Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2251 E. 2020/977 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2251
KARAR NO: 2020/977
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2018
NUMARASI: 2014/47E. 2018/648K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın redine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili ve feri müdahil vekili istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirketle aralarındaki taşeronluk sözleşmesi gereği üstlendiği görevi ifa edebilmek için davacı şirketten boya ve kimyasallar satın aldığını, dava dışı … İnşaatın davacı şirketten ileri tarihli çek ve vadeli faturalara dayanarak aldığı boya ve kimyasalları taşeronluğunu yaptığı davalıya ait … projesindeki konut ve alanlarda kullandığını, dava dışı … ile davalı şirket arasındaki söz konusu ticari ilişkiden dolayı doğmuş ve doğacak hak, alacak ve hak edişlerin … İnşaat ile davacı arasında Kadıköy … Noterliğinin 27.11.2012 tarihli … yevmiye numaralı temliknamesi ile davacı şirkete devir ve temlik edildiğini, beyan ederek … İnşaatın davalı şirketten olan alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle ; davalı ile … Firmasının toplam 8.127.262,00 TL tutarında sözleşmeler imzaladıklarını, … Firmasının bu sözleşme gereği edimlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğini, 15.07.2013 tarihi itibariyle toplam 869.080,47 TLtutarında davalıya borcu bulunduğunu, davacının öncelikle alacaklı olduğu dava dışı üçüncü kişi … Firmasına davayı yöneltmesi gerektiğini, temlike konu borcun mevcut olup olmadığının yargılama konusu olduğunu, davalının yerleşim yerinin Bakırköy Mahkemeleri yetki çerçevesinde kaldığını beyan ederek davanın esastan reddi ile dosyanın yetkili Bakırköy Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” … Bilindiği üzere, alacağın temliki borçlunun durumunu ağırlaştıramayacağı cihetle, taraflar arasındaki hukuki ilişkiden doğan bu alacakların, temlik alan davacı … A.Ş, tarafından davalı … Ltd. şirketinden talep edilebilmesi, söz konusu alacakların varlığını koruması, diğer ifadeyle … Ltd. şirketinin dava dışı … İnşaat Ltd. şirketine borçlu olması halinde mümkündür. Bilirkişi incelemesine göre, … Ltd. Şirketinin aralarındaki hukuki ilişki çerçevesinde dava dışı … İnşaat Ltd. Şirketine temlik sözleşmesinin konusu alacaklar açısından borcunun bulunmadığı tespit edilmektedir Dolayısıyla borçlu, alacağın sona erdiği hususunu alacağı temlik alana karşı da ileri sürebileceği cihetle, … inşaat Ltd. Şirketinin temlik sözleşmesi konusu alacaklar kapsamında borçlu olmadığı savunmasını davacı … A.Ş.’ne karşı ileri sürmesi mümkündür.Yani dava dışı alacağı devreden … İnşaat firmasının yüklenici sıfatıyla yaptığı işler karşılığı üçüncü kişi konumundaki davalıdan alacaklı olduğu ispat edilemediğinden davacının da temlik sözleşmesi uyarınca davalıdan alacak talebinde bulunması mümkün değildir. Somut olayda dava dışı alacağı devreden … İnşaat firmasının,yüklenici sıfatıyla yaptığı işler karşılığı alacaklı olmadığı anlaşıldıktan sonra üzerinde durulması gereken bir konu dava dışı … İnşaat firması tarafından davalıya bırakılan ve bilirkişi kurulunca ¨2.250.000,00 değer biçilen iskelenin temlikname ile devredilen alacaklar içinde yer alıp almadığı hususudur. Davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan 27/11/2012 tarihli temlikname incelendiğinde;hangi alacakların temlik edildiği sınırlı sayıda sayılmıştır.Buna göre dava dışı … İnşaat firması,davalıda varolduğunu iddia ettiği 4 adet fatura ve 4 adet çekten kaynaklanan alacağını davacıya devretmiştir. Dava dışı … İnşaat Ltd. Şirketinin iskele bedelinden olan alacağının, temlik sözleşmesi 2.maddesi dikkate alındığında 27/11/2012 tarihli temlik sözleşmesinin kapsamına dahil olmadığı anlaşıldığından … ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile feri müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları feri müdahil … İnşaatın ticari defterleri incelenmeksizin oluşturulduğundan eksik inceleme ile oluşturulan raporlara dayanılarak verilen kararın ortadan kaldırılmasını, 20.04.2016 tarihli bilirkişi raporunun müvekkili şirket tarafından açılan davanın haklılığını ve müvekkil şirketin … İnşaat’tan 544.515,87-TL tutarında alacaklı olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, 27.11.2012 tarihli temliknamede alacak bakiyesi aynen ifade edilmiş olup, … İnşaat’ın müvekkili şirket nezdinde doğmuş bulunan borçlarına mahsuben davalı … İnşaat’tan olan hak ve alacaklarını müvekkil şirkete devir ve temlik etmiş olduğunu, Davalı şirket haksız ve mesnetsiz bir şekilde iskelenin iade koşullarının oluşmadığını ileri sürmekte ise de; bilirkişi raporunda vurgu yapılan söz konusu protokol hükmüne göre davalı şirketin iskeleyi iade etmesi gerektiğini, … İnşaat’ın ticari defterleri, daha önce İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/775 E. sayılı, İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/820 E. sayılı dosyalarda incelemeye konu edilmiş olup, bu dosyalardan alınan bilirkişi raporlarına bakıldığında … İnşaat’ın davalı şirketten alacaklı olduğu ve iskelelerin mülkiyetinin … İnşaat’a ait olduğunun ispatlandığını, Davalı … şirketi vekilinin yargılama sırasında sunduğu dilekçe ile bu kez iskeleler üzerinde mülkiyet iddiasından başka rehin ve hapis hakkı olduğunu ileri sürmüş olduğunu, istihkak iddiasında hem rehin hem de mülkiyet hakkına dayanılmasının çelişkili bir durum yaratttığını, Dosya kapsamında alınan 10.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda … inşaat’ın davalı şirketten iskele bedeli olan 2.250.000,00-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ancak bilirkişi raporunda iskele bedelinin temlik sözleşmesi kapsamına dâhil olmadığı sonucuna hatalı olarak varıldığını zira bilirkişi raporuyla asıl amaçlananın temlikname tarihinde temlik eden … İnşaat’ın davalı şirketten alacaklı olup olmadığı hususunun tespit edilmesi olduğunu, … İnşaat’ın … İnşaat’tan alacaklı olmayıp aksine borçlu konumunda olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Fer-i müdahil vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, davalı … şirketi tarafından fer’i müdahil … şirketi aleyhinde, iddia edilen cari hesap alacağı ile ilgili olarak icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine itiraz üzerine İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016 / 938 Esas sayılı dosyasıyla İtirazın İptali Davası açmış olup bu dava halen devam ettiğini, öncesinde müvekkilim … Şirketinin … şirketi aleyhinde açmış olduğu ve İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015 / 1045 Esas sayılı dosyasıyla devam etmekte olan taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı ve … ye ait iskelelelerin iade edilmemesi üzerine iskelenin veya bedelinin iade edilmesi ve mahrum kalınan kira bedellerinin tahsili talepli dava mevcut olup her iki davanın birleştirildiğini ve yargılamaya İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015 / 1045 Esas sayılı dosyasıyla devam edildiğini, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015 / 1045 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1045 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, feri müdahilin davalı ile akdetmiş olduğu taşeronluk sözleşmesi nedeniyle feri müdahil adına tahakkuk ettiği iddia edilen hakediş alacaklarını temlik sözleşmesi ile devraldığı söylenilen davacının sözkonusu alacakların tahsili talebiyle açmış olduğu eda davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ve feri müdahil vekilleri tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul 24.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.12.2013 tarih, 2013/148 E, 2013/305K sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilmiş ve söz konusu karar 04.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Feri Müdahil … Şti.’nin davalı … Şti. arasında taşeronluk sözleşmesi bulunmaktadır. Feri müdahil … Şti. davalıya ait … projesinde taşeronluk görevi üstlenmiştir. … Şti.’nin Taşeronluk sözleşmesi kapsamında feri müdahil … Şti’.ne ait iskele davalı tarafından kullanılmış olmakla dosya kapsamından anlaşılacağı üzere iskele halen davalının uhdesindedir. Dosya içerisinde … Projesi Kutu Temelere ısı Yalıtımı ve otopark Perdelerine Sıvı Boya Yapılması sözleşmesi adı altında sözleşme bulunduğu, söz konusu sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin akit taraflarının işveren … Şti. ve yüklenici … Şti. olarak belirlendiği, sözleşme gereği İstanbul Maltepe ilçesinde kain arazi üzerinde inşa edilmekte olan … Projesinin her türlü ekipman ve yardımcı malzeme temin etmeyi ve işçiliğini yönetmelik ve teknik şartnamenin belirlediği şekilde yüklenici … Şti’nin yapmayı üstlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu sözleşmenin 1.30.6.maddesi 19.sayfası incelendiğinde, ” Yüklenicinin işverinin muvafakat olmadıkça hakediş alacaklarını üçünçü şahıslara devredemeyeceğine ilişkin düzenleme bulunmaktadır. ” İlk derece mahkemesince … Şti ‘yi … Projesi Kutu Temelere Isı Yalıtımı ve otopark Perdelerine Sıvı Boya Yapılması sözleşmesi adı altında sözleşmenin 19.sayfasının 1.30.6.maddesi incelendiğinde, ” Yüklenicinin işverinin muvafakat olmadıkça hakediş alacaklarını üçünçü şahıslara devredemeyeceği” hususundaki düzenleme irdelenerek sonuca ulaşılması gerekirken bu hususta da hiçbir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince öncelikle sözleşmenin temlik yasağı içeren bu hükmü üzerinde durulmalıdır. Ancak temlikin geçerli olup alacaklı sıfatının temlik alana geçtiği belirlenirse, temlike konu alacağın bulunup bulunmadığı, iskele bedelinin temlik kapsamında olup olmadığı değerlendirilebilir. Mahkemece, davacının alacaklı sıfatını bulunup bulunmadığı değerlendirilmeksizin, 10.07.2017 tarihli bilirkişi raporundan, davalının ticari defter incelemesi yapılmış, sonuç olarak davalı … Şti’nin feri müdahil … Şti.’nden temlikname tarihi itibariyle 241.465,36 TL dava tarihi itibariyle de 504.621,65 TL cari hesap alacağının olduğu hususunda değerlendirme yapılmıştır. Bilirkişi ihtilafa konu iskeleye ait 20.09.2012 tarihli … yevmiye nolu 236.000,00 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna dair tespitte bulunmuştur. Yine bilirkişi feri müdahil …’nin iskele bedelinden olan alacağının davacı ve … arasındaki temlik sözleşmesi madde 2 ye göre sözleşmenin kapsamında olmadığı yönünde değerlendirme yapmıştır. Davalı vekili 06.09.2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, taşeronluk sözleşmesinin 19. sayfasındaki 1.30.6.maddesi uyarınca müvekkilinin onayı olmadan taşeron …’nin hak ve alacakları temlik edemeyeceğini, nitekim bu şekilde bir temlike müvekkilinin onayı olmadığı hususunun da …’ye ihtaren bildirildiğini beyan etmiştir. Mahkemece alınan ve ticari defterler incelenmek suretiyle hazırlanan bilirkişi raporlarında, davalı …’nın feri müdahil …’den alacaklı olduğuna dair tespitlerin yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla her ne kadar feri müdahil … …’dan alacaklı olduğu hususuna dayanarak söz konusu alacaklarını fatura ve çek şeklinde belirtip Kadıköy …Noterliğince düzenlenen 27 Kasım 2012 … yevmiye nolu temlik sözleşmesine konu etmiş olsa da ilk derece mahkemesince, feri müdahil …’nin …’dan herhangi bir alacağı bulunmadığı, tam tersi aradaki ticari ilişki kapsamında …’nın feri müdahil …’den alacağının olduğu, dolayısıyla ortada temlik edilecek bir alacak bulunmadığı, kaldı ki temlik sözleşmesinde temliğe konu alacakların miktar ve dayanaklarının teker teker belirtildiği ancak ihtilaf konusu iskelenin İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/775 esas sayılı dosyasındaki 06.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, … Şti defterlerine göre 20.09.2012 tarihli … numaralı faturada kayıtlı malların … Şti tarafından … Şti’ne teminat olarak verildiği belirlenmiştir. İstinafa konu Bakırköy 3.ATM’nin 2014/47 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise, ihtilafa konu iskeleye ait 20.09.2012 tarihli 39760 yevmiye nolu 236.000,00 TL tutarlı faturanın davalı … Şti’nin ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna dair tespitte bulunulmuştur. Bakırköy 3.ATM’nin 2014/47 esas sayılı dosyasında 15.10.2015 tarihli celsenin 1 nolu ara kararıyla taraf defterleri ve dava dışı … defterleri üzerinde inceleme yapılarak temlik alacağı olup olmadığı varsa miktarı davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırmasına karar verilmiş olmakla feri müdahil vekili 10.11.2015 tarihli dilekçe göndermiş ve feri müdahile ait ticari defterlerin İstanbul Anadolu 5.İcra Hukuk Mahkemeleri ve 2.İcra Hukuk Mahkemelerinin derdest dosyalarına konu bilirkişi incelemelerine esas olmak üzere söz konusu mahkemelere gönderildiği ve bu sebeple feri müdahilin ticari defterlerinin ileri bir tarihte incelenmesini talep etmiş olmakla ilk derece mahkemesince bu hususa yönelik talep hiçbir şekilde değerlendirilmeden davacının ve davalının ticari defterlerinin incelenmesi yoluyla yetinilerek karar verilmiştir. Ancak eldeki davada davacı vekilinin iddiası dava dilekçesine ekli Kadıköy …Noterliği’nin 27 Kasım 2012 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinde görüldüğü üzere temlik eden …’nin …dan olan alacağını müvekkiline devretmiş olduğu yönündedir.Yukarıda bahsi geçen husus ortaya net şekilde konulduktan sonra O halde aradaki hukuki ilişki çerçevesinde feri müdahil …’nin …dan herhangi bir alacağının olup olmadığı hususunda sadece borçlu …’nın ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı …’ın da feri müdahil …’den alacaklı olduğu yönündeki değerlendirme ile birlikte …’nin …dan herhangi bir alacağının olmadığı sonuca varılması isabetsiz olmuştur. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, öncelikle sözleşmenin 19. sayfasının 1.30.6.maddesindeki düzenleme gereği temlikin geçerli olup olmadığı değerlendirildikten sonra, temlikiln geçerli olduğu kanaatine varılması halinde, usulüne uygun şekilde ara karar oluşturularak feri müdahil …’nin ticari defterlerinin incelenmesi için ara kararı oluşturup dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi olmalıdır. Sonuç olarak, öncelikle temlikin geçerli olup olmadığı belirlenip temlikin geçerli olduğu sonucuna varılırsa, temlik sözleşmesine konu çek ve faturalar, davalı … ve feri müdahil … arasındaki az yukarıda bahsi geçen sözleşme ile ilişkilendirilerek ve iskelenin temlik sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilerek bu sözleşmeden kaynaklı olarak …’nin herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı hem … hem de …’nin ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle ortaya konularak sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bahsi geçen sebeplerle HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın, yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Taraflarca yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-Taraflarca istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 01.10.2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.