Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/289 E. 2018/256 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/289
KARAR NO : 2018/256
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2017
NUMARASI : 2016/713- 2017/1220 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, faturalardan kaynaklı bakiye cari hesap alacağın ödenmesi için davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kalması üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında cam alım ve satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davacı ile kararlaştırılan kur üzerinden ödemelerini yaptığını, davacıya borcun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların ticari defterlerinde davacının düzenlediği faturaların miktar ve bedellerinin örtüştüğü, ödemeler arasında ihtilaf olduğu, Usd cinsinden faturaların döviz alış kuru üzerinden düzenlediği, davalıca yapılan ödemenin de döviz alış kuru üzerinden yaptığı, bu kapsamda taraflar arasında alacak borç bakiyesinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan raporun eksik incelemeye dayalı olup hatalı olduğunu, yabancı para borcunda yapılacak ödemelerde taraflar aksini kararlaştırmadıkça tercihin alacaklı müvekkilinde olduğunu, buna göre efektif satış kuru üzerinden hesaplamasının yapılması gerektiğini, ayrıca 10.06.2014 tarihli 24.148,61 Usd bedelli faturanın bedelinin eksik ödendiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının davalıya sattığı malın bedeli karşılığında yabancı para cinsinden (USD) faturalar düzenlediği ve bu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ihtilafsız olup, uyuşmazlık, davalının ödemeleri noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu faturaların dolar üzerinden düzenlendiği ve ödemelerinin de yine dolar cinsinden yapıldığı, bu faturalardan 10.06.2014 tarihli “ Düz cam 8mm, Buzlu cam 4mm” açıklamalı 24.148,61 Usd bedelli faturanın tarafların ticari defterlerinde mevzuat gereği “TL” cinsinden “50.180,00 TL” olarak kayıtlı olduğu görülmüş, aynı zamanda bu faturanın davacı kayıtlarında “Usd karşılığı” açıklamalı sütunda “17.548,60 Usd ve 6.600 Usd-44 adet palet” olmak üzere toplam 24.148,61 Usd olarak gösterilmiştir.
Bu durumda taraflar arasında mal alım satımı ve mal bedeli yönünden bir ihtilaf bulunmamakta olup, bu fatura münderecatı kesinleşmiştir. Bu bağlamda İhtilaf, bu fatura bedelinin ödenip, ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Hal böyleyken, ilk derece mahkemesince içeriği kesinleşen bu fatura yönünden bilirkişinin hatalı değerlendirmesine dayalı rapora göre, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Somut olayda, davalı tarafça 10.06.2014 tarihli 24.148,61 Usd bedelli faturaya yönelik olarak 17.000 Usd ödemede bulunulmuş olmasına göre, kalan fatura bedeli 7.148,61 Usd kısım yönünden davalının davacıya borcu bulunmaktadır. Davalı yanca bu kalan tutarın ödendiği de ileri sürülmediğinden davanın 7.148,61 Usd yönünden kabulü gerekmiştir.
Davacının davalıya keşide etmiş olduğu ihtarnamenin davalı borçluya tebliğine ilişkin dosya kapsamı itibariyle herhangi bir belgeye rastlanılmadığından takip öncesi temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyada eksik tahkikat işlemi bulunmadığından, HMK.353/1.b.2.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin 23/11/2017 tarihli, 2016/713 E- 2017/1220 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; davalının İstanbul Anadolu…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 7.148,61 Usd asıl alacak üzerinden iptali ile bu miktar asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte, tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına,
2–İşlemiş faize ilişkin istemin reddine,
3-İİK 67/2.maddesi uyarınca, likit alacağa yönelik haksız itiraz nedeniyle %20 oranında hesaplanan 4.230,00 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 1.444,791TL harçtan davacı tarafça yatırılan 301,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.143,57 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarfedilen 301,22 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen bilirkişi, müzekkere masrafı, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.386,50 TL yargılama giderinin kabul (%84) ve red (%16) oranına göre hesaplanan 1.164,66 TL kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından sarf edilen 85,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının Hazine’ye irat kaydına, 31,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde davacıya iadesine,
9-Davacı tarafından sarf edilen 85,70 TL istinaf harcı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.538,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan reddedilen kısım yönünden reddedilen kısmı geçmeyecek şekilde tarifeye göre hesaplanan 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
12-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
13- Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15/03/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK. 362/1.a maddeleri uyarınca, dava değeri itibariyle her iki taraf için kesindir.