Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2112 E. 2019/981 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2112
KARAR NO : 2019/981
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2018
NUMARASI : 2018/558E. 2018/571K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aradaki sözleşme ilişkisi kapsamında davalıya iki daire gösterildiğini, buna rağmen davalının ev gösterme şeklindeki hizmete ilişkin bedeli ödemediğini ve evlerden birini haricen satın aldığını, bunun üzerine başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek, vaki itirazın iptaline, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesinin kararında; Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellâllık) sözleşmesi bulunmaktadır. TTK’nın 4. maddesi anlamında ticari iş sayılmayan tellallık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir (Yarg. 20. H.D. 29.02.2016 T. 2015/16559 E. 2016/2368 K.).Bu nedenle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle…” mahkemenin görevsizliğine, HMK’nın 20 maddesi çerçevesinde dava dosyasının, görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından, süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Somut olayda konut olarak satışı gerçekleştirilen ve taraflar arasındaki hukuki ilişkiye esas olan taşınmazın satışına ilişkin tüm safhalarda müvekkilinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden tüketici sıfatını haiz olduğunu, bu sebeple asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itbariyle, simsarlık alacağının tahsili için başlatılan takibe yöneltilen itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince görevsizlik kararı verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; tarafları davacı ve dava dışı … olan ” Taşınmazın satılması hakkında aracılık sözleşmesi” başlıklı belge incelendiğinde, söz konusu sözleşmenin ..’a ait konut niteliğindeki Kadıköy İlçesi, …nolu bağımsız bölümünün satılmasına aracılık edilmesine ilişkin olduğu görülmektedir.Davacı dava dilekçesinde davalı arasındaki 28/09/2016 tarihli gayrimenkul görme ve hizmet sözleşmesine dayanmıştır. Dava dilekçesine konu sözleşmenin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, davacı bu sözleşmeye dayanmış olup HMK’nın 140/5.maddesi uyarınca bu eksikliğin giderilmesi mümkündür. Dosyaya sunulan diğer belgelerden anlaşılacağı üzere, sözleşme konusu taşınmazın konut niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesine göre, tüketici: ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder denilmektedir.6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.Somut olayda; davacı simsar olup, davalı ise bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararının buna göre verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bu açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğuna dair tespiti isabetli olmakla birlikte, görevli mahkemenin yanlış gösterildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe ve gönderilecek mahkeme yönünden düzeltilmesi gerekir.Somut olayda ilk derece mahkemesi görevsizlik kararı vermiş olup görevli mahkemeyi hatalı değerlendirdiğinden, HMK’nın 353/1.c. maddesinin değil, 353/1.b.2.maddesinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, kararı veren ilk derece mahkemesince, dava dosyası Dairemizce kendisine gönderildikten sonra, HMK’nın 20. maddesi uyarınca işlem yapılacaktır.Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek Dairemizce görev konusunda yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilerek görev konusunda Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olduğundan Mahkemenin görevsizliğine,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca taraflardan birisinin, iş bu kararın tebliğinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde başvurusu halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harçlarının iadesine,
5-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
7-Gerekçeli kararın birer örneğinin, HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararı veren İlk Derece Mahkemesi tarafından, taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/07/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 353/1.a ve 362/1.c maddeleri uyarınca karar kesindir.