Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2253 E. 2020/978 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2253
KARAR NO: 2020/978
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2018
NUMARASI: 2015/186E. 2018/976K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirketin 2.3.2012 tarihinde davalı …Ltd.Şti. Aracılığı ile … model ve … seri no.lu cihazı satın aldığını ve ek parçaları ile birlikte diğer davalı tarafından ofisinde kurulumunun gerçekleştirildiğini, satın alınan cihazın periyodik olarak arıza verdiğini ve servise götürülerek tamir ettirildiğini ancak cihazın bir türlü verimli bir şekilde kullanılamadığını, cihazın gizli ayıplı olduğunu belirterek, müvekkili şirketin satın aldığı 4.266,96-TL + KDV ve ek parçaları ve KDV dahil toplam 6.043,21-TL lik ürünün bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Büro vekili savunmasında özetle; davacının dava konusu fotokopi makinesini diğer Davalı … Ltd. Şti.’nden satın aldığını, müvekkili şirket tarafından ürünün kurulumunun yapıldığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiğini, ayrıca davacı ile müvekkili şirket arasında akdi olarak herhangi bir ilişki bulunmaması nedeniyle husumet itirazında bulunduklarını, ürününün garanti süresinin dolmasından sonra davacı -ürün garanti kapsamındaymış gibi- ücretsiz tamir talep etmiş olmakla bu talebi yerine getirilmediğinden söz konusu davayı açtığını, 19.03.2014 tarihli Teknik Servis Formu incelendiğinde, 19.03.2014 tarihi itibariyle söz konusu yazıcıdan 66.153 adet çıktı alındığının tespit edildiğini belirterek, davanın müvekkili şirket açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı tarafça satın alınan … marka ürünün gizli ayıp olmasından dolayı ürün bedeli iadesi talep edilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği şekilde seri olarak üretilen çok hassas ve karmaşık yapılı, bilgisayar teknolojisi ile çalışan bir elektronik cihaz olan dava konusu cihazda söz konusu arızaların bir imalat hatasının sonucu olamayacağı, önemli bir bölümünün kullanıcı hatası olduğu, ancak bir bölümünün de düzensiz ve ani yükselen elektrik şebekesi gerilimi gibi çevre şartlarının sonucu olması, bir diğerinin de cihazı kullanacak davacı personelin cihaz ve cihaz ayarları konusunda yeterli seviyede eğitilmemiş olmasından kaynaklandığı, dava konusu fotokopi makinesinde cihazdan faydalanamamayı sürekli hale getirecek yoğunlukta ve ciddiyette gizli ya da açık imalat hatalarının mevcut olmadığı, dava konusu cihaz için ayıplı mal denilemeyeceği kanaatine varılmakla, …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarla, cihazın çalışamaz hale geldiğinin en son teknik servis formu ile de tespit edildiğini, cihazın 04.02.2015 tarihine kadar toplam da 13 kez yetkili servis tarafından tamir edilmiş olduğunu, 10.12.2014 tarihli hata sonrası 04.02.2015 tarihinde düzenlenen raporda; “servise alındı İADE, ONARILMADI ” bilgisinin yazıldığını, Dosya içerisinde iki ayrı bilirkişi raporu bulunduğunu, mahkemenin kararına hangi bilirkişi raporunu esas aldığını açıklamadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı … Şti’.nin imal ettiği ve kurulumunu yaptığı, diğer davalı … Şti.’nin satmış olduğu … model ve … seri nolu fotokopi makinesinde gizli ayıp bulunduğu ileri sürülerek, ayıplı satımda alıcının seçimlik hakları kapsamında kalan satımın feshi ve bedel iadesi talebiyle, hem kurulumu yapan firmaya hem de satıcıya karşı açılan eda davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisinde 02.03.2012 tarihli … yevmiye numaralı irsaliyeli fatura bulunmakla söz konusu satım ilişkisine taraflar tacir olduğundan 4077 sayılı Kanun’un uygulanma olanağı olmayıp, davanın 6762 sayılı TTK ve 818 sayılı BK hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Davacı dava dilekçesinde davalı … Ltd. Şti.’nden 02.03.2012 satın almış olduğu ürünün gizli ayıp sebebiyle bedelinin iadesini talep etmektedir. Davacı aynı zamanda davasını cihazın üreticisi olan diğer davalı … Ltd. Şti.’nede yöneltmiştir. Davalı … Şti. cevap dilekçesinde, ürünün satışının ve kurulumunun yapıldığı dönemde 818 Sayılı Borçlar Kanuna göre talebin zamanaşımına uğradığından bahisle zaman aşımı defini ileri sürmüş, aynı zamanda … Şti. ve davacı arasında herhangi bir akdi ilişki olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuştur. Dosya kapsamı içerisindeki Üsküdar …Noterliği 17.12.2014 tarih, … nolu ihtarnamesinin incelenmesinde, ihtar edenin … Şti, muhatabın … Şti olduğu, ihtarnamenin içeriğinden muhtelif tarihler arasında servise alınmak suretiyle hatalı yerleri onarılan … kodlu ürünün verimli kullanılmasından ötürü yenisi ile değiştirilmesinin veya bedelinin nakden ödenmesini talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki teknik servis forumlarında çeşitli tarihlerde söz konusu ürünün çeşitli sebeplerden ötürü bakım ve kontrollerinin yapıldığı, en son 10.12.2014 tarihli servis raporundan anlaşılacağı üzere söz konusu cihazın Unload Output Traye hatası verdiği, servise alındığı, onarılmayarak iade edildiğinin belirtildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince yargılama sonucu alınan 15.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda keşfen yapılan inceleme neticesi dava konusu fotokopi makinesinin atıl vaziyette durduğu, her ne kadar cihaz çalışır hale getirilmeye çalışırmış olsa da bir kaç denemeye rağmen çalıştırılamadığı tespit edilmekle, söz konusu arızaların bir kısmının kullanımdan kaynaklı olduğu, cihazın o tarihe kadar davacı şirketin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde çalıştığı, 2 yıldan fazla süre içerisinde meydana gelen birkaç yapısal arzanın imalat hatasından kaynaklandığının söylenemeyeceği ve bu arzaların garanti kapsamında giderildiği ortaya konulmuştur. Davacı vekili 15.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, cihazın 2,5 yıl içerisinde 13 kez tamir edildiğini ve 4 kez servis bakımına alındığını, nihayet davalı … Şti düzenlendiği servis formlarında 04.02.2015 tarihli olanda 10.12.2014 tarihli hata neticesi yazıcının servise alındığı ve onarılamadan iade edildiğinin belirtilmiş olduğunu, bu sebeple cihazda gizli ayıp bulunduğunu öne sürmektedir. Bunun üzerine ilk derece mahkemesi 07.03.2018 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararıyla söz konusu yazıcıda gizli ve açık imalat hatası bulunup bulunmadığı konusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar vermiş, 22.05.2018 tarihli farklı bir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da ”elektrik gelmiyor ve kartuş bitiriyor” tanımlı yapısal arızaların imalat hatasından kaynaklandığının söylenemeyeceği, zaten bu arızaların da yazıcıdaki parçaların garanti kapsamında giderilmesi ile değiştirildiği, bu nevi arızaların dava konusu cihazı ayıplı mal haline getirmeyeceği, bunun dışındaki arıza tanımlarının da kullanım kaynaklı olduğu, sonuç olarak fotokopi makinesinde gizli ya da açık ayıp bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Davacın vekilinin 22.05.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, cihazdaki kullanıcı hataları olsa bile esas meseleyi cihazdaki elektriksel problemlerin varlığının oluştuğunu beyan ederek bilirkişi raporunu hüküm kurulmasında dikkate alınmamasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya kapsamındaki bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm kurularak cihazdaki sorunların kullanım hatasından kaynaklandığı, yani cihazda gizli ya da açık bir imalat hatası bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yoluna gidilmiştir. Davacı satım ilişkisinden kaynaklı olarak satıcıya ayıp iddiasında bulunmuş ve davasını satıcı … Şti.’ne de yöneltmiştir. Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Somut olayda da, dava konusu cihazı davacıya satan ve garanti kapsamında kurulumunu yapan davalıların 818 sayılı borçlar kanunu (BK)’nun 194 ve 205/2.maddeleri hükümlerine göre davacıya karşı sorumluluğu vardır. Dosya kapsamındaki farklı bilirkişilerden alınan raporlarda söz konusu fotokopi makinasında gizli ya da açık imalat hatasının mevcut olmadığı, davacının öncesinde garanti kapsamında ücretsiz onarım seçimlik hakkını kullandığı ve bu doğrultuda parça değişimlerinin yapıldığı ve cihazında kullanılmaya devam edildiği, ” elektirik vermiyor ve kartuş bitiyor” şeklindeki arıza tanımlamaları haricindeki arızaların kullanım hatasından kaynaklandığı ortaya konulmuştur. Ayıba karşı tefekkül sorumluluğu satım sözleşmeden doğan bir sorumluluktur. Dolayısıyla ayıba karşı tekeffül hükümleri ancak satım sözleşmesinin tarafları arasında sonuç doğuracaktır. Üreticinin sorumluluğu kapsamında ancak haksız fiilden yada garanti sözleşmesinden kaynaklanabilir. Somut uyuşmazlıkta garanti süresinin sona ermiş olduğu yönünde davalı … Şti. vekilinin beyanları karşısında davacı vekili aksine bir iddia ve belge öne sürmemekle birlikte, davacı dava dilekçesinde satım sözleşmesinden kaynaklı bedel iadesi şeklindeki seçimlik hakkını talep konusu yapmakla dosyadaki mevcut beyan ve belgelerden cihazın üretimini ve diğer davalının yönlendirmesiyle davacıya ait işyerinde montajını yaptığı anlaşılan davalı … Şti’nin de garanti sözleşmesi kapsamında sorumluluğu nedeniyle husumet yöneltilmesinde usule aykırılık bulunmamakla birlikte, ayıbın varlığı kanıtlanmadığından, sonuçta ilk derece mahkemesinin davanı reddine dair gerekçeleri isabetli bulunmuştur. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarında fotokopi makinasında gizli ya da açık ayıp olmadığı net şekilde ortaya konulduğundan, İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamındaki deliller değerlendirilerek davanın reddi yönünde hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.01.10.2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.