Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2208 E. 2020/887 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2208
KARAR NO: 2020/887
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2015/1507 Esas – 2017/979 Karar
TARİHİ: 09/11/2017
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı vekilince istinaf, davacı vekilince katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 30/05/2014-04/07/2014 tarihleri arası …’nın hesaba borç kaydettiği tutarın iadesi şeklinde bir açıklama göstererek, bu bedelin tahsilini talep ettiğini, müvekkili aleyhine, davalı tarafından İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan icra takibi sebebi ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine asıl alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve müvekkili aleyhine başlatılmış olan icra takibinin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasının haksız olduğunu, müvekkilinin mağaza satışlarını nakit veya sanal post sistemi ile kredi kartı ile yaptığını, satışların ayrıca internet ortamından da yapıldığını, sanal post sisteminde mağazaya alışveriş için gelen ve bu sistemle alışveriş yapmak isteyen alıcı müşterinin kredi kartı numarası ile sisteme giriş yapıldığını, kredi kartı numarası sisteme girildikten sonra müşterinin bankasında kredi kartı alınırken kredi kartı hamili tarafından bankada kayıtlı telefon numarasına şifre ve alınacak ürünün tutarı SMS olarak gittiğini, müşterinin bu bilgileri mağazada sisteme girerek satışa onay verdiğini, sistem güvenliğinin kart alınırken kart hamili tarafından verilen cep telefonu numarası üzerine gelen şifreler doğrultusunda yürüdüğünü, yapılan satışlar sonrası müşteriye ürünlerin teslim edildikten sonra bu kişi … nın anlaşmalı olduğu bankaları arayarak harcama itirazında bulunmaları ve bankanın uygun bulup kabul ettiği harcama itirazları nedeni ile … bu tutarı davalı şirketin hesabına borç kayıt ederek davalı şirketi borçlu kıldığını ve ödemesini yapmadığını, oysa adı geçen kişinin internet üzerinde kendisi alış-veriş yapıp, bizatihi kredi kartı numarasını girip ve akabinde ürünleri teslim aldıktan sonra kendi iradesi dışında kartın kullanıldığını belirterek ödemeyi yapmasını engellemesinin doğru bir davranış olmadığını, çünkü sanal post kullanılarak kredi kartlı satışların tamamının şifreli yapıldığını, kart hamili dışında kredi kartlı alış-veriş şifresine kimsenin ulaşmasının imkansız olduğunun açık olduğunu, davacı ve banka tarafından verilen kredi kartları ile ilgili gerekli güvenlik önemlerinin alınmasının bankanın ve davacının yükümlülüğünde olduğunu, kusuru ve hatası söz konusu olmadığı halde davacının bu tutarı davalı şirkete ödememesinin yerinde olmadığını beyan ederek, davanın reddine tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 09/11/2017 tarihli, 2015/1507 Esas – 2017/979 Karar sayılı kararında, “…Kredi kartı; Nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasını, Kart hamili; Banka kartı veya kredi kartı hizmetlerinden yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, Üye işyeri; Üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ile yaptığı sözleşme çerçevesinde kart hamiline mal ve hizmet satmayı veya nakit temin etmeyi kabul eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder (5464 sy m 3/1-e,j,i) Üye işyerleri, mal ve hizmet bedeli karşılığını banka kartı veya kredi kartı ile ödemek isteyen kişilerin imza gerektiren işlemlerde imza kontrolünü yapmak, kartın tahrifata uğrayıp uğramadığını kontrol etmek ve üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlarca kendilerine ulaştırılan bilgiler çerçevesinde kartın geçerliliğini tespit etmekle yükümlü olup, gerekli durumlarda kart üzerinde yer alan bilgilerle kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgileri karşılaştırmak üzere geçerli bir kimlik belgesi ibrazını talep etmek ve harcama belgesi üzerindeki bilgilerle kredi kartı üzerindeki bilgileri karşılaştırarak kontrol etmekle yükümlüdür. Bu kontrollerin yapılmamasından doğan zararlardan üye işyerleri sorumludur. (5464 sy m 17/2) Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, banka kayıtları, bilirkişi raporu, harcama itiraz dilekçeleri, kredi kartı kullanımına ilişkin slipler, faturalar, bayilik sözleşmesi, sanal post kullanım sözleşmesi, takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında icra takibi başlatıldığı, takibe takip borçlusunun süresinde itirazı üzerine icra takibinin 26/10/2015 tarihinde durduğu, her ne kadar davacının takibe itirazı üzerine icra takibi durmuş ise de davalı takip borçlusunun itirazın kaldırılması için herhangi bir hukuki yola müracaat etmediği, bu nedenle davacı takip borçlusunun uyuşmazlığın mahkemede yapılacak yargılama sonunda esastan çözümlenmemesi nedeni ile sürekli icra tehdidi altında bulunduğu bu sebeple menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı taraf davaya konu sanal post ile yapılan kredi kartı harcamaları nedeni ile kart hamillerinin itirazı üzerine tahsil edemediği ürün bedellerini sanal post sözleşmesinin tarafı olan … A.Ş’den talep etmiş ise de harcamaya ilişkin faturalar, kredi kartı slipi ve bunların ekinde bulunan …’e ait ehliyete göre faturaya konu ürünlerin kredi kartından işlem yapılan kart hamillerine teslim edilmediği, faturaya konu ürünleri teslim alan …’in kart hamillerinin temsilcisi veya vekili olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, kaldı ki kredi kartının kart hamili dışında başka bir kimse tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı bu halde sorumluluğun üye işyerine ait olduğu, kart hamillerine faturaya konu ürünleri teslim ettiğini ispatlayamayan davalının sanal post kullandırmaya yetkili … A.Ş.den fatura bedellerini talep etme imkanının bulunmadığı…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf davacı vekili tarafından katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: mahkemenin somut olayda kredi kartı bilgileriyle yapılan ödeme şeklinde (3d secure şifreli işlem) fiziki kullanım olmadığı halde, fiziki kullanımda aranan koşulların (kredi kartı, kimlik kontrolü, imza) olmadığını varsayarak karar verdiğini, mağazada sanal pos üzerinden ödeme yapılmasını yasaklayan bir düzenleme olmadığını, kart hamilinin sorumlu olduğunun sözleşmede belirtildiğini, yapılan işlemin 3D güvenlik şifresi ile yapıldığını dikkate almadan bilirkişinin eksik değerlendirme yaptığını, hesaplama yapılmadığını, raporu ve mahkeme kararını kabul anlamına gelmemek şart ve koşulu ile bilirkişinin çeşitli bankalarca kart hamilinin sorumlu olduğunu belirtip davacıya ödemeler yapmasına rağmen, mahkemenin, bilirkişiye borç-alacak hesaplaması yapmadan hüküm tesisinin yanlış olduğunu, hangi bankanın ne kadar ödeme yaptığı, ödenmesi gereken tutarlar ile ödeme yapmayan bankaların ödeme tutarlarının hesaplanmadığını, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2017 tarih ve 2015/1507 Esas, Karar 2017/979 sayılı kararın istinaf yolu ile kaldırılmasına ve yeniden davanın esası hakkında davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile birlikte davalının icra takibinde kötü niyetli oluşu nedeniyle icra takibine konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bayilik ve sanal post cihazı kullandırma sözleşmeleri uyarınca davacının davalı hesabına borç kaydettiği tutarın tahsili için başlatılan icra takibi kapsamında, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti için açılmış menfi tespit davasıdır. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf, davacı vekilince katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Mahkemenin gerekçeli kararında da işaret edildiği üzere davalının icra takibinde kötü niyeti sabit olmadığından, davacının kötü niyet tazminat isteminin reddi isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekilinin istinafı yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davalı şirketin davacıyla imzaladığı ihtilafsız olan Sanal pos kullanım sözleşmesi nin 4.3 maddesindeki” … A.Ş Sanal pos u üzerinden yapacağı tahsilatlarda işlemin kredi kartı sahibinin bilgi ve onayı dahilinde yapılacağını, yapılacak tahsilatın gerçeği yansıtacağını beyan kabul ve taahhüt etmekle beraber ayrıca kart sahibinin kimlik bilgilerini kontrol etmekle , kredi kartı sahibine Müşteri İşlem Onay Formunu imzalatmakla , ilgili formu muhafaza etmek ve gerektiğinde … A.Ş ye ibraz etmekle yükümlüdür. Yine sözleşmenin 6.9 maddesi uyarınca Bayi online sistemi üzerinden alışveriş yaptığı esnada i) Kan/ sıhri hısımları dahil ve fatak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi üçüncü bir kişiye ait kredi kartlarını kullandığı takdirde, üçüncü kişlerin … A.Ş den mal ve/veya hizmet talebinde bulunmadığını veya sipariş konusu mal ve hizmetin kendisine ulaşmadığını, her ne sebeple olarsa olsun borçlu bulunmadığını bildirerek itiraz etmeleri halinde, ii) ayrıca her türlü gerçek dışı ve usulsüz işlemler, dolandırıcılık ve sahtecilik olaylarına zemin hazırlayan eylemler nedeniyle … A.Ş nin 3. Kişileri tazmin etmek zorunda kalması halinde … A.Ş yi işbu talep ve davalardan derhal beri kılmayı, … A.Ş nin bu sebeplerle yapmak mecburiyetinde kalacağı her türlü ödemelerden kendisinin sorumlu olduğunu ve herhangi bir ihbara gerek olmaksızın bu işlemlere esas tutarları, her türlü yargılama gideri, vekalet ücreti vesair masrafları ödeme tarihinden … A.Ş nin tazmin edeceği tarihe kadar geçen sürede, bankalarca cari kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek kredi faizi ile birlikte … A.Ş ye ödemeyi gayrikabili rücu ve koşulsuz olarak kabul bayan ve taahhüt eder.” düzenlemeleri uyarınca kendisine sanal pos imkanı tanınan davalı bayinin müşteriye satılan ürünün teslimi sağlamak ve hizmeti vermekle yükümlendiği, bu kapsamda sorumluluğu üstlendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına sunulan harcamalara ilişkin faturalar, kullanılan kredi kartlarına ilişkin slipler ve davalının mal teslimlerini kart hamilleri dışındaki 3. Kişi …e yaptığını gösterir kayıtlar dikkate alındığında, davalının dava dışı kredi kartı hamili üçüncü kişilerin bankalarına yaptıkları itiraz nedeniyle uğranılan zararın davacı sorumluluğunda olacağı yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak, … Bankasının yazısı kapsamında, bilirkişi raporunda da yer verildiği üzere uyuşmazlık konusu işlemlerden … bankası kartıyla yapılmış olan 970 TL’lik işlemle ilgili olarak”.. İtirazın anılan banka tarafından itiraz tutarı tarafımıza ödendiği için 12.08.2014 tarihinde tutar işyeri hesabına tekrar alacak verilmiştir…” denilmekle, … bankasının yazı cevabı doğrultusunda toplam uyuşmazlık tutarından bu tutarın mahsubu sonucu davacının davalıya 6.417,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yanılgı sonucu takipte istenilen tüm asıl alacak tutarı üzerinden davanın kabulü cihetine gidilmesi yerinde olmayıp, bu yöndeki davalı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir.Buna göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kısmen kabulü ile davacının, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına konu 6.417,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,2-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Alınması gerekli 438,35 TL harçtan peşin alınan 126,19 TL’nin mahsubu bakiye 312,16 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından sarf edilen 153,89 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-AAÜT uyarınca 3.400,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-AAÜT uyarınca 970,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6- Davacı tarafından ilk derece yargılamasında sarf edilen 1.042,70 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 905,55 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Dosyada bakiye kalan gider avansının, karar kesinleştiğinde, talep halinde taraflara iadesine, 9-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafından sarf edilen istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, c-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talep halinde davalıya iadesine, d-Davalı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10.09.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.