Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2286 E. 2020/1192 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2286
KARAR NO : 2020/1192
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI : 2015/729E. 2018/577K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davalılardan … hakkında açılan davanın dava şartı – pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalılar … Bankası A.Ş. ve … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin davalı … ile 03/05/2012 tarihinde bayilik sözleşmesi imzaladığını, sözleşme imzalamadan önce aynı adreste … San. Tic. Ltd. Şti. ile bayilik ve kiracılık sözleşmesi imzalandığını, davalı …’in tüm Türkiye’de kullanılan ve bankaları ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde işleyen “…” adlı bir sistemi bulunduğunu, davalı …. Bankası yetkililerinin müvekkilinin faaliyetine başlamasından sonra istasyona gelerek pos cihazlarını değiştirdiklerini ve müvekkili tarafından şirket ünvanının …. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu konusunda bilgilendirdiklerini, otobilim sisteminin yeni şirket adına tanımlanacağının söylendiğini, müvekkilinin sözü edilen banka ile çalışmaya devam ederken … sisteminden yapılan satış bedellerinin hesaplarına geçmediğini, davalı banka ile yapılan görüşmede … sistemine kayıtlı şirketin ünvan benzerliği olan … San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu ve satış bedellerinin bu şirket hesaplarına geçtiği şeklinde bilgi alındığını, olayın öğrenildiktan sonra şifahi olarak davalılara bildirildiğini, ancak yapılan kesintilerin geri ödenemeyeceğinin taraflarına bildirildiğini, davalı bankanın Ortaköy Şubesi’ne 29/04/2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderilerek yapılan kesintilerin ödenmesinin istendiğini, ancak ihtarnameye cevap verilmediğini beyanla, ünvan benzerliği olan şirket hesaplarına aktarılan 97.298,62 TL’nin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A. Ş. vekili savunmasında özetle; müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafından talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, … sistemi ile tüm para akışının banka tarafından sağlandığını, müvekkilinin para akışı ile ilgili hiçbir sorumluğu ve yükümlülüğünün bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle davacının faiz isteminin hukuka aykırı olduğunu beyanla, öncelikle zamanaşımı ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, aksi halde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Tüm dosya kapsamından; davacı ile davalı … arasında ‘… Mah. … … Cad. No:.. Beşiktaş/İSTANBUL’ adresinde bulunan akaryakıt istasyonunun işletilmesi için bayilik sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme öncesinde aynı yerde davalı … … Ltd. Şti.’nin aynı akaryakıt istasyonunu işlettiği, davalı … ile davalı … Bankası arasında akaryakıt bedellerinin fiilen kredi kartı kullanılmadan ve satış belgesi imzalanmaksızın sanal postan provizyon alınması ve kredi kartı hesabına borç kaydedilmesi suretiyle ödenmesi amacıyla ‘… Çerçeve Sözleşmesi’ imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı … davalı … adına ve hesabına pos cihazı verdiği, davacının aynı adreste bayiliğe başlaması üzerine davacının davalı … pos değişimi için başvurduğu ve aralarında 07/08/2012 tarihinde ‘… Kredi Kartı Programı sözleşmesi ile elektronik ticaret sözleşmesi – üye iş yeri sözleşmesi’nin imzalandığı, davalı … bu başvuruya ve sözleşmeye rağmen pos cihazı değişikliği yapmadığı, bu nedenle davacının 16/08/2012 ile 17/04/2014 tarihleri arasında pos cihazı vasıtasıyla gerçekleştirdiği toplam 97.298,62 TL’lik cironun davacı yerine davalı …’ın hesabına aktarıldığı, davacının Beşiktaş …. Noterliği vasıtasıyla 29/04/2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname düzenleyerek davalı Garantiye durumu bildirdiği ve davalı …’ın hesabına geçen ciro toplamının iadesi talebinde bulunduğu, Garanti Bankasından yanıt alınamaması üzerine mahkememize dava açıldığı, her ne kadar davalı … davacının pos değişimi için başvurmadığını iddia etmiş ise de taraflar arasında 07/08/2012 tarihli sözleşmelerin olduğu ve bu sözleşmelerin içeriğine bakıldığında pos değişimi talebinin davacı tarafından yapıldığının görüldüğü, her ne kadar davacı davalı … aleyhine de dava açmış ise de … ile … Bankası arasında … otobilim bireysel otobil çerçeve sözleşmesi bulunduğu, ihtilafın bu sözleşmeden kaynaklanmadığı, ihtilafın davacı ile … Bankası arasında imzalanan sözleşmelerden kaynaklandığı, … Bankasının davacı ile arasındaki sözleşme gereğince pos cihazını değiştirmemesi nedeniyle davacının cirosunun davalı …’ın hesabına aktarıldığı, bu durumda davacının davalı … Bankasından sözleşmeye aykırılık diğer davalı … da sebepsiz zenginleşme nedeniyle ciro bedelini talep edebileceği, davalı …’e ise husumet yöneltemeyeceği anlaşılmakla davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, gerçekleşen aktarımda …. Bankasının sözleşmeye aykırı davranarak kusurlu olması diğer davalı …’ın da sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle dava konusu miktarın bu davalılardan her bir kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin davanın kısmen kabul kısmen reddine…” gerekçesiyle, davalılardan … hakkında açılan davanın dava şartı – pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalılar … Bankası A.Ş. ve … Ltd. Şti. hakkında açılan davannn kabulüne, 97.298,62 TL’nin hükümde ayrı ayrı gösterilen her bir aktarım miktarına, aktarım tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.Bu karara karşı, davacı vekili ile davalı Banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mevcut deliller ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalılardan … hakkında da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu şirketin sorumlu olmadığına ilişkin karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, Dosyada mevcut davalı bankadan gelen yazılardan ve ibraz edilen dökümlerden açıkça anlaşıldığı gibi farklı tarihlerde yapılan kesintilerin toplamı 97.298,62 TL olmasına rağmen sayın mahkemenin bu hususu gözönünde bulundurmadığını, bu hususta yapılan hükmün tavzihi talebinin de reddedilmiş olduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davalı … hakkındaki hükmün kaldırılarak bu davalı hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalılar hakkında verilen hükmün ise kesinti miktar ve tarihleri yönünden düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Davalı … Bankası A.Ş. vekili, müvekkilinin kendisine iletilen talepler yönünden işlem gerçekleştirdiğini, dolayısıyla herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, Dava konusu edilen tutarların diğer davalı hesabına aktarılması açısından müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, zira diğer davalı …’in teknik destek aldığı firma kayıtlarında dahi firma değişikliği yapılmadığının sabit olduğunu, Müvekkiline davacı tarafından elektronik ticaret sözleşmesi imzalanması ve otomobilim posu verilmesi talebini 02.05.2014 tarihinde iletilmiş olması sebebiyle bu tarihten önce gerçekleştiği söylenen zararlardan dolayı zaten müvekkilinin sorumlu olamayacağını, Davacı tarafından iki yıl boyunca satmış olduğu akaryakıtlara ilişkin bedellerin kendisine ödenmiş olmamasını fark etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve bu durumda davacının müterafik kusuru olduğunu ,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, müvekkili yönünden kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı banka yönünden bankacılık sözleşmesine aykırılıktan diğer davalı yönünden ise sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın davalılardan … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalılar … Bankası A.Ş. ve …. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı … Bankası vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisindeki bayilik sözleşmesinin incelenmesinde, tarafların … ile bayi konumundaki … Ltd. Şti. olduğu, sözleşme konusunun bayinin münhasıran … A.Ş.’den alacağı ürünleri son kullanıcılara satacağı taahhüdü altına girdiği, sözleşmenin 15. maddesinde yer alan düzenlemeye göre sözleşmenin süresinin imzalandığı tarihten itibaren bir yıl olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince aldırılan 15.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmede; davacı tarafından … sistemi içerisinde 16.08.2012 ila 17.04.2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen 97.298,62 TL tutarındaki cironun davacı hesabına aktarılması gerekirken davalı … … Şti. hesabına geçirildiği, … Bankası A.Ş. tarafından gerçekleştirilen bu bankacılık işleminin … adına tanımlı bulunan pos cihazının yeni işletmeci olan davacı …Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına değiştirilmemesinden kaynaklandığı, 97.298,62 TL tutarındaki ciro bedelinin davalılardan … Ltd.Şti’nin davalı bankaya olan borçlarının tasfiyesinde kullanıldığı hususlarına yönelik değerlendirme yapılmıştır. Davacı vekili 15.03.2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; her bir kesintinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte hesaplanması için dosyanın yeniden bilirkişiye verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi ek raporunda yapılan değerlendirmede; her bir kesintinin yapıldığı tarihten ihtarname tarihine kadar ödenmesi gereken faiz hesaplanmış ve sonuç olarak 97.298,62 TL tutarındaki asıl alacağa 5.778,49 TL faiz yürütülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı Banka Vekilinin İstinaf Başvurusu Açısından Somut uyuşmazlıkta davacının davalılardan … bayisi olduğu, … Bankası A.Ş.- …. A.Ş, …. Otobil Çerçeve sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde, taraf1arın … Bankası ile … A.Ş. olduğu, sözleşme konusunun … A.Ş.’nin ana firma bayilerinden olan … Bankası A.Ş.’nin müşterilerinin faydalanabileceği bireysel Otobil Çerçeve Sözleşmesini oluşturduğu, yine … Bankası A.Ş. ile ana şirketi … olan davacı … Petrol Nakliyet … Şirketi arasında bonus ve … kredi kartı program sözleşmesi imzalanmış olduğu, sözleşmenin konusunu … Bankası ile ana şirket … A.Ş. arasında varılan mutabakat dahilinde davacı şirketin kredi kartı programlarına web üyesi sıfatıyla katılması, … kredi kartları ile banka kartlarının şirket nezdinde kullanılması hususlarını oluşturduğu, sözleşme tarihinin 07.08.2012 olduğu anlaşılmaktadır. Yine bu sözleşmeye ek olarak ”Üye iş yeri başvuru formu” şeklindeki belgenin düzenlendiği, bahsi geçen belgede iş yeri ünvanı olarak ….Ltd Şti’nin görüldüğü, belge üzerinde ”kuruluş tarihi” olarak 02.02.2012 tarihinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Davalı banka, bankacılık sözleşmesinden ve mevzuattan kaynaklanan özen borcu kapsamında, bu tarihten itibaren sistemi güncellemesi ve bu sistem üzerinden yapılan satış bedellerini davcı şirketin hesabına aktarması gerekirken, özen borcunun gereğini yerine getirmeyerek sistem üzerinden yapılan satış bedellerini, bayiliği ve bankacılık sözleşme ilişkisi sona ermiş olan davalı şirketin hesabına aktarması nedeniyle, davacının uğradığı zararı tazminle yükümlüdür. Dolayısıyla davalı vekilinin elektronik ticaret sözleşmesi imzalanması ve otomobilim posu verilmesi talebini davacı yanın müvekkiline 02.05.2014 tarihinde iletilmiş olduğu sebebiyle bu tarihten önce gerçekleştiği söylenen zararlardan dolayı müvekkilinin sorumlu olmayacağı yönündeki davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir. Davacı ile davalı banka arasındaki hukuki ilişkinin irdelenmesinde az yukarıda anlatılanlar ışığında davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı görülmekle, güven kurumu olan banka hafif ihmalden dahi sorumlu olup, somut olayda kendisine usulüne uygun şekilde yapılan bildirime rağmen sistemin işleyişindeki gerekli değişiklikleri gerçekleştirmediği bu sebeple zarara sebebiyet verdiği dosya kapsamındaki delillerle sabit olmakla, davacının müterafik kusurun bulunduğu yönündeki davalı Banka vekilinin istinaf başvuru nedeni yerinde değildir.Davacı vekilinin istinaf başvuruları açısından; Bahsi geçen sözleşmeler gereği akaryakıt satış bedellerine ilişkin yapılan satışlarda davalı bankanın pos cihazlarının kullanılması gerektiği, dolayısıyla akaryakıt satış bedellerinin davalı … Bankası’nda bulunan davacıya ait hesaplara aktarılması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Davalı ….. Ltd Şti’nin aynı adreste önceden faaaliyet göstermiş olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki davalı bankaya ait 23.01.2017 tarihli yazı cevabında davacının … posu için başvuruda bulunmadığı bu sebeple önceden sözkonusu yerde faaliyet gösteren diğer davalıya ait posun kullanılmaya devam edildiği, satış bedellerinin bahsi geçen bu davalıya ait banka nezdindeki hesaba geçirildiği, ….Şti ile bankanın imzaladığı sözleşmeler kapsamında bu paranın rehin,takas, ve mahsup hakkı kapsamındaki alacakların tahsilinde kullanıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; davacının pos değişimi için 07.08.2012 tarihli sözleşme ve belge kapsamında davalı bankayı haberdar ettiği, davalının buna rağmen 16.08.2012 ile 17.04.2014 tarihleri arasında davacı tarafından akaryakıt satışı neticesi elde edilen 97.298,62 Tl tutarı davalılardan … Ltd. Şti. hesabına geçirdiği ve bahsi geçen paranın davalı banka uhdesinde olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Davalı … ile diğer davalı … Ltd. Şti. arasında bayilik ilişkisi bulunmakla her iki şirketin ayrı tüzel kişiliği olup … Bankası A.Ş. ile davacı … … Şirketi arasında bonus ve …. kredi kartı program sözleşmesi imzalanmış olduğu, uyuşmazlığın temelini bu sözleşmenin oluşturduğu anlaşılmakla, davalı … açısından ilk derece mahkemesince pasif dava ehliyetinin yokluğuna ilişkin hüküm tesis edilmesi isabetlidir. Bahsi geçen sebeplerle, davacı vekilinin davalı … hakkında verilen red kararının isabetsiz olduğu yönündeki istinaf başvurusu yerinde değildir. İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında aldırılan bilirkişi raporunda yapılan ödeme tarihleri ve miktarlarının gösterildiği, toplam miktarın 97.298,62 TL olduğu belirtildiği halde, gerekçeli karada yazılı aktarım miktarlarının toplamı, hüküm altına alınan 97.298,62 TL’yi vermemektedir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararına bu miktarları alırken hata yaptığı anlaşılmaktadır. Bu konuda davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuş olup, faize esas aktarım miktar ve tarihleri yönünden kararın düzeltilmesi gerekmiştir. Bankadan celbedilen tabloya ve bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre bu düzeltmenin yapılması mümkün olup ek tahkikat veya bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Diğer taraftan, davalı … aleyhindeki davanın pasif husumet ehliyeti, yani davalı sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, pasif husumetin dava şartı gibi yorumlanıp, dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Çünkü pasif husumet ehliyeti, davalı sıfatının bulunup bulunmadığına ilişkin olup, temel ilişkiye göre belirlenir. Pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı), HMK’nın 50. maddesinde düzenlenen ve dava şartı niteliğindeki taraf ehliyetinden, 51. maddesinde düzenlenen dava ehliyetinden farklı olup, pasif husumet ehliyeti, temel ilişkiye taraf olunup olunmadığına göre belirlenir. Mahkeme dava şartı hakkında yanlış değerlendirme yaptığından bu hususun, HMK’nın 33, 115 ve 355. maddeleri uyarınca resen düzeltilmesi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davalı Banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davalı …. aleyhinde açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Davalılar …. Bankası A.Ş. ve … Ltd. Şti. hakkında açılan davaınn KABULÜ ile toplam 97.298,62 TL alacağın, aşağıdaki tabloda gösterilen davalı hesabına aktarım miktarlarına her bir aktarım tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte, bu iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.646,47 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 1.661,62 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 4.984,84 TL harcın davalılar … Bankası A.Ş. ve …. Ltd. Şti.’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.533,89 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … Bankası A.Ş. ve …. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davalı …Ş. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince (aleyhi karar verme yasağı gözetilerek) hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …ye verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.035,00 TL yargılama gideri ile 1.661,62 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı toplamı 2.724,32 TL’nin davalılar … Bankası A.Ş. ve …. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,7-Davalı …. tarafından yapılan toplam 46,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı ….’ne verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan bakiye gider avansı kalması halinde, kararın kesinleşmesiyle yatıran tarafa iadesine, 9- İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafından ve davalı banka vekili tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,B-Kararımızın mahiyetine göre; davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf peşin harcının ve davalı Banka vekili tarafından yatırılan 1.662,00 TL peşin istinaf harcının, talep halinde yatıran taraflara iadesine,c-Kararımızın mahiyetine göre, taraflarca yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,10-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,11-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,12-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.