Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2158 E. 2020/584 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2158
KARAR NO: 2020/584
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2015/454 Esas – 2017/1170 Karar
TARİHİ: 25/10/2017
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki haksız rekabete dayalı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Türkiye’de sayısı 200’ü aşan … mağazasının, … markası ve alan adının sahibi olduğunu, müvekkillerinin mağazalarının girişi ve mağaza dizaynının özel bir tasarım olduğunu, bu konseptin 2009 yılında yaratıldığını ve o tarihten beri aralıksız kullanıldığını, yapılan tanıtım çalışmaları neticesinde müvekkili mağazanın konseptinin tüketiciler nezdinde yüksek derecede tanınmaya başladığını, davalının işletmesinin ise müvekkilinin işletmelerine ve konseptine benzetildiğini, mağaza girişinin, kullanılan tasarım şeklinin ve girişte kullanılan “kişisel bakım marketi” ibaresinin davalılarca taklit edildiğini, müvekkiline ait konseptin özenle hazırlandığını ve davalının bu konseptin benzerini kullanmasının tesadüf olamayacağını, haksız rekabetin emeği koruduğunu, rekabetin kişinin kendi emeğine dayanması gerektiğini, oysa davalının, müvekkillerinin işletmesel emeğinden faydalandıklarını, bu eylemin TTK m. 54 ve 55/l/a-4 uyarınca haksız rekabet olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıların konseptini örnek almadığını, konsept çalışmasını dava dışı bir ajansa yaptırdığını, mağaza giriş renginin farklı olduğunu, üç yan kaplama uygulamasının birçok işletme tarafından kullanılan bir yöntem olduğunu, markaların ve markanın yazıldığı baloncukların farklı olduğunu, mağaza büyüklüklerinin aynı olmasının semte ve yere göre değiştiğini ve bunun iltibas oluşturmayacağını, aylık katalogların aym olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, mağazaların iç dizaynlarının farklı olduğunu “Kişisel Bakım Marketi” yazısının, işletmenin yaptığı işin türünü gösterdiğini, davacılar ile aynı konuda faaliyet gösterdiklerinden o ibarenin kullanıldığını, yapı marketi, gıda marketi gibi ibarelerin hali hazırda ticaret hayatında kullanıldığını, müşterilerin … zannı ile … mağazalarına girmesinin mümkün olmadığını karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 25/10/2017 tarihli, 2015/454 Esas – 2017/1170 Karar sayılı kararında, “…davacıya ait kozmetik mağazasının konsept dizayn ve detayları ile davalı mağazalarındaki konsept ve dizaynın iltibas oluşturacak şekilde benzerlik taşımadığı anlaşılmaktadır. Haksız rekabetin varlığı için Türkiye de tescilli sınai hak ile korunmayan tasarımın uygulandığı ürünün büyük emek ve para harcanarak tanınmış olması yeterli olmayıp başkasının bu emek ve tanınmışlıktan haksız surette yararlanması ve iltibası önleyecek tedbirleri almaması gereklidir. Haksız rekabetin önlenmesindeki amaç, serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa koşullarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulmasıdır. Sonradan aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal ve hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan ürün veya hizmetin tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemez, böyle bir üstün hakkın varlığının kabulü rekabet hukuku ilkelerine aykırı olarak piyasada o mal veya hizmet ile ilgili tekel yaratılması suretiyle ekonominin sağlık bir şekilde gelişmesini engelleyeceğinden kabul edilemez. Bu ilkeden kıyasla ;somut olayda, tarafların faaliyet gösterdikleri sektörün bilinçli kullanıcıya hitap ettiği, … logosu ve davacıya ait mağaza girişinde temelde sarı ve koyu mor renklerine yer verildiği, davalı markasına ait logoda sarı ve pembe renklerin kullanıldığı, logo ve yazı karakterleri arasında benzerlik veya iltibas oluşturacak herhangi bir husus bulunmadığı,teknik zorunluluk gereği seçeneğin kısıtlı olduğu raf düzeni ve etiketleme işleminde haksız rekabetten söz edilemeyeceği, “kişisel bakım marketi” ibaresi ve mağaza girişindeki üç yan uygulamasının tek başına haksız rekabete konu olamayacağı, bütün olarak bakıldığında davacı taleplerine konu uygulamalardan yalnız logonun bulunduğu konum ile mağaza girişindeki 3 yan yazı uygulamasının adaptasyonu sağladığı ancak iltibas oluşturmadığı, adaptasyonun iltibas olarak nitelendirilemeyeceği ve haksız rekabet teşkil etmediği…” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: … markası ve alan adının sahibi olan müvekkili tarafından Türkiye’de sayısı 500’ü aşan … mağazalarının 2009’da yaratılan mağaza konseptinin davalı yanca taklit edilmesi sebebi ile dava açıldığını, İlk derece mahkemesi olan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2017 tarih 2015/454 Esas 2017/1170 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, mahkemece dikkate alınacak nedenlerle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin işletmeleri mağaza girişinde üç yanı kaplayacak şekilde mor renk zemin üzerinde sarı çengelli baloncuk kulanımı ve bunun yanında pembe renkli belirli yazı karakteri ile yer alan “kişisel bakım marketi” ifadesi ile tanıtıldığını, tüm mağazaların aynı şekilde tanıtıldığını, … mağazalarının konsept mağazaları olduğunu, yapılan araştırmalarda davalıya ait … mağazalarında … mağazalarına benzerliklerin yaratıldığını, davalıya ait işletme girişinde üç yanı kaplayacak şekilde pembe renk zemin üzerinde sarı baloncuk kullanıldığı ve aynı yazı kararkteri ile “kişisel bakım marketi” yazıldığı, davalının ürün kataloglarında kullanmış olduğu stilin de müvekkili şirketin ürün kataloglarındaki stile çok benzer olup ürünlerin fiyatlarının pembe ve sarı renkte yazıldığını, müvekkiline ait tasarımın 2009 yılında İngiliz bir şirket tarafından yaratılmış olup davalının mağazalarının müvekkili şirketin mağazalarına bu derece benzemesinin rastlantı olamayacağını, davalının müvekkili mağazalarına benzerlik yaratarak müvekkilinin tanınmışlığından bilinirliğinden yatırım ve emeğinden haksız yararlanıyor olduğu, davalının mağaza konseptinin dosya kapsamında alınan 30/05/2016 tarihli ve 17/07/2017 tarihli bilirkişi raporları ile haksız rekabet teşkil ettiğinin sabit olduğunu, mahkemece gerekli incelemenin yapılmadığını, bilirkişi raporlarında davalının eylemlerinin neden haksız rekabet oluşturduğu hususu ayrıntılı bir şekilde açıklanmasına rağmen davanın reddine karar verildiğini, mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olup, kaldırılması gerektiğini, mahkemece menfaat dengesinin kurulamadığını, bilirkişi raporlarına itibar edilmediğini, mahkemece dikkate alınacak nedenlerle, kararının duruşmalı olarak istinaf incelemesine tabi tutulmasını ve istinaf incelemesi neticesinde kararın ortadan kaldırılarak talepleri doğrultusunda esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının … mağazalarının konsept mağazaları olduğu, davalıya ait … mağazalarında … mağazalarına benzerliklerin yaratıldığını, davalıya ait işletme girişinde üç yanı kaplayacak şekilde pembe renk zemin üzerinde sarı baloncuk kullanıldığı ve aynı yazı kararkteri ile “kişisel bakım marketi” yazıldığı, davalının ürün kataloglarında kullanmış olduğu stilin de müvekkili şirketin ürün kataloglarındaki stile çok benzer olup ürünlerin fiyatlarının pembe ve sarı renkte yazıldığını, davalının mağazalarının müvekkili şirketin mağazalarına bu derece benzemesinin rastlantı olamayacağını, davalının müvekkili mağazalarına benzerlik yaratarak müvekkilinin tanınmışlığından bilinirliğinden yatırım ve emeğinden haksız yararlandığı iddiasına dayalı olarak, TTK 55/1-a4 maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti – önlenmesi ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK 282. maddesinde hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiştir. Buna göre bilirkişi raporları takdiri delil olup, mahkemece gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Bu durumda davacı vekilinin mahkemenin bilirkişi raporlarıyla haksız rekabet sabit görülmüşken, raporlara aykırı karar vermesinin yasa ve usule aykırı olacağı yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Keşfen taraf mağazalarında yapılan yerinde inceleme sonucu alındığı anlaşılan bilirkişi rapor içeriğindeki maddi tespitlere göre; Davacının … logosunda kullanılan renklerin genel kanı itibariyle temelde sarı ve koyu mor rengin kullanımından oluştuğu, davalı logosunun ise genel kanı itibariyle sarı ve pembe renklerden oluştuğu, sarı renk şekil dolgusu olarak pembe renk ise yazı rengi ve şekil dış hat çizgisi olarak kullanıldığı, iki logonun yazı karakterlerinin aynı olmadığı, … yazısındaki harf karakterlerinin daha keskin bitişli, davalı … yazısındaki harf karakterlerinin ise daha yumuşak ve dairesel biçimde olduğu, pembe rengin ise … logosunda yazı rengi olarak kullanılırken, davacı logosunda vurgulayıcı alt çizgi veya slogan olarak kullanıldığı, davacı logosunda kullanılan sarı rengin genel kanı ile konuşma balonu olarak adlandırılabileceği, davalı logosunda ise sarı renk dolgu pembe dış hat çizgisine sahip olan şeklin genel kanı itibariyle konuşma baloncuğunu andırıyor olsa da küçük pembe dairelerin gelişigüzel yerleştirilmiş olması ile onu kalıplaşmış düşünce baloncuğu formundan çıkardığı, Kişişel bakım marketi ibaresinin … markasında pembe renk tonunda sağa yatık kategorik bağlamda el yazısı karakterinde kullanıldığı, … markasında ise kullanım yerine göre sarı veya beyaz renk tonunda, sağa yatık, kategorik bağlamda el yazısı kategorisinde kullanıldığı ve bu surette birebir aynı olmadığı, Davacı şirket mağaza girişlerinin üst ve yanlarının genel itibariyle mor renk ile kaplandığı, … mağazalarının ise koyu pembe-kırmızı tonunda olduğu, yan ve üstlerin kaplanmasının hak iddia edilebilecek bir unsur olmadığı, yan ve üst kaplamanın birçok firma mağazalarında da kullanıldığı, kaldı ki davalıya ait farklı mağazaların girişlerinin de birbirinden farklılık gösterdiği, satılan ürün kategorilerinin aynı renk ve yazı karakterinde olmadığı, Satılan ürünlere ilişkin marka stantları uygulamasının genel bir uygulama olup, davaya konu olan taraflara ait mağazalar haricinde birçok firma tarafından da uygulandığı, mağazalara ayırt edici bir özellik kazandırmadığı, aynı şekilde raf düzenlemelerinin de sıkça rastlanan standart tasarımdan oluştuğu, standart tasarımların kullanılmasının herhangi bir taklit unsuru olarak değerlendirilemeyeceği, yine etiketlerde kullanılan renklerin her iki taraf içinde marka rengi olarak kullanıldığı düşünüldüğünde, bu uygulamanın beklenebilir bir durum olacağı, bantlarda kullanılan pembe rengin her iki markanın da marka rengi olduğu, marka kimliğini yansıtan poşet katalog vb. Bazı ürün ve detaylarının aynı olmadığı anlaşılmakla, mahkemece bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ve delil olarak sunulan görseller kapsamında kurulan hüküm isabetli olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekilince yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 3531.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/06/2020 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.