Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2080 E. 2020/515 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2080
KARAR NO: 2020/515
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2018
NUMARASI: 2016/756- 2018/222 E.K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 28/03/2011 tarihinde imzalandığını, sözleşmenin süresinin 5 yıl olup, sürenin 28/03/2016 tarihinde sona erdiğini, buna binaen müvekkili şirketin 18/02/2016 tarihinde ihtarname keşide ederek sözleşmenin yenilenmeyeceğini davalıya bildirdiğini, bunun üzerine davalının haksız ve dayanaksız faturalar düzenleyerek fatura bedellerini vade tarihlerinden önce müvekkilinin banka nezdindeki DBS hesabından tahsil ettiğini, bunun ötesinde, davalının müvekkiline keşide ettiği ihtarnamede, dava konusu 160.820 Usd cezai şartın ödenmesinin istendiğini, yıllık olarak kararlaştırılan tonaj taahhüdünün yerine getirildiğini, daha evvelki yıllık dönemde asgari alım taahhüdünün tutturulmaması durumunda dahi, davalının o dönem için hakkını talep etmeksizin veya saklı tutmaksızın sözleşmenin yeni dönemde ifasına devam ettiğini ileri sürerek Beyoğlu … Noterliği’nin 29.03.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile istenen 160.820 Usd cezai şartından dolayı borçlu olunmadığının tespitine, davalının uhdesinde bulunan 14.04.2016 tarih ve … numaralı 400.000 TL bedelli, kesin ve 31.12.2016 vadeli teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesini önlemek için, ihtiyati tedbir kararı ile teminat mektubunun 31.12.2016 tarihinden sonra paraya çevrilmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmenin 7.1 maddesinde yer alan asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğinden müvekkilinin cezai şart alacağının doğduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı ve davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmenin 28/03/2011 tarihinde imzalandığı, 5 yıl süreli olduğu ve 28/03/2016 tarihinde sona erdiği, davacı tarafça sona ermeden önce davalı şirkete ihtarname tebliğ edilerek, sözleşmenin uzatılmayacağının belirtildiği, bunun üzerine davalı tarafça davacıya ihtarname çekildiği ve sözleşmenin 7/1 mad uyarınca 160.820 USD cezai şart borcu olduğunun ileri sürüldüğü, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, davacının sadece ilk yıl olan 01/04/2011 -31/03/2012 tarihlerinde alması gereken 3.650 m3 alım yerine 1.178,91m3 mal alımı yaptığı, sadece ilk yıl 2.471 m3 eksik mal aldığı, kalan yıllar için sözleşmede belirtilen alım taahhüdünden çok daha fazlasını aldığı, 5 yıllık sözleşme süresi boyunca davacının 18.965,67m3 alım yapması gerekirken, toplam 21.417,46m3 alım yaptığı, dolayısıyla alım yapması gereken miktardan yaklaşık 2.500 m3 daha fazla alım yaptığı, bu nedenle davacının sözleşmenin 7.maddesine aykırı davranışının tespit edilemediği, her ne kadar davalı tarafça söz konusu alım miktarına toptan alımların dahil olmadığı savunulmuş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşmede alım taahhüdünün sadece perakende alışları kapsayacağı yönde bir düzenlemenin mevcut olmadığı, yine davacı tarafça sadece ilk yıl alım taahhüdüne aykırı davranılmış ise de, ilk yıldan sonra davalı tarafından alım taahhüdüne aykırı davranıldığı yönünde davacıya çekilmiş herhangi bir ihtar yada alım taahhüdünü tamamlaması konusunda bir uyarının gönderilmediği, buna yönelik hakların da saklı da tutulmadığı, dolayısıyla sözleşmenin devamında davacı lehine haklı bir güven oluştuğu, kaldı ki davacının ilk yıldaki eksik olan alım taahhüdünü sonraki yıllarda fazlasıyla tamamladığı, bu sebepten dolayı davacının sözleşmenin 7.maddesi uyarınca doğmuş bir cezai şart borcunun bulunmadığı, cezai şart alacağı yönünden de davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığından davacı tarafından davalıya verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesinin durdurulmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilen istasyon bayilik sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacıdan istenen Beyoğlu … Noterliğinin 29/03/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarına konu olan ve sözleşmeye dayalı eksik alıma yönelik cezai şart olarak istenilen 160.820,00 USD yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı uhdesinde bulunan Türkiye … Bankası A.Ş Güneşli Ticari Şubesinin 14/04/2016 tarihli … nolu 400.000,00 TL bedelli 31/12/2016 vade tarihli teminat mektubunun paraya çevrilmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin 7.1 maddesi uyarınca, toptan alımlar ayrık olmak üzere, müvekkili şirket tarafından belirlenen ticari koşullar (standart vade) ile tüm sözleşme süresi boyunca davacının asgari alım taahhüdüne aykırı olarak eksik alımda bulunduğunu, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi ve ticari teamüller gereğince, akaryakıt alım taahhütleri içerisine toptan yapılan alımların girmediğini, kısaca asgari alım taahhüdünde, davacının almış olduğu ürünlerden istasyonda yer alan pompalar vasıtası ile perakende satışı yapılan akaryakıt miktarının baz alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Davacı, taraflar arasında akaryakıt bayiilik sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin süresi sonunda yenilenmediğinden sonaerdiğini, ürün alım taahhüdünün yerine getirilmediğinden bahisle davalı tarafça cezai şart alacağının talep edildiğini iddia ederek cezai şart alacağından borçlu olmadığının tespitini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.1 maddesinde; “Bayi, bayilik sözleşmesinin 1.yılında 3.650 (üçbinaltyıyüzelli) m3 akaryakıt (kurşunsuz benzin, motorin, kırsal motorin), 365 (üçyüzaltmışbeş) m3 otogaz, bayilik sözleşmesinin 2.yılından başlamak üzere, ilk yıla göre % 1,2 (birvirgüliki) oranında ve bayilik sözleşmesinin 3.yılından başlamak üzere takip eden her yıl %2,4 (ikivirgüldört) oranında arttırılması ile ortaya çıkan miktar akaryakıt ve otogaz ile her yıl 2 (iki) ton madeni yağı şirketten satın almayı kabul ve taahhüt etmiştir. Bayi, işbu alımlarını şirket tarafından belirlenen ticari koşullar (standart vade.) ile gerçekleştirecektir. Bayi, yıllık taahhüdünün altında alım yapması durumunda şirkete yıllık taahhüdünün altında eksik kalan her bir akaryakıt ve otogaz m3’ü başına KDV hariç 30 (OtuzAmerikan Doları) ABD Doları, eksik kalan her bir madeni yağ tonu başına KDV hariç 250 (ikiyüzelliAmerikanDoları) ABD Doları cezai şartı nakden ve defaten şirketin ilk yazılı talebinde derhal ödeyecektir, aksi halde şirketin bayi nezdindeki teminatlarının nakde çevrilerek irad kaydedilebileceğini kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunda, sözleşmenin 7.1 maddesi gereğince, davacının davalıdan sözleşme dönemleri kapsamında alması gereken akaryakıt m3 miktarları incelendiğinde, sadece 01/04/2011-31/03/2012 döneminde 2.471 m3 miktarında eksik akaryakıt alımı yaptığı, diğer dönemlerde sözleşme kapsamında alması gerekenden daha fazla akaryakıt alımı gerçekleştirildiğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmede, “toptan alımlardan ayrık olmak” ifadesinin yer almadığı gibi, davacının alımlarının da faturalarda ayrıştırılmadığı gözetildiğinde, davacı tarafça davalıdan yapılan alımların tamamının sözleşme kapsamında yapıldığının kabulü gerektiğinden bu yöndeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Diğer yandan, davacının ilk yıl alım taahhüdüne aykırı davrandığı tespit edilmiş ise de, davacının eksik alım yaptığı bu döneme ilişkin olarak davalı tarafça herhangi bir ihtarname ya da yeni (ikinci) dönem başlangıcında ilk mal alış faturası üzerine geçmiş döneme yönelik eksik alınan ürün miktarından dolayı doğan cezai şartın saklı tutulduğuna ilişkin ihtirazi kayıt düşülmediğinden ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olup, davalının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir ( Bkz. Yargıtay 19 HD, 25.12.2014 tarih, 2014/13097 -2014/18715; 24.12.2015 tarih, 2015/11021 -2015/17584 E.K sayılı ilamları). Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 23.835,31 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine, 6-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.