Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2191 E. 2019/24 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2191
KARAR NO : 2019/24
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2018
NUMARASI : 2018/6971 D.İş- 2018/6971 D.İş Karar.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz isteminin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine ilişkin verilen karara karşı alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, bayilik sözleşmesi gereğince hesap ilişkisi kapsamında davalı şirketin davacıya 231.616,50 TL tutarında borcu bulunduğunu, dosya içeriğinde ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından ibraz edilmiş ve teslim alan kısmında imza bulunan irsaliyeli faturalar yer aldığını, davalı şirket ödeme güçlüğü içerisinde olup müvekkiline olan borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunu, davalı şirket ile ticaret siciline kayıtlı adresleri ve ortakları aynı olan …İşi. Ltd. Şti. tarafından müvekkilinin lehtarı olduğu 04.08.2018 tarihinde … numaralı 300.000,00 TL tutarında çek keşide edildiğini, mezkûr çekin 06.08.2018 tarihinde … Katılım Bankasının Kurtköy şubesine ibraz edildiğini, çekin 298.378.64 TL tutarının karşılıksız olduğunun tespit edildiğini, bahsi geçen şirket ile davalı şirket arasındaki organik bağın, ticaret sicil kayıtları ve vergi levhalarından da anlaşıldığını, şirketlerin müvekkiline yaptıkları ödemeleri, birbirlerinin banka hesapları aracılığıyla yaptığını, şirketlerin web sitelerinin de birbirlerine yönlendirmeler içermediğini, İİK m.257/2 hükmü uyarınca, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz talep edilebileceğini belirterek, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik toplam 231.616,50 TL tutarındaki alacaklarını teminat altına almak üzere, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi, dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; ihtiyati haciz talebine konu alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gibi borçlunun ödemelerini tatil ederek kaçma eğiliminde olduğuna ilişkin olarak dosyaya belge sunulamadığı, bu nedenle İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İİK madde 257/2 hükmü uyarınca ihtiyati haczin koşullarının oluştuğu, çünkü davalı şirketin aynı ortaklı ve adresli bir başka firması tarafından müvekkili şirkete verilen çekin 06.08.2018 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ve karşılıksız çıktığını,Bu hususta müvekkilince karşılıksız çeke ilişkin İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/496 E. sayılı dosyası ile şikayette bulunulduklarını,Bununla birlikte karşılıksız çıkan çeklere istinaden İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,Bahsi geçen şirketler arasında organik bağ bulunduğu şüphesiz olduğunu, kaldı ki şirketler ödemelerini birbirlerinin banka hesapları üzerinden de gerçekleştirdiğini,İşbu nedenle, davalı şirketin cari hesap ekstresinden kaynaklı 231. 616,50 TL’lik borcunu müvekkili şirkete mezkûr hileli işlemleri sebebiyle ödemekten kaçındığı, mal kaçırma ihtimalinin bulunduğu ortada olduğunu,Mahkeme tarafından, davalı borçlunun hileli işlemleri göz ardı edilmek suretiyle hukuka aykırı şekilde hüküm kurulduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz istemine ilişkindir.Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında bakiye cari hesap alacağı bulunduğu ve davalının mallarını kaçırma hazırlığında olduğu iddiasıyla ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince talep reddedilmiştir. Alacaklı vekili bu ret kararına karşı, yasal süresi içinde istinaf başvurusu yapmıştır. İİK’nın 257. Maddesi uyarınca, “Rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” .Kural olarak, muaccel olmayan bir alacak için ihtiyati haciz istenemez ise de İİK’nın 257/2. maddesine göre, alacaklının alacağını tahsil yönünden ciddi bir tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı halinde ihtiyati haciz istenebilir. Bu haller, borçlunun belli bir yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya hazırlanması veya kendisinin kaçması veyahut da alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halleridir. Böyle bir durumda alacaklının, alacağı ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı, özellikle borçlunun borçtan kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye veya kaçırmaya hazırlandığı hakkında, mahkemeye kanaat verecek deliller göstermesi gerekir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. Mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir.İİK’nın 258.maddesi uyarınca, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Somut olayda, davcının alacağının bulunup bulunmadığı, alacak varsa muaccel olup olmadığı, alacak muaccel değilse davalının mallarını kaçırma hazırlığı içinde olup olmadığı hususları yaklaşık olarak ispat edilmemiştir.Dava dışı … İşi. Ltd. Şti. ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğuna ilişkin iddiayı destekleyen belgeler sunulmuş olsa da bu iki bağlı şirket gibi hareket ettiklerine, anılan şirketin mallarını kaçırdığına, borçlu şirketin de onunla birlikte hareket ettiğine dair yeterli kanıt sunulmamıştır. Tüm bu açıklamalara göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haczin reddine dair karar isabetli olup, alacaklı vekilinin istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İİK’nın 258/son ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine,
2-Talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :İİK’nın 258/son ve HMK’nın 362/1-f maddeleri uyarınca karar kesindir.