Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/302 E. 2018/423 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/302
KARAR NO : 2018/423
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2018 Ek karar
NUMARASI : 2017/177 D.İş- 2017/182 K.
TALEP KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen vekili, mülkiyeti borçlu şirket adına kayıtlı olan .. tanınma işaretli 1990-Gemlik yapımı, İstanbul-4117 bağlama limanına kayıtlı 6001 numara ile tescilli .. – C isimli balıkçı gemisinin ½ (%50) hissesini 13.01.2017 tarihli sözleşmeyle müvekkili şirkete satıldığını, sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin karşı tarafa ödendiğini, ancak buna rağmen geminin ½ hissesinin müvekkili şirkete devredilmediğini, bu hususta keşide edilen ihtarnamenin de semeresiz kaldığını, bunun üzerine taraflar arasında akdedilen 16.10.2017 tarihli sözleşme ile önceki satım sözleşmesinin sonlandırılarak gemi satın alınması ve Moritanya’da işletilmesi için müvekkili şirketin borçlu şirkete ödemiş olduğu 1.766.482 USD tutarından geminin çalışması sonucu balıktan elde edilen 284.200 USD’nin düşülmesi sonucunda 1.482.282,00 USD’nin en geç 26.10.2017 tarihinde ödenmesinin hüküm altına alındığını, müvekkili alacağının deniz alacağı vasfında olduğunu, vadesi gelmesine rağmen müvekkiline ödemenin yapılmadığını ileri sürerek 1.482.282,00 USD deniz alacağı için ihtiyati hacze konu geminin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-13.01.2017 tarihli “Satış sözleşmesi” başlıklı satıcısı ..Ltd.Şti., alıcısı … A.Ş. olan adi yazılı belgede mülkiyeti …Ltd.Şti.’ye ait olan gemi siciline kayıtlı ..isimli balıkçı gemisinin 1/2(%50) hissesinin .. A.Ş.’ye satımının ve sözkonusu geminin tarafların ortaklığı marifetiyle Moritanya İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Karasularında balıkçılık faaliyetinde çalıştırılmasının kararlaştırıldığı, satım bedeli olarak 900.000 USD’nin sözleşmede belirlenen şekilde ödendiği belirtilmiştir.
2-Alacaklı şirket tarafından borçlu şirkete keşide edilen 12.10.2017 tarihli noter ihtarnamesinde, satış bedelinin ödenmesine rağmen söz konusu geminin %50 hissesinin devredilmediğinden dolayı borçluya ihtarda bulunulmuştur.
3-Taraflar arasında imzalanan 16.10.2017 tarihli “Sözleşme-Taahhütname başlıklı” belgede geminin satın alınmasından vazgeçildiği ve satım bedeli ve geminin işletilmesi için ödenen toplam 1.766.482 USD harcamadan geminin işletilmesi sonucunda elde edilen 284.200 USD’nin mahsubu sonucunda 1.482.282,00 USD’nin en geç 26.10.2017 tarihinde .. Şirketi tarafından …’ye ödenmesinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
4-Gemi Sicil Dairesi kütük kayıt örneğinde .. isimli geminin İstanbul Bağlama Limanı .. tanınma işaretli balık avlama cinsi, donatanı .. Ltd.Şti. olup, gemi üzerinde muhtelif haciz şerhlerinin olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesinin 30.11.2017 tarihli kararı ile; TTK.nın 1363/I. fıkrası gereğince zorunlu nakdi teminatın yatırıldığı, haczi istenen geminin Türk bayraklı olup bağlama limanının İstanbul olduğu, alacağın TTK.’nın mad. 1352/1-y’de belirtilen deniz alacağı niteliğinde olduğu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğinden talebinden kabulüne 1.482.282,00 USD alacak ile sınırlı olmak üzere İstanbul Bağlama Limanına bağlı .. sicil nolu … tanınma işaretli … isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmiştir
İtiraz eden borçlu şirket vekili, taraflar arasında akdedilen gemi satım sözleşmesinin kanunda öngörülen resmi şekil şartına uygun yapılmadığını, geçerli olmadığını, dolayısıyla bu sözleşmeden dönme adına akdedilen sözleşmenin de geçersiz olduğunu, bu bağlamda alacaklı şirketin alacağının deniz alacağı niteliğinde olmadığını, ayrıca satım sözleşmesinin geçerliliği inancıyla karşı tarafa teminat senetlerinin verildiğini, dolayısıyla alacağın rehin ve temin edildiğinden ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, 16.10.2017 tarihli sözleşmede kararlaştırılan hisse satış bedelinden arta kalan 1.482.282,00 USD’nin ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirkete ödenmediği, bu alacağın TTK.’nın 1352/y maddesine göre deniz alacağı niteliğinde olduğu, gemi satış sözleşmesinin sonlandırılmış olduğundan, iş bu sözleşmenin geçersizliğinin alacağın deniz alacağı olma niteliğini değiştirmeyeceği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; gemi satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından, geçersiz olduğunu, dolayısıyla bu sözleşmeden dönmeyi konu alan 16.10.2017 tarihli sözleşmenin de bağlayıcılığının bulunmadığını, dolayısıyla söz konusu alacağın deniz alacağı niteliğinde olmadığını, ayrıca satım sözleşmesi kapsamında karşı tarafa teminat senetlerinin verildiğini, alacağın rehin ve temin edilmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, mahkemece bu yöndeki itiraz hakkında değerlendirme yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir
GEREKÇE
Talep, sicile kayıtlı geminin yarı payının satımı ve işletilmesi nedeniyle yapılan ödemeden kaynaklı alacağa dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Talep eden alacaklı, borçlu şirket adına sicile kayıtlı bulunan “…” isimli balıkçı gemisinin %50 hissesinin satın alınması ve tarafların ortaklığı marifetiyle Moritanya İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Karasularında balıkçılık faaliyetinde çalıştırılması konusunda anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında adi yazılı sözleşmenin akdedildiğini, satım bedelinin sözleşmede belirtildiği şekilde ödendiği gibi ayrıca geminin işletilmesi harcamalar yaptığını, ancak devir işlemlerinin gerçekleşmemesi üzerine, yapılan ödemelerden geminin işletilmesi nedeniyle elde edilen hasılatın mahsubu sonucunda kalan bakiye alacağının 26.10.2017 tarihine kadar ödenmesinin yazılı sözleşme ile hüküm altına alındığını, buna rağmen ödemenin yapılmadığını iddia ederek bu alacağa dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
İtiraz eden borçlu, sözleşmenin yasada aranan şekil şartlarına haiz olmadığından geçerli olmadığını, bu bağlamda deniz alacağı vasfında olmadığını, sözleşmede teminat olarak alınan bonoların bulunduğunu, ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığını belirterek ihtiyati hacze itirazda bulunmuştur.
Uyuşmazlık talebe konu alacağın deniz alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TTK m.1007/I hükmü uyarınca, sicile kayıtlı gemi payının mülkiyeti, malik ile iktisap edenin bu hususta anlaşmaları ile devralana geçer. Anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylanması şarttır. Bu durumda somut olayda, sicile kayıtlı gemi payının devrine ilişkin sözleşmenin yasada aranan resmi şekil şartına haiz olmadığı ihtilafsız ise de, talebe konu alacağın sadece geminin yarı hissesinin satışından kaynaklanmadığı, geminin işletilmesi nedeniyle yapılan harcamalar ve elde edilen hasılat sonucunda kalan alacağı da kapsadığı bu itibarla TTK.nın 1352/I-f maddesi gereğince; “Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, geminin kullanılması veya kiralanması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme,” bağlamında talebe konu alacağın deniz alacağı vasfında olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan deniz alacağının bir kambiyo senedine veya diğer bir kıymetli evraka bağlanmış olmasının geminin ihtiyati haczine engel teşkil etmez (TTK md 1353/II).
Açıklanan bu gerekçelerle HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtiraz edenin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.19/04/2018
KANUN YOLU : HMK 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.