Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/322 E. 2018/843 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/322
KARAR NO : 2018/843
KARAR TARİHİ: 20/09/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2017
NUMARASI : 2014/176 Esas-2017/1058 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dosyasının Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/175 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacılar vekili, müvekkillerinin turistik amaçla gelmiş oldukları Kapadokya’da 29.05.2009 tarihinde sıcak hava balonu uçuşuna katıldıklarını, davalı şirkete ait 12 yolcu kapasiteli TC-BKC ve TC-BKL ile 14 yolcu kapasiteli TC-BSP tescil işaretli üç adet sıcak hava balonunun havalandığını, kalkıştan 10-15 dakika sonra davalı … yönetimindeki TC-BSP tescil işaretli balonun sepetinin müvekkillerinin içinde bulunduğu davalı … yönetimindeki TC-BKC tescil işaretli balonun kubbe kısmına çarpması sonucunda irtifa kaybederek 200 metreden yere çakıldığını, müvekkillerinin omurgasının ve bacaklarının kırıldığını, uzun süre tedavi gördüklerini, ruhsal sarsıntı yaşadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 95.711,27 İngiliz Sterlini maddi ve 40.000 İngiliz Sterlini manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek Devlet bankalarının İngiliz Sterlini ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davanın haksız fiilin meydana geldiği Avanos/Nevşehir’de açılması gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, aynı kaza nedeniyle davacıları farklı olan davaların Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/175 Esas sayılı dosyasında birleştirildiğini, usul ekonomisi açısından davanın Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/175 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve bunun yanında ceza davasının sonucunun da bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, yetkili mahkemenin de haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi Avanos/Nevşehir mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, kazada kusurunun bulunmadığını, tazminat taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili, 22.08.2017 tarihli dilekçesi ile, maddi zararlara karşılık olmak üzere sigorta poliçesi kapsamında ödeme aldıklarından dolayı davalılardan …sigorta AŞ hakkındaki davadan feragat ettiklerini, 09.04.2015 tarihli duruşmada, davalı … hakkında açılan davayı takip etmediklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, davalı … şirketi hakkında davanın işbu dava dosyasından tefrik edilerek 2017/1099 Esasına kaydı yapıldığı ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davalı … hakkındaki dosyanın takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı, usul ekonomisi bakımından eldeki dava dosyası ile Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/175 Esas sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle dava dosyasının Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/175 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf sebeplerinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, yetkili mahkemenin de haksız fiilin meydana geldiği yer olan Avanos/Nevşehir Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, birleştirme talebi olmaksızın birleştirme kararı verilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, balon kazasında yaralanan davacıların, taşıma sözleşmesi ve haksız fiil sorumluları aleyhine açtıkları maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
28.05.2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan yasanın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
O halde somut olay bakımından davanın 28.05.2014 tarihinden sonra 29.05.2014 tarihinde açılmış bulunmasına ve somut olayda uyuşmazlık, tüketicinin tarafı olduğu taşıma sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, anılan sözleşme ile ilgili uyuşmazlıkların çözüm yerinin tüketici mahkemeleri olduğu nazara alındığında, ticaret mahkemesince görev yönünden davanın usulden reddine, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken birleştirme kararı verilmesi isabetli olmamıştır. Bu itibarla tarafların usulü itirazlarının (yetki, birleştirme vs.) görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan ve HMK 355. maddesi uyarınca mahkemenin görevli olup olmadığını Dairemizin resen inceleme yükümlülüğü bulunduğundan, HMK 353/1.a.3.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, işin esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 353/1.a.3. maddesi uyarınca, kararı veren İlk Derece Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine fiziken ve UYAP üzerinden derhal aktarılmak üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İstinaf başvuru harcının Hazine’ye irat kaydına, davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin, görevli İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK. 353/1.a.maddesi uyarınca karar kesindir.