Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2294 E. 2020/1148 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2294
KARAR NO : 2020/1148
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2018
NUMARASI : 2015/1139E.- 2018/832K..
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle: Davacı Şirketin tüm yurt genelinde tanınan ve TPE nezdinde tanınmış marka statüsüne sahip “…” markasının münhasıran hak sahibi olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 27.03.2014 tarihinde 5 yıl süreli … Okulları Franchising Sözleşmesi’nin akdedildiğini, sözleşme kapsamında … okullarının kuruluşu, yapılanması ve faaliyete başlaması esasları belirlenerek davalı şirkete yetki verildiğini, davalı şirketin 30/06/2015 tarihinde hiçbir haklı gerekçe göstermeksizin … Okulları isim hakkını kullanma hakkından feragat etmek suretiyle sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini bildirdiğini, davalı şirket tarafından mevcut sözleşmenin feshi ile birlikte, aynı adreste ve Aynı tüzel kişilik adı altında Türkiye Cumhuriyeti dahilinde faaliyet göstermekte olan ve müvekkilleri şirket ile aynı işi yapmakta olan üçüncü kişi “… Koleji” firması ile “Franchising” anlaşması kurulduğunun öğrenildiğini, davalıya ait bilgilerin üçüncü kişi “… Koleji”ne ait www……com adlı web adresi üzerinden dahi ilan edilmekte olduğunu, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen fiillerin taraflar arasındaki Sözleşme hükümlerine ve TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümlerine açıkça aykırı olduğunu belirterek, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranması, haksız ve hukuka aykırı eylemleri neticesinde oluşan haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetin menine, haksız rekabetin refine ve fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik, kâr kaybı dahil, 20.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında akdedilen Franchising Sözleşmesinin iddia olunduğu gibi davalı şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilmiş olmadığını, söz konusu sözleşmenin, davacı şirket yönetim kurulunun aldığı karar ve davalı şirketin de muvafakati doğrultusunda 30.06.2015 tarihinde sonlandırıldığını, davalı şirketin taraflar arasında imzalanan franchising sözleşmesi nedeniyle ciddi masraflar yaptığını, ancak beş yıllığına imzalanan sözleşmenin birinci yılında feshedilmesi sebebiyle büyük maddi kayba uğradığını, davalı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.1. maddesi uyarınca KDV hariç 75.000,00 TL başlama bedeli adı altında ödeme yaptığını, anılan sözleşmesinin feshi ile birlikte ilk yıl için ödenmesi gereken franchising bedeli olan 49.934,65 TL’nin de davacıya ödendiğini, bununla birlikte davalı şirketin davacı tarafından alımı zorunlu koşulan final marka ve logolu kıyafet, broşür, CD gibi bir takım araç ve gereçlere ödeme yapmak zorunda kaldığını; … markalı okulun Yozgat’ta tanıtımı için reklam harcamalarında bulunduğunu, davalı şirketin franchising sözleşmesinin birinci yılında feshi nedeniyle uğradığı doğrudan zararın 320.000 TL civarında olduğunu, kaldı ki sözleşmenin 7.5. maddesinde yer alan rekabet yasağı maddesinin Anayasa’nın 48 vd. maddelerine açıkça aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dosya muhteviyatında yer alan 30.06.2015 tarihli belge incelendiğinde; … kaşesi ve Şirket müdürü sıfatı ile …’in imzasının yer aldığı görüldüğünden söz konusu belgenin bir delil başlangıcı niteliğinde sayılabileceği, 04.07.2015 tarihinde, 30.06.2015 tarihinden bir hafta sonra, … Okulları Genel Müdür yardımcısı … göndermiş olduğu e-mail dokümanında sözleşmenin … Okulları Yönetim Kurulunun almış olduğu karar ile sona erdirildiği açıkça belirtilmiş olduğundan, bu e-mail dökümanının 30.06.2015 tarihli belgenin tamamlayıcısı olarak sayılması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin Davacı’nın iddia ettiği şekilde Davalı tarafından tek taraflı olarak feshettiği kanıtlanamamıştır. Taraflar arasında akdedilen Sözleşme’nin 7.5. maddesi çerçevesinde öngörülen rekabet yasağı anlaşmasının kanunun getirmiş olduğu sınırlar çerçevesinde düzenlenmiş olmadığının tespit edildiği, Tüm bu nedenlerle Davalı Şirket aleyhine iddia olunan, Davalı Şirket tarafından Davacı Şirket aleyhine haksız rekabet yaratıldığı hususunun tespit edilemediği …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde, istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 30/06/2015 tarihli belgenin her iki tarafın kabulünde olması sebebiyle delil başlangıcı şeklinde adlandırılmasının mümkün olmadığını zaten bu belgenin kesin delil vasfında olduğunu, 04/07/2015 tarihli … Okulları Genel Müdür Yardımcısı … göndermiş olduğu iç yazışma şeklindeki e-mail içeriğinin de hatalı bir şekilde 30/06/2015 tarihli belgenin tamamlayıcısı olarak değerlendirildiğini, esasında bu belgenin kurucu veya inşai bir içeriği ve niteliği olmadığını, e-mail hesabı sahibi olan… ise hiçbir şekilde davacı şirketi temsil ve imzaya yetkisi bulunmadığını, müvekkil şirket nezdinde bu yönde bir yönetim kurulu kararı alınmadığının değerlendirmesi talep edildiği halde ek raporda da bu yönde bir değerlendirmede bulunulmadığını, Müvekkile ait bir şubenin “başarısızlık” nedeniyle kapatılması bildiriminin ticari itibar kaybına sebebiyet verecek nitelikte olduğunu,Ek rapordaki hukuki değerlendirmelerin bilirkişi değerlendirmelerini aşar nitelikte olduğunu, taraflarınca 04/07/2015 tarihli mail görüntüsünün delil niteliğinin ve içeriğinin hukuki etki yaratıp yaratmayacağının değerlendirmesi ve tespit edilmesi talep edilmiş olmasına rağmen bu hususların ek raporda hiç bir şekilde tartışılmadığını, Davalı yanın Mektebim Koleji ile yapmış olduğu anlaşmanın, müvekkili ile imzalamış olduğu franchising sözleşmesinin devamı sırasında olduğu hususunun müvekkili tarafından sözleşmenin bitiminden sonra öğrenilmekle ilk derece mahkemesince bu haksız rekabet eyleminin hukuki durumunun ve sonuçlarının hiçbir şekilde menfi veyahut müspet bir şekilde değerlendirmediğini, bir an için franchising sözleşmesinde yer alan sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin olarak kararlaştırılan haksız rekabete ilişkin sözleşme maddelerinin geçersizliği kabul edilecek olsa dahi davalının sözleşmenin devamı sırasında başka bir özel okul markası (Mektebim Koleji) altında faaliyet gösterme isteği ile görüşmeler yaptığını, öğretmen ve personel kadrosu, ve diğer fiziki koşullar gibi alt yapı hazırlıklarını sözleşmenin devamı sırasında ve eğitim sezonu içerisinde tamamlamış olduğunu, Hukukçu Bilirkişinin hatalı değerlendirmeleri neticesinde mali yönden de de tüm itirazlara rağmen hiçbir hesaplama yapılmadığını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılıp deliller toplanarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar aradaki sözleşme ilişkisine haksız olarak son vererek rekabet yasağına aykırılık teşkil edecek şekilde dava dışı bir şirketle benzer nitelikte sözleşmesel ilişki içine girmiş olduğu iddiasıyla haksız rekabet yapıldığı iddiasıyla açılmış bir haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nun 56/1.maddesinde haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin; fiilin haksız olup olmadığının tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, kusur varsa zararın tazmini ve TBK’nun 58 inci maddesinde öngörülen şartların bulunması halinde manevi tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Diğer taraftan dosya içerisindeki … Okulları Franchise Sözleşmesi başlıklı belgenin incelenmesinde, franchise verenin …. A.Ş. franchine alanın …… Şti. olduğu, sözleşmeye konu … Okulları markasının marka ve hakların franchise alan tarafından sözleşme şartları çerçevesinde ancak Yozgat İlçe Merkezi içinde … için kullanılabileceği, sözleşmenin 7.5.maddesinde yapılan düzenlemede franchise alan … sözleşmenin bitiminden itibaren aynı iş kolunda 5 yıl süre ile bu sözleşme çerçevesinde herhangi iş ve işletme kurmamayı işletmemeyi ve kurulu bir işletmeye ortak olmamayı kati olarak taahhüt etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde Beyoğlu …Noterliğine ait … A.Ş.’nin keşidecisi … Şti.’nin muhatabı olduğu, 16508 yevmiye numaralı 27 Ağustos 2015 tarihli ihtarnamenin bulunduğu, söz konusu ihtarnamede taraflar arasındaki 27.03.2014 tarihli franchise sözleşmesi işaret edilerek karşı tarafın 30.06.2015 tarihinde … Okulları isim hakkını kullanmaktan feragat etmek suretiyle sözleşmeyi haksız şekilde feshetmiş olduğunu, sonrasında muhatabın aradaki sözleşmenin 7.5.maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde …. firması ile franchise anlaşması imzaladığını, sonuç olarak muhatabın sözleşmenin 7.5. maddesi kapsamındaki ihlaline son vererek şimdilik 100.000 Euro zarar bedelini ödemesi husus ihtaren bildirilmiştir. … Şti. adına şirket müdürü … 30.06.2015 tarihinde davacı … A.Ş.’ye hitaben yazdığı iddia edilen yazıda Yozgat Merkez’de hizmet veren … Okulları Anaokulu-ilkokul ve ortaokulları olarak … A.Ş iş merkezinde … adlı şahısla yapılan görüşme neticesi karşılıklı uzlaşma sağlandığından cari hesap ilişki çerçevesinde karşı tarafa senet verilerek … Okulları isim hakkını kullanmaktan feragat edildiği bildirilmiştir.Ankara ….Noterliği tarafından 15.10.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde, ihtara cevap verenin … Şti. muhatabın … A.Ş. olduğu, ihtarnamenin incelenmesinde, 27.03.2014 tarihli franchise sözleşmesinin … A.Ş. yönetim kurulunun aldığı karar ve …. Şti.’nin muvafakati ile karşılıklı görüşme neticesi sona erdirilmiş olduğunu, 04.07.2015 tarihinde Veriders … A.Ş. genel müdür yardımcısı … tarafından franchise sözleşmesinin yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda iptal edildiğinin açıkça bildirildiği, bu sebeple karşı tarafın yasal dayanağı bulunmayan tazminat taleplerinin yerine getirilmeyeceği, bunun yanı sıra … Şti.’nin uğradığı zarara ilişkin dava hakkının saklı olduğu bildiilmiştir.Dosya içerisindeki e mail çıktılarından görüleceği üzere, 4 Haziran 2015 tarihli mailde … Okulları Franchise sözleşmesinin iptal edildiğinin bildirildiği, maili gönderen şahsın isminin …olduğu görülmektedir.İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında alınan 14.09.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda, 30.06.2016 tarihli belgede, kaşesi ve şirket müdürü sıfatıyla … imzası yer almakla, bu belgenin delil başlangıcı niteliğinde olduğu, 04.07.2015 tarihinde … Okulları genel müdür yardımcısı … gönderdiği e mailin 30.06.2015 tarihli belgenin tamamlayıcısı niteliğinde olduğu, dolayısıyla aradaki franchise sözleşmesinin karşılıklı sona erdirildiği, uyuşmazlığa konu franchise sözleşmesindeki 7.5.madde hükmüne göre, 5 yıllık sürenin sözleşme özgürlüğünü sınırlandırıcı nitelikte olduğu, yine ilgili maddede herhangi bir bölge sınırlandırılmasına gidilmediği, sözleşmenin konu açısından ise aynı iş kolu ile sınırlandırıldığı, netice olarak yer ve süre açısından sözleşmenin geçersizlik sebebi teşkil edebileceği yönünde kanaati ortaya konulmuştur. Dosya içerisinde 14.05.2018 havale tarihli ek raporunda ise, kök raporlarla benzer nitelikte değerlendirmeler yapılmıştır. 30.06.2015 tarihli … kaşesi ve şirket müdürü … imzasının yer aldığı belge esasen her iki tarafın da kabulünde olmakla davacı yargılama aşamasındaki beyanlarında bu belgeyi öne sürerek davalının haksız şekilde fesih beyanını ortaya koyduğunu, bu nedenle zarara uğradığını iddia etmekte, davalı ise 30.06.2015 tarihli belgenin karşı tarafla olan mutabakat neticesi düzenlenerek gönderildiğini, zira dosya içerisindeki … gönderildiği belli olan 04.07.2015 tarihli mail çıktısın da … Okulları Franchise Sözleşmesinin alınan yönetim kurulu kararı uyarınca iptal edildiğinin bildirildiğini, bu iki belgenin birlikte değerlendirilmesi neticesi franchise sözleşmesinin tek taraflı olarak davalı tarafından sona erdirilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını savunma sebebi olarak ileri sürmektedir. İlk derece mahkemesince franchise sözleşmesinin karşılıklı mutabakatla sona erdirildiği konusunda ispat yükünün hangi tarafta olduğu belirlenirken az yukarıda bahsi geçenler ışığında hareket edilmelidir. Davacı istinaf dilekçesinde, … şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, bahsi geçen mailin iç yazışma ve duyuru olarak müvekkili şirketin itibarını kurtarma gayesi ile yönetim kurulu kararı gereği ibaresi eklenerek gönderildiği, dolayısıyla davacı şirketi bağlamadığı hususlarını önü sürmüştür. 30.06.2015 tarihli belge her iki tarafında kabulündedir. Bu durumda davacının sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak sona erdirildiği iddiası karşısında, davacı tarafın genel müdürünün isim ve unvanı altında 30.06.2015 tarihli belgenin sonrasında 4 Temmuz 2015 tarihinde franchise sözleşmesinin Final Okulları Yönetim Kurulu kararıyla iptal edilmiş olduğuna ilişkin mail çıktısının bulunduğu, bu sebeple esasen karşılıklı mutabakatla franchise sözleşmesinin sona erdirildiği hususunda davalı vekilinin savunması mevcut olmakla, 4 Temmuz 2015 tarihli mail çıktısı davacı tarafın temsilcisi olduğu söylenen şahıs tarafından gönderilmekle bu belgenin HMK 202.maddesi anlamında delil başlangıcı niteliğinde bir belge olup olmadığı bu anlatılanlar kapsamında ilk derece mahkemesince irdelenerek sonuca ulaşılmalıdır. Davacı dava dilekçesinde açıkça rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayanmış ancak davalının bu davranışının haksız rekabet teşkil ettiği, bu sebeple haksız rekabetin meni,tespiti ve refi ile haksız rekabet sebebiyle ortaya çıkan zararın tazminini talep etmiştir. Davacının istinaf dilekçesinde karşı tarafın haksız rekabet eylemlerinin sözleşme devam ederken de mevcut olduğunu öne sürdüğü, dava dilekçesinde davalının haksız olarak sözleşmeyi sona erdirdikten sonra aradaki rekabet yasağına aykırı şekilde dava dışı şirket ile benzer konuda sözleşme imzalamış olmasını haksız rekabet teşkil eden bir eylem olarak adlandırıp tazminat talep etmiş olmakla, davacı vekili 20.12.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde esasen davalının haksız rekabet eylemlerine sözleşme devam ederken başladığı yönünde iddia ortaya atmıştır. İlk derece mahkemesince öncelikle taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin her iki tarafın mutabakatı neticesi sona erdirilip erdirilmediği net şekilde ortaya konulmalı, sonrasında davalının dava dışı şirketle imzalamış olduğu sözleşmenin haksız rekabete sebebiyet verip vermediği hususunda değerlendirme yapılmalıdır. İlk derece mahkemesince sözleşmede yer alan rekabet yasağı kaydının, davalının savunması kapsamında kanunun emredici hükümlerine ve temel haklara aykırı olup olmadığı üzerinde de durulmamıştır. Ayrıca az yukarıda bahsi geçtiği üzere davacının sözleşmenin devamı süresince mevcut bulunduğu iddia edilen haksız rekabet eylemlerine ilişkin hiç bir yargılama faaliyeti içerisine girilmediği de anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 05/11/2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.