Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2167 E. 2019/897 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2167
KARAR NO : 2019/897
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2017
NUMARASI : 2016/1124- 2017/131 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğini, karşılığında düzenlenen fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın yetkisiz yerde açıldığını, müvekkilinin ikametgahının Yüreğir/Adana olduğunu, taraflar arasında akdi ilişkinin bulunmadığını belirterek davanın reddine ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartlarından olduğu; bu noktada, davalı/ borçlunun yetkili icra dairesi olarak bildirdiği Adana İcra Dairesi’nin İİK 50. maddesi uyarınca HMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyasen uygulanması sonucunda HMK 6. maddesi dikkate alındığında; icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkili bulunmadığı; mahkememizin işbu davada HMK.nun 6. maddesi kapsamında davacı/ alacaklı ve davalı/ borçlu yönünden yetkili bulunmadığı; davalının mahkemenin yetkisine yönelik itirazı kapsamında, yetkili mahkeme olarak bildirilen Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davacı/alacaklının işlem merkezinin bulunduğu yeri de kapsayan yargı çevresine sahip bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın yetkili nöbetçi Adana Asliye Ticaret Mahkemesine Gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunuluştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu navlun alacağı para borcu olup, para borcunda müvekkili alacaklının ikametgahının bulunduğu yerdeki İstanbul Anadolu İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalıya taşıma hizmeti verdiğini iddia ederek faturadan kaynaklı alacağını istemiş, davalı, icra takibinde yetkili icra dairesinin müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Adana/Yüreğir icra dairesi olduğunu belirterek yetkiye ve borca itiraz etmiş, aynı zamanda işbu itirazın iptali davasında aynı gerekçelerle mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda yetkisizlik kararı verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında takibe yönelik yetki itirazının bulunması halinde mahkemenin öncelikle icra müdürlüğünün yetkisini incelemesi gerekmektedir. Müdürlüğün yetkili olmaması halinde verilecek olan karar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret hükmü kurmaktan ibaret olmalıdır.O halde, ilk derece mahkemesince, öncelikle İcra Dairesinin yetkisi incelenerek icra dairesinin yetkisi itirazın iptali davaları için dava şartı olduğundan bu hususta karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkemenin yetkisi değerlendirilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Diğer taraftan davacı tarafça delillerinde faturaların yanısıra taşıma belgelerine de dayanmıştır. Yetki itirazı hadise şeklinde incelenir. Bu durumda mahkemece davacının sunmuş olduğu bu deliller incelenip, gerekirse ticari defterler üzerinde araştırma yaptırılmak suretiyle deliller eksiksiz olarak toplanıp hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının saptanması halinde TBK 89/1 ve HMK 10 uyarınca, davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra dairesi de yetkili olduğu gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, mahkemece, dava şartlarına aykırı karar verilmesi halinde, istinaf mahkemesince, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilir. Somut olayda mahkemece, dava şartı niteliğindeki icra dairesinin yetkisine vaki itiraz değerlendirilmeden karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 353/1.a.4 .maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının HMK’nın 353/1.a.3-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın, usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine, istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan harç ve giderlerin, esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.