Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/241 E. 2018/229 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/241
KARAR NO : 2018/229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2017
NUMARASI : 2017/354 Esas
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm begeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde…numaralı Yangın Ticari Sigorta Poliçesi ile sigortalı … Türk A.Ş’ye ait ürünlerin teminat altına alındığını, sigortalı emtianın davalı şirketin sorumluluğunda bulunan depoda 06/04/2013 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda hasarlandığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalıya muafiyet tenzili sonrasında KDV dahil 4.758.977,65 EURO ödeme yapıldığını, bu meblağın 3.826.835,56 EURO’luk kısmının yangından sorumlu olan davalının sorumluluk sigortacısı olan .. sigorta A.Ş.’den rücuen tahsil edildiğini, bakiye 932.142,09 EURO ile TTK 1426.maddesi gereğince hasar tespiti için harcanan 42.543,64 EURO olmak üzere toplam 974.685,73 EURO davalı şirketten alacaklarının bulunduğunu, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sigortalısı ile müvekkili şirket arasında yapılan kira sözleşmesinde depoda saklanan malların tamamının sigortalanabilmesi için bildirim yükümlülüğü getirildiğini, ancak bu yükümlülüğün sigortalı tarafından yerine getirilmediğini, müvekkili şirket depocu olarak davacının gerçek ve kabul edilmiş zararını kusuru olmamasına rağmen sigortası ile karşıladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 30.12.2015 tarihli dilekçesinde, dava konusu para alacağının dava sonunda tahsil kabiliyetinin kaybedilmesi tehlikesi bulunduğundan davalı şirkete ait depo olarak kullanılan taşınmaz üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesi olmadığı takdirde sözkonusu taşınmazın 3. kişiye devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince 11.10.2017 tarihli ara kararı ile; davalı şirkete ait taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı, hasarın ve zarar miktarının davacının talep ettiği kadar olup olmadığı, bu zarardan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı yapılacak yargılama sonucunda belirleneceğinden ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığı gerekçeleriyle taleplerin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hasar ve zarar miktarı ekspertiz raporu ile sabit olduğunu, davalının taşınmaz maliki ve depo işleticisi olarak sorumluluğunun bulunduğunu, zarar hadisesinin davalıya ait depoda meydana geldiğini, talebin reddinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dava konusu alacağın teminatı için davalıya ait Bursa/M.Kemalpaşa ilçesinde kain 2941 parselde kayıtlı taşınmaz ya da başkaca malvarlığı üzerinde 3. kişiye satışının önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Talep, davalıya ait depoda bulunan davacının sigortalısına ait malların yangın hadisesi sonucunda hasarlanması nedeni ile davacı sigortacının, sigortalısının zararını ödeyerek bu ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemli itirazın iptali davasında alacağın teminat altına alınması amacıyla davalıya ait taşınmaz üzerinde ihtiyati hacze, olmadığı takdirde bu taşınmazın 3. kişiye satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbire hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince koşulları bulunmadığından her iki talebin de reddine karar verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı/talep eden vekili istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin talebin reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak davalıya ait taşınmaz hakkında 3. kişiye satışının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir ( Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’un 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. “
Somut olayda para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalıya ait gayrimenkul üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 08/03/2018
KANUN YOLU : HMK. 391/3.maddesi uyarınca karar kesindir.