Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/219 E. 2018/709 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/219
KARAR NO : 2018/709
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2017
NUMARASI : 2016/225 -2017/1008 E.K
DAVANIN KONUSU : İstirdat
Taraflar arasındaki çek istirdatı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, keşidecisi dava dışı … Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirket ile olan ticari ilişkiye dayalı olarak 20.03.2014 tarihli, 22.000,00 TL bedelli çekin müvekkili adına keşide edildiğini, müvekkili tarafından tedarikçisi olan dava dışı … . A.Ş.’ye yapılacak ödemeye istinaden çekin adı geçen şirkete ciro edildiğini, fakat çekin kaybolduğunu, çek hakkında açılan zayi davasında çekin bankaya davalı tarafından ibraz edildiğinin öğrenildiğini, çek üzerinde dava dışı … . Taşımacılık A.Ş’nin cirosunun bulunmadığını, dolayısıyla ciro silsilesinin koptuğunu, davalının çekin yetkili ve meşru hamili olmadığını, çeki kötü niyetle iktisap etmiş olup iktisabında ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek dava konusu çekin istirdatı ile müvekkilinin haklı hamil sıfatı ile alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çekin müvekkiline …isimli kişi tarafından teslim edildiğini, dava konusu çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıkması üzerine çekin adı geçene iade edilerek yerine aynı bedelli başka bir çekin teslim alındığını, dolayısıyla dava konusu çekin müvekkili elinde bulunmadığından pasif husumet yokluğunda davanın reddi gerektiğini, öte yandan kötü niyet iddiasının kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının lehtarı olduğu çekin dava dışı . … A.Ş.isimli şirkete cirolandığı, sonrasında çekin… isimli firmaya ve ondan da davalı şirkete cirolandığı, ancak . … A.Ş.isimli firmanın cirosunun bulunmadığı, çekte dava dışı … isim ve cirosunun da görülmediği, dolayısıyla davalının çeki bu adı geçenden aldığını savunmuş ise de, bu savunmasını ispat edemediği, davacının davasında haklı olduğu, ancak davalının çekin artık kendisinde olmadığını beyan ettiğinden istirdat hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne davalının çekin kendisinde olmadığını bildirmekle çekin istirdatına karar verilemiyor ise de dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bu çekten kaynaklanan yasal hamile ait tüm hak ve alacakların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından bu karara karşı süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının çelişkili olduğunu, zira gerekçede müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edildiği halde çekin elinde bulunmadığından istirdat hükmünün tesis edilmediği açıklamasına yer verildiğini, çekin…’ten alındığını, karşılıksız çıkması üzerine adı geçene iade edilerek dava konusu çek yerine yeni bir çekin alındığını, ihbar olunan …’in dinlenmediğini, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, kötü niyetin ispat edilemediğini, hükmün infazının mümkün olmadığı gibi müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı, lehtarı olduğu dava konusu çekin dava dışı … A.Ş. emrine ciro edildiğini, ancak çekin adı geçen şirkete teslim edilemeden kaybolduğunu, dava dışı …AŞ’nin kaşesinin ve cirosunun bulunmadığını, ciro silsilesi kopuk haliyle çeki elinde bulunduran davalının yetkili ve meşru hamili olmadığını, kötü niyetli olduğunu iddia ederek davalıdan çekin istirdatını talep etmiş, davalı ise, dava konusu çeki ticari ilişkisi olduğu dava dışı …’den aldığını, çekin karşılıksız çıkması üzerine çeki dava dışı ….k’e iade ettiğini, çekin elinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, işbu davada çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacı tarafından çeki elinde bulunduran aleyhine karşı ikame edilmesi gerekir.
Uyap üzerinden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2796 sayılı soruşturma dosyası incelenmiş olup, dosyada şüpheli olarak ifadesi buluan dava dışı …’in savcılığa verdiği ifadesinde, dava konusu çeki davalı şirkete verdiğini ancak bankaya ibrazında ödeme yapılmayınca davalının çeki iade ettiğini beyan etmiştir.
O halde, istirdata konu çeki elinde bulundurmadığı sabit olan davalının işbu davada pasif husumet sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilmesi doğru olmadığı gibi davanın ve talebin TTK’nın 792. maddesine dayalı çek istirdatı istemine ilişkin olmasına karşın talep dışına çıkılarak menfi tespite hükmedilerek yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK.m.353/1.b.2 uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu red harcının davacı tarafından peşin yatırılan 375,75 TL’den mahsubu ile bakiye 339,85 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Ciro silsilesi bozuk çeki bankaya ibraz etmek suretiyle davanın açılmasına sebebiyet veren davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 85,70 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından yatırılan toplam 375,71 TL peşin istinaf harcının talep halinde davalıya iadesine,
8-Davalı tarafından istinaf yargılaması sırasında yapılan 56,70 TL yargılama gideri, 85,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 142,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
10-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: Dava konusunun değerine göre HMK.’nın 362/1.a.maddesi uyarınca karar kesindir.