Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2180 E. 2020/662 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2180
KARAR NO : 2020/662
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/66 Esas – 2018/1069 Karar
TARİHİ: 27/09/2018
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hollanda’dan Türkiye’ye taşınacak dava dışı sigortalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firmasına ait emtianın taşıma risklerine karşı davacı tarafından 26057604 numaralı nakliyat abonman sigorta poliçesi ile teminat verildiğini, taşımanın davalı ….Ticaret A.Ş. firması tarafından üstlenildiğini, sigortalı beyanına göre Hollanda’dan yüklenen 15.063,20-EUR değerindeki emtiadan değeri olan 2.896,00-EUR’luk kısmının nakliyeci tarafından kaybedildiği ve davalının da icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde bir yükü taşıma esnasında zayi edildiğini beyan ettiğini, davacının %10 bedel artışı ile 10.447,81-TL tazminat ödediği; ancak %10 bedel artış farkı düşülerek 3.500,54-TL tazminatın davalıdan talep edildiğini, davacının ödemesinin 22/02/2016 tarihli olduğunu, TTK m.1472/1 gereği davacının sigortalısına halef olduğu ve davalılardan talepte bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zayi olan yükü, Hollanda’daki … göndericisine ve davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı ….Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne bildirildiği ve dava dışı alıcıya 23/03/2016 tarihinde 1.975,36-TL ödendiğini, davacı … dava dışı sigortalısına kaybolan emtia bedelinin yenisi için 10.447,81-TL ödeme yaptığı ve faiz işlediğinden 10.562,02-TL’nın ödenmesini istediğini ancak gönderilen taşımanın uluslararası hava yolu taşıması olduğu, Türkiye’nin de tarafı olduğu Montreal Sözleşmesi hükümleri uygulandığı ve sözleşme hükümlerine göre taşıyıcının sınırlı sorumlu olduğunu, 100,00-USD karşılığında nakliyat emtia sigortası yaptırıldığını, Hollanda’dan yüklenen yüklerden iki kabı alıcısına teslim ettiği ve bir kabın kaybedilip teslim edilemediğini, Uluslararası Montreal Sözleşmesinin 22/3 maddesinde, kargonun taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunulmadığı ve ilave bir ödeme yapılmadığı müddetçe kargonun hasara uğraması ve kayıp edilmesi durumunda taşıyıcının sorumluluğunun kilogram başına 17 Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olduğu hüküm altına alındığını, gönderen firma tarafından üç kap içindeki emtianın ne olduğu, üç kap emtianın ağırlığı 125 kg olduğu belirtildiğini, üç kabın aynı ağırlıkta olduğunun kabulü halinde kayıp edilen paletin brüt ağırlığının 41,67 kg olduğunu, 708,38-TL Özel Çekme Hakkı karşılığı olduğunu, gönderilen … firmasıyla görüşülerek 653,73-USD karşılığı 1.975,36TL’nda mutabık kalındığını,23/03/2016 tarihli 393 numaralı 1.975,36-TL tutarlı e-fatura kaşide edildiği ve müvekkil şirket tarafından gönderilene ödendiğini, davacı şirketin hasarın ödemesine ilişkin sigorta ekspertiz raporuna dayanması gerektiğini, dosyada sigorta ekspertiz raporuna ilişkin bir belge sunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 27/09/2018 tarihli, 2017/66 Esas – 2018/1069 Karar sayılı kararında, “…Davacı … poliçeye istinaden ödenen miktarın rücunu icra takibine konu ettiğinden rücua tabi alacağın olup olmadığı ,varsa tazminat miktarı ,taşımacının sorumluluğu noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyet raporunda Hollanda’dan Türkiye’ye taşınacak dava dışı sigortalı …Sanayı ve Ticaret Ltd.Şti , firmasına ait emtianın taşıma risklerine karşı davacı tarafından 26057604 numaralı nakliyat abonman sigorta poliçesi ile teminat verildiği, Sigortalı beyanı göre Hollanda’dan yüklenen 15.063,20 EURO değerindeki emtiadan değeri 2.896 EURO luk kısmının nakliyeci tarafından kaybedildiği ,yükün taşıma esnasında zayi edildiği,Davacı … şirketinin %10 bedel artışı ile 10.447,81 TL tazminat ödediği ,22.2.2016 tarihli ödemeden dolayı TTK m.1472/1 gereğince halefiyet ilkesi gereğince ödediğinin rücu unu talep ettiği,1999 yılında Montreal konvansiyonu gereğince taşıcının sorumluluğu azami sorumluluk üst limiti taşınan kargonun ağırlığı kadar olup 2009 tarihi itibariyle kg başına 19 SDR olarak uygulandığını,Buna göre 125 kg 3 kap 41.67 kg olduğunu söyleyerek karar tarihindeki SDR kur üzerinden işlem yapılması gerekti mütalaa edilmiştir.Sonuç olarak sınırlı sorumluluk esası ile Montreal Konvansiyonu gereğince davalının hasardan sorumluluğunun kabulü ile 1 SDR=8,54TL, 19SDR*41,67Kg= 791,73*8,54=6.761,37TL Olarak davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı tarafın 1 SDR=8,54TL, 19SDR*41,67Kg= 791,73*8,54=6.761,37TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, davacı … şirketinin sigortalısı dava dışı ….Ticaret Limited Şirketi’nin Hollanda’dan ithal ettiği brüt 125kg, net 105kg ağırlığındaki (3) kap emtianın Hollanda’dan, Türkiye’ye taşınması işini üstlendiğini, üç kap gönderiden ikisinin Türkiye’ye taşındığını, gümrükten geçirildiğini ve gönderi alıcısı dava dışı sigortalı firmaya teslim edildiğini, W3465971849 taşıma takip numaralı air waybill numaralı gönderinin ise Hollanda’dan taşımaya alınmış ise de taşıma esnasında fiili taşıyıcı tarafından kaybedildiğini, gönderici ile yapılan görüşme sonucu dava dışı gönderi alıcısı sigortalı şirketin keşide ettiği 26/01/2016 tarihli 39 nolu fatura doğrultusunda 1.975,36 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle gönderi alıcısı sigortalı şirketin müvekkiline karşı dava ve talep hakkı bulunmadığını, dolayısıyla halefiyet uyarınca davacının da dava ve talep hakkının bulunmayacağını, buna rağmen davacı …, 14/03/2016 tarihli rücu yazısı ile gönderi alıcısı sigortalısına toplam 10.447,81.-TL ödeme yaptığından ve bu tutara 114,21.-TL faiz işlediğinden bahisle 10.562,02,-TL’nin ödenmesini istendiğini, müvekkilinin cevabi yazısı ile davacı … şirketinin talebinin kabulünün mümkün olmadığını, taşımanın uluslararası hava yolu taşıması olduğunu, bu sebeple de Montreal Sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, taşımaya konu eşya ile ilgili olarak gönderen/gönderilen tarafından sigorta yaptırılmadığı ve ek bir bedel ödenmediği için Mortreal Sözleşmesinde belirtilen sınırlı sorumluluk esasına göre UPS taşıma kural ve şartlarına göre 100$ karşılığı kayıp tazminatı ödemesi yapılabileceğinin bildirildiğini, 2016/18391 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibine giriştiğini, dava dışı sigortalısına 9,498,10TL tazminat ödemesi yaptığından ve bu tutara 784,17.TL faiz işlediğinden bahisle toplam 10.282,18TL’sinin tahsilinin istendiğini, icra takibi ile işlemiş faiz istenilmesinin de mümkün olmadığı arz ve izah olunarak icra takibine ve borca itiraz edildiğini,Bilirkişi raporunun 28/06/2018 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, yasal süre içinde sunulan dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunup, raporun hüküm tesisine yeterli ve elverişli olmadığını, itirazlarının karşılanması bakımından ek rapor alınmasının talep edildiğini, mahkemenin taleplerini görmezden geldiğini, arz ve izah olunan sebeplerle istinafa konu mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacı … şirketinin dava hakkının bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, davacı … şirketinin dava hakkının bulunduğunun kabulü halinde ise kayıp olduğu belirtilen kabın içinde bulunduğu belirtilen ürünün … 494601 nolu ürün olduğu kabulde olduğundan bu ürün ağırlığının sektör bilirkişisi tarafından tespiti ile sorumluluğun belirlenmesi gerektiğinden, ayrıca kurulan hükümde faizin takip tarihinden itibaren yürütülmesinin de yasaya aykırı olduğu, inkar tazminat şartlarının da bulunmamasına rağmen inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığı ileri sürülerek, ilk derece Mahkemesinin istinafa konu karannın ortadan kaldırılmasına ve yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı şirket tarafından dava dışı sigortalıya ait hava yolu ile taşınan ürünün kaybı nedeniyle, davacı … tarafından poliçe kapsamında sigortalısına yapılan ödeminin davalı taşıyıcıdan rucuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı yan gerek takibe itirazında gerekse davada savunmalarında, dava dışı sigortalıya kayıp eşya nedeniyle sorumlu oldukları tutarın (1.975,36 TL olarak) navlun fatura alacağından mahsubu ile ödediğini ileri sürerek, dava dışı sigortalının dolayısıyla sigortalının halefi olan davacı sigortacının dava ve talep edebileceği sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürmüştür. Ancak ne mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ne de mahkeme gerekçesinde bu husus değerlendirilip tartışılmamıştır. Bunun dışında yine davalı savunması kapsamında kayıp edilen ürünün belli olduğu, bu ürünün bürüt ağırlığının sektör bilirkişisi tarafından tespiti ile sorumluluğun Montreal konvansiyonu hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiği ileri sürülmüş, bu husus gerek mahkemece hükme esas alındığı anlaşılan bilirkişi raporunda, gerekse mahkeme gerekçeli kararında tartışılmadığı gibi araştırılmamış, toplam taşınan üç kap eşya dikkate alınıp, toplam bürüt ağırlık üçe bölünmek suretiyle sonuca gidilmiştir. Kayıp eşya belli olması halinde, Montreal konvansiyonu hükümleri uyarınca kayıp eşyanın bürüt ağırlığının tespiti ile bu ağırlık esas alınarak taşıyıcının sınırlı sorumluluğu değerlendirilmelidir. HMK 297. maddesi uyarınca hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, çekişmeli vakalar hakkında toplanan delilerin neler olduğu, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ve sabit görülen vakalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükümde açıkça gösterilmesi gerekir. Bu durumda davalı savunma sebepleri gerekçeli kararda tartışılıp karşılanmaksızın kurulmuş olan hüküm HMK 297. maddesi kapsamında istinaf denetimine uygun bir hüküm değildir. Anayasa Mahkemesi’nin 2014/12158 başvuru numaralı, 01/02/2017 tarihli kararında da belirtildiği üzere, gerekçeli karar hakkı, Anayasa’nın 36.maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biridir. Davalının savunma ve delillerinin tartışılmaması, temel yargılama haklarından adil yargılanma hakkını ihlal eder niteliktedir.HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, mahkemece tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilir. Yasa maddesinde, taraflarca gösterilen delillerden delillerin hiç toplanmaması veya hiç değerlendirilmemesinden söz edilmiş olup, bu durumun sadece taraflardan biri hakkında gerçekleşmesi yani, davalı tarafın gösterdiği delillerin ve savunma gerekçelerinin hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması bu yasa maddesinin uygulanması için yeterlidir (Murat Özgür Çiftçi, Medeni Yargılama Hukukunda İstinaf, Ankara 2016, Sayfa 441).Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı tarafın savunma gerekçesi ve delilleri tartışılarak yeniden karar verilmek üzere, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine,4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.