Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2109 E. 2020/465 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2109
KARAR NO : 2020/465
KARAR TARİHİ: 02/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI : 2016/503- 2018/636 E.K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirketin lojistik alanında faaliyet gösterdiğini, davalı sigorta şirketi ile yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesi akdettiğini, 23/05/2015 – 23/05/2016 tarihleri arası dönemi kapsayan sigorta güvencesinde, hırsızlık halinin de sorumluluk limiti dahilinde güvence dahlinde olduğunu, müvekkilinin çalışanlarından (şoför) … müvekkili şirkete ait … plakalı araçla yükü Ambarlı Limanından aldığını ve yolculuk sırasında yağmur ve yolun yokuş olduğu bir aşamada aracın rampayı çıkamayacağını anlayan şoförün daha büyük riske mahal vermemek için aracı … isimli akaryakıt istasyonuna çektiğini, bir süre aracın başında bekleyen şoförün hava koşullarının daha da kötüleşmesi üzerine aracı istasyonda bırakarak ayrıldığını, sabah erken saatte aracın yanına gidildiğinde 20 polet emtiadan 8 paletinin hırsızlık neticesinde yerinde olmadığının anlaşıldığını, durumun adli makamlara iletildiğini, soruşturmanın halen devam ettiğini, emtia sahibinin zararını tazminini müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilinin talebine rağmen davalının sigorta tazminatını karşılamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik hırsızlığa konu edilen mal bedeli olan 18.585 USD karşılığı 54.646 TL tutarında (araçta meydana gelen hırsızlıktan kaynaklanan) sigorta tazminatının davalı sigorta şirketine hasarın ihbar edildiği 23/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının şoförünün yüklü aracı gerekli güvenlik tedbirlerini almadan benzinliğe yakın bir yerde yol kenarında başıboş vaziyette terk etmesinden kaynaklanan zayi zararının sigorta poliçesi kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, aracı uzun süre başıboş bırakan, kontrol dahi etmeyen ve evine gidip sabah gelen sürücünün eylemi sonucu meydana gelen zararın poliçe teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf sebeplerinde özetle; olay günü hava koşullarının kötü olduğunu, rampayı çıkamayan şoförün aracı park yasağı olmayan petrol istasyonuna park ederek, kapı ve camları ile yükün bulunduğu konteyneri tam güvenlikli hale getirdiğini, kar yağışlı havada şoförün aracın başında beklemesinin gerektiğinin hakkaniyete, hayatın olağan akışına ve vicdana ters düştüğünü, müvekkilinin, davalı şirket ile olan ilişkisinde tüketici konumunda olup, poliçenin ilk sayfasına tam hırsızlık teminatını sağladığına ilişkin ibare koyan davalının poliçenin ilerleyen sayfalarında bu teminatı sınırlamış olduğunu, davalının bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkil şirketle, taşınan emtia ile genel olarak da konu ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir üçüncü şahsın söz konusu aracın sorumluluğunu alması beklenemeyeceğinden bilirkişi raporundaki bu yöndeki tespitin ve gerekse mahkemenin gerekçesinde yer alan bu değerlendirmenin hukuki dayanağının olmadığını, mücbir sebebin varlığının ve riskin gerçekleştiğinin kabul edilerek davalı sigortanın tazminat ödemekle yükümlü olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, nakliyat emtia emtia sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içerisinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık, davacı sigortalı şirketin zararının poliçe kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı sigortalı şirket ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen 23.05.2015 başlangıç 23.05.2016 bitiş tarihli yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta sözleşmesi kapsamında, kamyon klozu-taşıma süreci, yükleme, aktarma, boşaltma, araçla birlikte çalınma, mal hırsızlığı, ıslanma hasarların olduğu, hırsızlık bakımından, “…resmi park yasağı olmayan yerlerde bulunduğu sırada hırsızlığa karşı gerekti tüm tedbirlerin alınması( araç kapı ve camları ile yükün bulunduğu konteynerin kapalı ve kilitli olması, açık kasada ise sağlam bir branda ile sarılı ve kapalı olması kaydıyla vb.) ve her halükarda aracın başıboş bırakılmaması kaydıyla meydana gelebilecek hırsızlık rizikosu teminata dahildir…” ve poliçenin istisnalar kısmında, “Araç şoförünün aracı terk etmesi ve/veya başıboş bırakması sonucu oluşacak hırsızlık hasarları” şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır.Somut olayda, davacının sürücüsünün yol ve hava şartlarını ileri sürerek, aracı yüklü bir vaziyette akaryakıt istasyon tesisinin ön kısmında yol kenarına bırakarak ayrıldığı, gece geç saatlerde hırsızlık olayının yaşandığının ertesi sabah erken saatlerde aracın başına gelindiğinde ortaya çıktığı, dolayısıyla aracın yüklü ve nezaretsiz bırakıldığı sabit olmakla sigorta poliçesinde yer alan aracın başıboş nezaretsiz bırakılması halinde hırsızlık teminatının devre dışı kalacağının belirtilmiş olması karşısında, anılan kloz uyarınca davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olduğu gibi, somut olayda hava koşullarından kaynaklı mucbir sebepten sözedilemeyeceği ve tacir olan davacının basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğu gözetildiğinde davacının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02/06/2020