2016/932 esas – 2017/888 karar sayılı kararın; yetkisizlik kararı yönünden onanmasına, buna mukabil söz konusu kararda yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan, bu bakımından yapılacak istinaf incelemesi sonucu kaldırılması ile tüm masrafların davacı üzerinde bırakılmasını ve müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesinde; HMK md.331/2 uyarınca görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmedeceğini, davalının istinaf başvurusunda bulunmasının kötü niyetli olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/932 Esas – 2017/888 Karar sayılı dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
İDM.’ nce açılan davada yetkisizlik kararı verildiği, karara karşı davalı vekilince yargılama gideri ve vekalet ücreti yönüyle istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Istinaf incelemesi, HMK 355 maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK 323. maddesinde yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu düzenlendikten sonra, 331/2. maddesinde “Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. İDM hükmü ve HMK 331/2. maddesindeki yasal düzenleme kapsamında davalı vekilinin İDM.’ nce verilen yetkisizlik kararı uyarınca davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetli olup, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Ancak, ilk derece mahkemesince, “Davacının açtığı davada, mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,” denilmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmişse de; buradaki yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı niteliğinde olmadığından ve dava şartı sayılamayacağından, mahkemenin sadece yetkisizlik kararı vermekle yetinmesi gerekirdi. Ayrıca usulden ret kararı verilmiş olması hukuka aykırı olmakla birlikte, bu husus tek başına kararın kaldırılması sebebi yapılmamış, aykırılığa dikkat çekilmekle yetinilmiştir. Yetkisizlik kararı, sonuç itibariyle doğrudur.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK.’nın 362/1.c.maddesi uyarınca karar kesindir.