Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/31 E. 2018/180 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/31
KARAR NO : 2018/180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2017
NUMARASI : 2015/325- 2017/604 E.K
DAVANIN KONUSU : İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafça faturaya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin davalıdan faturaya konu hizmeti almadığını, icra takibine konu borcun haciz tehditi altında ödendiğini ileri sürerek icra dosyasına yapılan ödemenin davalıdan istirdatına ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dışı …AŞ’ye ait gönderinin İstanbul’dan Kazakistan Shiyment’de bulunan …şirketine gönderilmesi işini üstlendiğini, 12.10.2013 tarihinde düzenlediği konşimento (Air Waybill) ile sözkonusu gönderiyi hava yolu ile Kazakistan’a gönderdiğini, müvekkilinden de bu aşamada Kazakistan’da yapılacak gümrükleme ve ülke içindeki nakliye işlerinin yapılmasını talep ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin de gümrükleme ve nakliye işini üstlendiğini, bu işlemlerin o ülkede bulunan temsilcisi … şirketi üzerinden yürütüldüğünü, davacı tarafından konşimentoya müvekkilinin notify (ihbar olunan) olarak eklendiğini, faturaya konu hizmetin davacıya verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacı tarafından akdi ilişkinin inkar edildiği, taraflar arasındaki akdi ilişkiye ilişkin davalı tarafça e-mail yazışmalarının sunulduğu, e-mail içerikleri konusunda davacı şirket yetkilisinin isticvap edildiği, usulüne uygun tebligata karşın isticvaba icabet edilmediğindan e-mail içeriklerinin kabul edildiği sonucuna varıldığı, bu nedenle faturaya dayalı hizmetin verildiği, davacının davasında haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ispat yükünün davalıda olup, müvekkiline taşıma hizmeti verdiğini ispatla yükümlü olduğunu, kabul edilmeyen e-mail yazışmaların içeriğine göre karar verilmesini doğru olmadığını, kaldı ki taşıtanın dava dışı…r.AŞ olup, navlun borcundan bu şirketin sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan konşimento çerçevesinde taşımanın Kazakistan’daki kısmını o ülkedeki temsilcisi vasıtasıyla ifa eden müvekkilinin bu taşıma hizmetinden dolayı davacıdan alacaklı olduğunu ve ödenmeyen alacağını icra takibi yoluyla tahsil ettiğini, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, istirdat davasıdır.
Davacı, davalının faturaya dayalı başlattığı icra takibinde haciz baskısı altında ödeme yapıldığını, takibe konu fatura içeriği hizmetin alınmadığını iddia ederek icra takibinde yapılan ödemenin davalıdan istirdatını istemiş, davalı, davacıya taşıma hizmeti verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Kural olarak tek başına faturanın düzenlenmiş olması fatura içeriği hizmetin verildiğine ve alacağın varlığına yeterli değildir. Somut olayda ispat yükü davalı alacaklıda olup, fatura içeriği hizmetin verildiğini yazılı delillerle ispatla yükümlüdür.
Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 06.11.2013 tarihli “Navlun Almata-Shymkent” açıklamalı 2.250 USD bedelli faturanın davacının ticari defterlerinde yer almadığı belirlenmiştir. Dosyada bulunan 12.10.2013 tarihli konişmentoda göndericinin …AŞ, alıcının ….Ltd olduğu, davacı şirketin de taşıyıcı olarak yer aldığı, Notify kısmında “…” şirketinin bulunduğu görülmüştür.
Yine dosyada onaylı Türkçe tercümeli,….şirketi tarafından konşimentoya konu emtianın karayolu ile taşınmasına ve alıcı firma … şirketine teslimatına ilişkin 15.10.2013 tarihli tutanak ve mal taşıma irsaliyesi bulunmaktadır. …. şirketi tarafından davalı adına düzenlenmiş 31.10.2013 tarihli 2.497,34 USD bedelli faturanın açıklama kısmında konşimentoda yer alan “A…”, 16 kap emtia ve 6.620 kg referans olarak gösterilmiştir. Dava dışı firma tarafından düzenlenen bu faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı gibi vergi dairesine gönderilen Bs formlarında gösterildiği tespit edilmiştir. Ayrıca sözkonusu bu faturadaki meblağ ile davalının davacıya düzenlediği dava konusu faturadaki meblağ uyuşmaktadır.
Hal böyle olunca, davacının, dava dışı…..AŞ’nin Kazakistan Shymken’de mukim yurt dışı alıcısına ihraç ettiği emtianın taşıma işini üstlendiği, bu bağlamda İstanbul-Kazakistan Almaty kısım taşımanın havayolu aracılıyla gerçekleştirildiği, bu aşamadan sonraki kısmın davalı tarafından o ülkede bulunan temsilcisi …şirketi üzerinden tamamlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının akdi ilişkiyi ve dolayısıyla takibe konu fatura içeriği taşıma hizmetini verdiğini ispat ettiğinin kabulü gerekir. Yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusuda davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı tarafça kabul edilmeyen e-mail içeriklerine dayalı isticvaba göre karar tesisi doğru değildir. Bu nedenle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, ilk derece mahkemesi karanın gerekçesinin HMK 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A- Davacı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
B-HMK 353/1.b.2.maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek esas hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davanın reddine,
2-a)Alınması gerekli 31,40 TL harcın davacı tarafından yatırılan 163,48 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 132,08 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına; bakiye gider avansının iadesine,
c)Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT’sine göre, belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı vekilince sarfedilen istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı vekilince sarfedilen istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından, istinaf yargılaması için davalı yararına ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353/1.b.2.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 362/1.a.maddesi uyarınca değer yönünden karar kesindir.