Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/210 E. 2018/286 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/210
KARAR NO : 2018/286
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/899
DAVANIN KONUSU: Tedbir (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin ortağı ve münferit imza yetkisine sahip müdürü olduğunu, davalının şirket aleyhine haksız rekabete sebep olabilecek eylemler gerçekleştirmesi nedeniyle şirketi zarara uğrattığını belirterek davalının şirket müdürlüğünden kaynaklı münferiden temsil ve imza yetkisinin dava süresince tedbiren durdurularak şirket ortaklığından çıkarılmasına, haksız rekabet içerir eylemleri sebebiyle uğranılan zararlardan şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın ve şirketin itibarının zedelenmesi nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı- karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik iddialarının dayanaksız olduğunu, şirketin diğer ortağının müvekkilini kasıtlı olarak şirketten uzaklaştırmaya çalıştığını, şirketi zarara uğratanın bizzat şirketin diğer ortağı …. olduğunu belirterek açılan davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne, şirketin diğer ortağın şirket ortaklığından çıkarılmasına ve davacı şirketin diğer ortağının şirketi zarara uğrattığından maddi ve manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 20/11/2017 tarihli kararında; davalı … davacı şirketteki yöneticilik hakkının ve temsil yetkilerine dair tüm müdürlük görevlerinin tedbiren durdurulmasına, şirketin halen münferiden temsile yetkili müdürü bulunduğundan şirkete yönetim kayyumu atanmasına yer olmadığına karar vermiştir. Davalı karşı davacı vekili 21/12/2017 havale tarihli dilekçesi ile, HMK 393/1.maddesine göre, ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde uygulanmasının talep edilmesi gerektiğini, aksi halde tedbirin kendiliğinden kalkacağını, kararın 20/11/2017 tarihinde verildiğini, tedbir kararında öngörülen teminatın süresinden sonra 13/12/2017 tarihinde yatırılarak tedbirin uygulanmasının talep edildiğini belirterek, 20/11/2017 tarihli ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalktığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 27/12/2017 tarihli ek kararında, 20/11/2017 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının HMK 393/1.maddesinde belirlenen bir haftalık süre içerisinde talep edilmediğinden tedbir kararının kendiliğinden kalktığının tespitine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Tedbir kararından sonra mahkemeye sık sık başvurduklarını, ancak kararın yazılmadığı hususunun bildirilmesi üzerine tedbir kararında belirtilen işlemleri yerine getiremediklerini, tedbir kararının 08/12/2017 tarihinde UYAP ortamında onaylandığını belirterek taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tedbir kararının devamına ve infazına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı vekili, davalının şirket müdürlüğünden kaynaklı tüm yetkilerinin tedbiren durdurulması talepli dava açmıştır. İlk derece mahkemesi 20/11/2017 tarihli ek kararı ile davalının, davacı şirketteki yöneticilik hakkından kaynaklanan temsil yetkilerinin tedbiren durdurulmasına karar vermiştir. Davalının itiraz dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesi, HMK 393/1. maddesi uyarınca tedbir kararının infazının bir hafta içerisinde talep edilmediği gerekçesiyle 27/12/2017 tarihli ek kararı ile tedbirin kendiliğinden kalktığının tespitine karar vermiştir. HMK.’nın 341.maddesine göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Mahkemelerce verilen ara kararlarına karşı istinaf kanun yolu açık değildir. HMK 393/1.maddesi gereğince, tedbir kararının infazı için bir hafta içerisinde başvurulmadığı gerekçesiyle tedbir kararının kalktığının tespitine dair ilk derece mahkemesince verilen karar istinafı kabil kararlardan değildir. Bu sebeple davacının istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK.’nın 352.maddesi uyarınca, caiz olmayan istinaf başvurusunun usulden reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 352. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26/03/2018