Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2297 E. 2020/1150 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2297
KARAR NO : 2020/1150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI : 2018/74E.- 2018/505K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasında görülen zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle kısmen kabul reddine ilişkin verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin … Mah. … Sitesi No:… Blok/101 Zeytinburnu/İstanbul adresinde faaliyet göstermekteyken 06/01/2018 ile 08/01/2018 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi memurları tarafından ”…” olarak da bilinen bu adrese gelinerek binaların yıkılmaya başlandığını, basına da yansıyan ve birçok şikayete sebep olan bu hukuksuz yıkım olayı sonucu müvekkili şirketin belirtilen adresinin de bulunduğu işletme binası da dahil olmak üzere bu adresteki tüm binaların yıkıldığını, demirbaş ve malların enkaz altında kaldığını, üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmiş veya hırsızlanmış olmak ihtimali olan defterlerin yıkımın ardından enkazda yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamadığını belirterek, müvekkili şirkete ait 2009 – 2010 – 2011 – 2012 – 2013 – 2014 – 2015 – 2016 – 2017 – 2018 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterleri, ortaklar pay defteri, karar defterinin ve diğer tüm ticari defter ve belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava, TTK 82. maddesine dayalı zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.Somut olaya 6103 sayılı kanun gereğince dava tarihi itibariyle 6102 sayılı TTK ‘nın uygulanması gerekir.Davanın TTK 82. maddesi gereğince 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı ve mahkememizin davayı görmeye yetkili olduğu saptanmıştır.. TTK m.82 uyarınca; tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet nedeniyle ziyaı halinde, ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede zayi belgesi istenmesi mümkündür. Somut olayda ziyaı doğuran olay 08.01.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup dava yasal süresinde açılmıştır. Davayı görmeye mahkememizin yetkili olduğu saptanmıştır.Deliller, bildirilen noterliklere müzekkere yazılmış sadece 2013-2014-2016-2917-2018 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri, envanter defteri, açılış tasdiklerinin onaylı suretleri istenmiş ve gönderilmiş diğer defterler yönünden müzekkerelere olumsuz yanıt verilmiş olup, davacının vergi ihtilafınan olmadığı vergi dairesinin cevabi yazısıyla anlaşılmış, ticari defter tasdikleri noterlikten gelmiştir.Hal böyle olunca davacı tarafın beyanları, ibraz edilen deliller ve tüm dosya kapsamıyla dava konusu defterlerden işyerinin bulunduğu yerde belediyece yapılan yıkım çalışmalarında noterliklerden olumlu gelen yazı cevaplarına göre, … “gerekçesiyle, davanın kısmen kabul-kısmen reddine, davacı …. ‘ne ait 2013 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri, 2014 yılı yevmiye defteri,2016 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri, 2017 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri, 2018 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defteri’nin zayi olduklarının tespitine, talep edien ortaklık pay defteri ve karar defterleri ve 2009 – 2010 – 2011 – 2012 -2015 yıllarına ait defterler yönünden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ön inceleme duruşması bile yapılmadan, müzekkerelere verilen cevapları değerlendirip eksik görülen noktalarda yeniden inceleme yapılmasının talep edilmesine fırsat dahi verilmeden, sadece dava dilekçesi üzerinden görülen dava neticesinde verilen eksik ve hatalı kararın kabulünün mümkün olmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, gerekçede yalnızca “müzekkerelere olumsuz yanıt verildiği” belirtilmiş olup dayanılan sebeplerin yeterince açıklanmamış olduğunu, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın tüm talepler yönünden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7).Dava, basit usule tabi olmakla, HMK’nın 320/1. maddesi uyarınca duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün ise de bunun için hukuki dinlenilme hakkının tam olarak sağlanmış olması ve müphem noktaların kalmaması gerekir.Somut olayda, zayi belgesi verilmesi talebine konu defterlerin noter tasdik bilgileriyle ilgili olarak aydınlatılmaya muhtaç bir durumun bulunduğu anlaşılmaktadır. Noterden gelen yazı cevabına karşı davacı vekiline beyanda bulunma hakkı verilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenilme hakkı bünyesinde, yargılama ile ilgili konularda bilgi sahibi olunmasını ve açıklamada bulunma ve ispat hakkını da içermektedir. Diğer taraftan, çekişmesiz yargı işlerinde HMK’nın 385/2. maddesi uyarınca resen araştırma ilkesi hakimdir.
Bu açıklamalar ışığında mahkemece duruşma açılarak, davacı vekiline noter cevabi yazısına karşı beyanda bulunma hakkı verilmesi ve HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında gerekli izahatın istenmesi, yapılacak açıklamalar doğrultusunda gerekli ara kararları oluşturularak sonuca gidilmesi gerekir. Bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına dair;HMK’nın 353/1 a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.05.11.2020