Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2287 E. 2019/25 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2287
KARAR NO : 2019/25
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2018
NUMARASI : 2018/1382 D.İş- 2018/1361 D.İş K.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, talebin reddine ilişkin verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; müvekkilinin İstanbul Ticaret Siciline kayıtlı … A.Ş.’nin gözetimi ve denetimi altında faaliyet gösteren, geniş yetkili bir aracı kurum olduğunu, müvekkili şirket ile … Ltd. Şti. arasında 09.09.2016 tarihinde Tezgahüstü Türev Araçlarına İlişkin Çerçeve Sözleşme ve 21.09.2016 tarihinde 14911 no.lu Yatırımcı Hesap Açılış Sözleşmesi akdedilmiş olup, … Şirketinin müvekkilinin müşterisi olduğunu, borçlu Şirket ile şifahen yapılan görüşmelerde ödemenin yapılamayacağı da taraflarına bildirildiğini, borçlu taraf temerrüde düşürülmüş ve borç muaccel olmuş olup, rehin ile de teminat altına alınmamış olduğunu, İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca, müvekkili şirketin borçludan olan haklı alacağının borçlunun mal kaçırması veya yargılama süresi sonunda borcunu ödeyemez hale gelmesi ihtimali nedeniyle imkansız hale gelmesinin önlenmesi bakımından mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi 05/11/2018 tarihli kararı ile ihtiyati hacze dayanak alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gibi ibraz edilen belgelerin İİK’nın 258. maddesi uyarınca varlığı iddia edilen alacağa kanaat getirilmesini sağlayacak nitelikte olmadığı, bu durumda İİK’nın 257. maddesindeki koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup alacak ilişkisinin varlığının ve alacağın muaccel olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesinin aranmadığını, ilk derece mahkemesinin kararının bu bakımdan isabetsiz olduğunu,Müvekkili adına 30.10.2018 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, müvekkilinin borçlu şirketten olan alacağının taraflar arasında imzalanmış sözleşme aslı, 16.10.2018 tarihli ihtarname ve hesap ekstresiyle delillendirildiğini,İbraz edilen belgelerin İİK’nın 258. maddesi uyarınca varlığı iddia edilen alacağa kanaat getirilmesini sağlayacak nitelikte olduğunu, Alacağın yargılamayı gerektirmesinin ihtiyati haciz talebinin reddi için yeterli bir gerekçe olmadığını, kararın bu bakımdan da isabetsiz olduğunu, nitekim bu hususun Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26.04.2018 tarihli 2018/1320 E. ve 2018/2386 K. Sayılı ve 11.05.2016 tarihli 2016/2914 E. ve 2016/8695 K. sayılı kararında da açıkça belirtildiğini,30.10.2018 tarihli dileklerinde de belirttikleri gibi müvekkili şirketin borçludan olan haklı alacağının borçlunun mal kaçırması veya yargılama süresi sonunda borcunu ödeyemez hale gelmesi ihtimali nedeniyle imkansız hale gelmesinin önlenmesi gerektiği hususu dikkate alınmadan verilen ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep hukuki niteliği itibariyle İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, alacaklı vekili süresinde bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Somut olayda, istem dilekçesine ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere, alacaklı ile aleyhine ihtiyati haciz istenenler arasında imzalanmış bulunan sözleşme çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için borçluya hesap kat ihtarı gönderilmiştir. İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat gerekmemekte, yaklaşık ispat yeterli görülmektedir. Somut olayda, hesap kat ihtarında belirtilen ve ödenmediği ileri sürülen alacak tutarı için alacaklının ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, alacaklının banka sıfatının bulunmadığı, bu sebeple takip dayanağı çerçeve sözleşme ve kat ihtarının İİK 68/b’ de sayılan belgelerden sayılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, İİK’nın 258.maddesi uyarınca, ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Somut olayda, alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat getirmeye yetecek belge sunulmadığı kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesinin ret kararı isabetlidir.
Açıklanan bu gerekçelerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İİK’nın 258/3 ve HMK 353/1.b.1. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine,
2-İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ihtiyati haciz talep eden üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
İİK’nın 258/3 ve HMK 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 362/1-f maddesi uyarınca karar kesindir.