Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2107 E. 2020/513 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2107
KARAR NO: 2020/513
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2018
NUMARASI: 2015/200- 2018/543 E.K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
Taraflar arasındaki çek istirdatı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, müvekkilinin iş yerine 14.05.2014 tarihinde gece yarısı giren hırsızlar tarafından işyerindeki kasaların tahrip edilerek açıldığını, nakit paralar ile müvekkiline ciro edilmiş ve kullanım için bekleyen 62 adet çekin çalındığını, hırsızlık ile ilgili durumun 16.05.2014 tarihinde polis merkezine bildirildiğini, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2014/74838 sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, hırsızlığa konu 62 adet çek ile ilgili olmak üzere, İstanbul Anadolu 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/208 Esas sayılı dosyasında çek iptali davasının açıldığını ve dosyada alınan ödemeden men kararının ilgili bankalara bildirildiğini, bu çeklerden davaya konu olan keşidecisi … Dış Tic AŞ olan 19.09.2014 tarihli 15.166,00-TL bedelli çekin davalı faktoring şirketi tarafından bankaya ibraz edildiğini, davalı faktoring şirketinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çeki davalı … Asansör Ltd Şti’nden ciro yoluyla edinen müvekkilinin çekte haklı ve meşru hamil olduğunu, çekte ciranta olan diğer davalıların da iyi niyetli ve haklı hamil olmadıklarını ileri sürerek davaya konu çekin istirdatına, çekin bedelinin ödenmesi halinde çekin bedelini tahsil eden ile çek bedelini haksız hamile ödeyen davalılardan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 28.05.2018 tarihli duruşmada, çek bedelinin davalı faktoring şirketi tarafından tahsil edildiğinden çek bedelini bu davalıdan tahsili olarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı … Dış Tic.AŞ vekili, müvekkilinin dava konusu çekin keşidecisi olduğunu, müvekkili hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin çek bedelini cebri icra tehdidi altında davalı faktoring şirketine ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı faktoring şirketi vekili, davaya konu çekte davacının cirosu bulunmadığını, taraf olmadığını, çek bedelinin müvekkil şirkete keşidecisi tarafından ödendiğini, çek aslının keşideciye teslim edildiğini, müvekkilinin çeki faktoring sözleşmesi kapsamında edindiğini, müvekkili şirketin 6361 sayılı Finansal Kiralama faktoring ve Finansman Şirketleri kanunu hükümleri çerçevesinde faktoring işlemi gerçekleştirerek usule uygun şekilde ciro yoluyla, Faktoring müşterisi … Ltd Şti’nden çeki devir ve teslim aldığını, müvekkilinin çeki iktisap ederken bile bile keşidecinin (veya davacının) zararına hareket etmediğini, çekin iktisabında kötü niyeti bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı faktoring şirketinin çeki iktisap ederken 6361 sayılı yasa ve bağlı mevzuatı uyarınca, üzerine düşen araştırma yükümlülüğünü yerine getirdiği ve usulünce çeki iktisap ettiği, davacı aleyhine bile bile zarar verici eylem içinde olmadığı, çeki iktisap ederken iyi niyetli olduğu, çek bedelini davalı faktoring şirketine ödemek zorunda kalan davalı keşideci … AŞ’den tekraren çek bedeli için talepte bulunulamayacağı, çek istirdatı davasında çekin kimin elinde bulunduğu sabit olduğundan, diğer davalılara karşı istirdat davasının yöneltilemeyeceği gerekçeleriyle davacının davasının davalılar … Faktoring A.Ş ve … Tic. A.Ş yönünden esastan reddine, diğer davalılar yönünden HMK 114/1-d maddesindeki dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı faktoring şirketinin iyi niyetli olmadığını, basiretli tacir gibi davranmadığını, davalıların tamamına tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde iki ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir. Davacı tarafça, borcuna karşılık kendisine beyaz ciro ile verilen çekin rızası hilafına elinden çıkması sonucu zayii nedeniyle çek iptali davası açtığı, dava konusu çekin davalı faktoring şirketi tarafından bankaya ibraz edildiği, çekte ciroları bulunan firmaları tanımadığını, davalıların kötüniyetli olduğunu ileri sürerek çekin istirdatına, çekin ödenmesi halinde bedelinin istirdadına karar verilmesi istenmiş, 28.05.2018 tarihli celsede, davacı vekili, çek bedelinin davalı faktoring şirketi tarafından tahsil edildiğinden çek bedelini bu davalıdan tahsili olarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davanın davalılar faktoring ve keşideci … Dış Tic. AŞ yönünden esastan diğer davalılar yönünden pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu 19.09.2014 tarihli 15.166 TL bedelli çekin incelenmesinde, keşidecisi … Dış Tic.AŞ, lehtarı … olup, çekin arkasında lehtar …’ün cirosunun bulunduğu ve sırasıyla … Asansör Ltd Şti, … İnşaat Ltd Şti, … İnşaat Ltd Şti, … İnşaat Ltd Şti, … Ltd Şti ve … Faktoring cirosunun olduğu, çekin süresi içinde bankaya ibrazında mahkemece verilen tedbir kararı nedeniyle işlem yapılamadığına dair şerhin bulunduğu görülmüştür. 6102 sayılı TTK.’nın 790. Maddesi uyarınca, “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Yine TTK.’nın 792. Maddesi uyarınca, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” . Dava konusu çekte davacının taraf olmadığı sabit ise de, çekin … Asasör Ltd Şti’nden beyaz ciro yolu ile alındığı ileri sürülmüş olup, buna ilişkin çek teslim bordrosu dosyaya sunulmuş olduğundan davacının aktif husumet ehliyetinin olduğu anlaşılmıştır. İşbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran ve çek bedelini tahsil eden davalının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu durumda, çek üzerindeki ciroların beyaz ciro olup, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalı faktoring şirketinin mevzuata ve yönetmeliğe uygun olarak edindiği çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilememiş olması karşısında, bu davalı yönünden davanın esastan reddine, davalı çekin keşidecisi … Dış Tic.AŞ ile çekte ciroları bulunan diğer davalılar hakkında davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ise de, sonuca etkisi olmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09/06/2020
KANUN YOLU: HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.