Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/3 E. 2018/503 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3
KARAR NO : 2018/503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2016/652-2017/706 E.K
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı, ihyası talep edilen …Tic. Ltd. Şti.’nin kira sözleşmesine dayalı olarak kira alacağının tahsili ve mecurun tahliyesi istemli aleyhine icra takibine giriştiğini, aynı zamanda kiralanan yerin hor kullanılmak suretiyle uğranılan maddi zarar kapsamında mahkeme kanalıyla delil tespiti yaptırdığını, maddi zararının ve kira kaybı gibi sair giderlerinin tahsili için şirket hakkında tazminat davası açmaya hazırlandığı esnada, davalı sicil müdürlüğünce geçici 7. maddesi uyarınca şirketin re’sen terkin edildiğini öğrendiğini, resen terkin gerekçesi olarak şirketin en son adres değişikliğinin sicil müdürlüğüne bildirilmemiş olduğu gösterilmekte ise de bu hususun re’sen terkin sebeplerinden olmadığını, davalı işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek …. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, TTK.nın geçici 7. maddesi gereğince müvekkilinin gerekli tebligat ve ilanları yerine getirdiğini, yasal süre içinde müvekkiline bildirimde bulunmayan davalı şirketin sicilden resen terkin edildiğini, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, müvekkili kurumun davada yasıl hasım olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
Dava konusu … Ltd Şirketinin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde; dava konusu şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 675613 sicil no’sunda kayıtlı olduğu, en son hissedarları … olup, en son müdürünün ise … olduğu ve bu şirketin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince 18/02/2015 tarihinde terkin edilmiş olduğu görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, TTK.’nun geçici 7/2 maddesinin “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” amir hükmüne ve sicilden terkin edilen şirketin taraf olduğu (davalı ve borçlu olduğu) esastan yürüyen mahkeme dosyası ve açılan takipler bulunması nedeniyle ihyası istenen dava dışı şirketin TTK.nun geçici 7. Maddesi doğrultusunda resen terkin edilmesine dair yapılan ticaret sicil müdürlüğünün 18.02.2015 tarihli terkin işleminin usulü aykırı olduğu, sicilden resen terkin edilen …Ltd. Şti’nin Küçükçekmece 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/735 esas sayılı derdest dosyası yanı sıra başlatılmış ve başlatılacak takipler ile şirkete yönelik açılacak davalar bakımından, dava dışı şirketin ihya edilmesinin gerekli olduğu, davada davalı ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün .. sicil nolu … San. Tic. Ltd. Şti.’nin açılmış bulunan davalar ve yürütülen icra takipleri yönünden ihyasına, kararın bir örneğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine, keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına ve tasfiye memuru olarak …’in tayinine, bilirkişiye tasfiye işlemleri sürecinde aylık olarak verilmek üzere 500,00 TL işlemler bitene değin devam eder şekilde ücret takdirine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacının istinaf dilekçesinde özetle; talebe konu şirketin sicildeki en son adresinin gerçek duruma göre uygunluğunun sağlanması yönündeki talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediğini, mahkemenin tarafgir davrandığı gibi duruşma tutanağının önceden hazırlanmış olduğunu, kendi özgür beyanı dışında bir kısım beyanların tutanağa geçirildiğini, terkin işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığını, davalının yargılama giderlerinden sorumlu olduğunu, davada tasfiye memuru talebi olmamasına karşın mahkemenin yönlendirmesiyle tutanağa bu taleple ilgili kısmın geçildiğini, ayrıca şirketin en son yetkilisinin tasfiye memuru olduğu halde şirkete tasfiye memuru atandığını, atanan tasfiye memuruna takdir edilen ücretten kimin mesul olacağının hükme bağlanmadığını, kaldı ki ücretinde yüksek olduğunu belirterek bu hususlardan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Dava, TTK geçici 7.maddesi gereğince açılan, resen terkin edilmiş bulunan şirketin, Küçükçekmece 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/735 Esas sayılı derdest dava dosyasının yanısıra derdest icra takibi ile şirkete yönelik açılacak davalar bakımından sicil kaydının bunlarla sınırlı olmak kaydı ile ihyası talebine ilişkindir.
6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
İhyası istenen şirketin, TTK geçici 7.maddesindeki yasal prosedüre uyulmak suretiyle terkin edildiği, terkin işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, yasal çerçevede terkin işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının ihyasına karar verilen şirketin en son güncel adresinin tespiti ile adresinin düzeltilmesi talebinin işbu davanın konusunu teşkil etmediğinden bu taleple ile ilgili karar verilmemiş olmasında isabetsizlik olmadığı gibi mahkemenin şahsına yönelik diğer istinaf sebepleri de değerlendirilmemiştir.
Ne var ki, davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu derdest dava ve icra takip dosyalarının bulunduğu, böylece davacının taraf olduğu dava ve icra takip dosyaları var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru da atamak doğru olmayacaktır (Yargıtay 11. HD, 15.12.2016 tarih, 2016/10731 Esas;2016/9622 E.K sayılı ilamı).
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.2.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi gerektiğinden, aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK 353/1.b.2.maddesi uyarınca, davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, İlk Derece Mahkemesinin 14/09/2017 tarih 2016/652 E. 2017/706 K sayılı kararının düzeltilerek esas hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-a)Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün…sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilmiş olan … Limited Şirketinin, davacı tarafından açılmış bulunan davalar ve yürütülen icra takipleriyle sınırlı olmak üzere, sicil kaydının ihyasına,
b)Keyfiyetin karar kesinleştiğinde ticaret siciline tescil ve ilanına,
c)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 31,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
d)Davalı ticaret sicil müdürlüğü yasal hasım olduğundan davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
e)HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yatırılan 85,70 TL başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine dair;
HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/05/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.