Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2209 E. 2020/659 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2209
KARAR NO : 2020/659
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/1231 Esas – 2018/10 Karar
TARİHİ: 09/01/2018
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından …nolu Nakliyat Emtia Abonman Sigorta poliçesi ile sigortalanan… San. A.Ş’ye ait emtiaların Türkiye’den Irak’a nakliyesinin davalı tarafından gerçekleştiğini, sevk edildiğinde emtialardan hata kontrol cihazının eksik olduğunu davacı şirket tarafından dava dışı şirkete 40.453,11 USD (156.925,70 TL)’nin poliçe kapsamında ödendiğini, davacının halef sıfatını kazandığını bu bedelin tahsili amacıyla … Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 09/01/2018 tarihli, 2017/1231 Esas – 2018/10 Karar sayılı kararında, “…Dava, hukuki niteliği itibari ile TTK.nun 1472. Maddesine dayalı rücuan tazminat davasıdır.Davacı …, dava dışı sigortalısına hasar tazminatı ödemesi yapmış, hasara sebebiyet veren davalıya rücu etmek için iş bu davayı açmıştır.Davalının adresi, HMK.nun 119. Maddesinin 1-b bendine göre dava dilekçesinde olması gereken hususlardandır. Bu nedenle davacıya dava dilekçesindeki usulü eksiklikleri tamamlanması için tensiple süre verilmiştir. Ne var ki bu eksikliğin tamamlanmadığı…” gerekçesiyle davanın HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Müvekkilinin şirketçe açılan davada, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin HMK m. 119 kapsamında dava şartı niteliğinde olan adres bildiriminin gerçekleşmemesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına hükmedildiğini, davalı tarafın adresinin bildirilmemesi tamamiyle teknik bir eksiklik olup bilinçli bir şekilde yapılmadığını, bu nedenle dava dışı şirketin uğradığı zarar kapsamında müvekkilinin şirketçe ödenen miktarın büyüklüğü dikkate alındığında gözden kaçan teknik bir detay sebebiyle asıl borç konusuna ilişkin davanın açılmamış sayılmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, ilk derece mahkemesinde bulunan ve sundukları yazılı delillerde, davalının adresinin çok rahatlıkla bulunabileceğini, kaldı ki borçluya icra takibi başlatılırken dosyada, ödeme emrinin tebliğinde icra takibi yapılması için gerekli adres bilgileri mevcut olup yine itirazın iptali istenen icra dosyasında, delillerde sunmuş oldukları ekspertiz raporunda ve navlun faturasında, davalı tarafın adresine erişim imkanının mümkün olduğunu, dava açılmasındaki asıl amacın, asıl alacağa ilişkin hak kaybına uğramadan alacağın tahsil edilmesi olup, asıl hakkı kaybetmeye sebep olacak bir değerlendirme ile davanın açılmamış sayılması adaletin tecelli etmesine olanak verilmediğini, bu durumun, şeklin işin esasından (özünden) üstün tutulması sonucunu doğurduğunu, bu halde biçim, maddi hukukun tanıdığı hakkın elde edilmesinin önünde engel oluşturmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu asıl alacağa ilişkin hakkımızı kaybetmemek adına adres bildirilmemesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına hükmeden ilk derece mahkemesinin hükmünün bozularak, müvekkilinin davalıdan olan 40.453,11 USD (156.925,70 TL) alacağına ilişkin ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali, fazlaya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla CMR Konvansiyonu m. 27’de belirlenen miktardan az olmamak üzere faiz ve icra inkar tazminatı ile birlikte, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin adlarına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, dava dışı sigortalıya ait emtianın davalı tarafından taşıması sırasında zayi edilmesi nedeniyle sigortalıya ödenen tutarın davalı taşıyıcıdan rucuen tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkemece açılan davada 20/11/2017 tarihli ara karar ile dava dilekçesinde davalı adresi bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekiline HMK 119/b maddesi uyarınca iki hafta kesin süre verilmesi yönünde ara karar kurulduğu, davacı vekilince verilen kesin süre içinde davalı adresi bildirilmediği gerekçesiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK 119. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK’nın yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini sağlamaya yönelik hükümlerinin medeni usul hukukunun sağlıklı ve adil bir yargılama yapılması ve hüküm kurulması amacına uygun olarak yorumlanması gerekir. Biçim, maddi hakka ulaşmaya yardımcı bir araç olmaktan çıkarılıp amaç haline getirilmemelidir. Aksi düşünce biçimin (şeklin) işin esasından (özünden) üstün tutulması sonucunu doğurur. Bu halde biçim, maddi hukukun tanıdığı hakkın elde edilmesinin önünde engel oluşturur.Somut olayda, dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davadır. Celb edilecek icra dosyasında davalı adresi ve davalıya ödeme emri tebligatından davalı adresi kolayca tespit edilebilecektir. Kaldı ki davacı tarafça delil olarak sunulan ekspertiz raporunda ve navlun faturasında davalı adresi bulunduğu görülmektedir. Bunların dışında davalının vergi kimlik no su dava dilekçesinde belirtilmiş olup, yine davalının ticari şirket olup, ticaret sicilde kaydı bulunacağından mahkemece herhangi bir özel çaba ve araştırma yapılmaksızın uyap sisteminden adrese ulaşılması mümkündür. Kaldı ki mahkemece davacı vekilinin istinaf dilekçesinin davalıya usule uygun şekilde tebliğ edildiği de dosyadaki tebligat belgesinden anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlara göre yargıtay emsal kararları da gözetildiğinde mahkemece somut olayda davanın HMK 119. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar doğru görülmediğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK 353/1-a.5 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf eden vekili tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.