Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2074 E. 2020/181 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2074
KARAR NO: 2020/181
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2018
NUMARASI: 2016/597 -2018/1019 E.K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
Taraflar arasındaki çek istirdadı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekili şirket ile … ve … arasındaki taşıma sözleşmesi çerçevesinde karşılıklı olarak iş yaptıklarını, iş bedeli karşılığında keşidecisi … olan 30.04.2016 tarihli 25.000 TL bedelli çekin …’na verildiğini, adı geçen tarafından da çekin ciro olarak müvekkili şirkete gönderildiğini, müvekkilinin çeki teslim aldığını, bankadan tahsili için çeki aradıklarında bulamadıklarını, çekin iptali istemli Bakırköy 4. As. Tic. Mahk.’nin 2016/158 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, dava konusu çekin davalının elinde olduğunun ortaya çıktığını, çekteki … dışındaki ciroların gerçeği yansıtmadığını, hiç bir mal ve hizmet verilmeden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun cirolarla elinde bulunduran davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, dava konusu çekin istirdadı suretiyle davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, dava konusu çekin, alacağına karşılık … tarafından şahsen ciro edilerek müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin çeki normal ve düzgün ciro silsilesi ile edindiğini, kötü niyetili veya iktasapta ağır kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dava konusu çekteki cirantalardan … şirketinin yetkilisi …’ın tanık olarak dinlenmesi talep edilmiş ise de yapılan tüm yasal işlemlere (davetiye tebliği, ihzar müzekkeresi vs.) rağmen adı geçen şahsın duruşmada hazır edilemediğinden beyanına başurulamadığı, kural olarak ispat yükünün davacı tarafta olup, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin veya çeki iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu çekteki … firma yetkilisi … ve diğer cirantaların bilgisine başvurulmadan karar verildiğini, dava konusu çekin nasıl ve hangi ilişkiye istinaden edinildiğinin bu cirantalardan sorulmadığını, …’ın çalıntı yollarla çeki eline geçirdiğini ve davalının da bu kişilerle birlikte hareket ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve eksik hususlar tamamlanarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı davasıdır. Davacı, alacağına karşılık dava konusu çeki teslim aldığını, çeki tüm aramalara rağmen bulamadığını, çekin davalının elinde olduğunun ortaya çıktığını, davalının yetkili ve meşru hamili olmadığını, kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalıdan çekin istirdatını talep etmiş, davalı ise davanın reddini istemiştir. Davacı vekili 27.04.2017 tarihli dilekçesinde, çekin arkasında lehtar ciranta …, ondan sonraki ciranta … Ltd. Şti. yetkilisinin tanık olarak dinlenmesini istemiştir. Talimat mahkemesince, … ve … tanık olarak dinlenmiş, diğer tanık … hakkında davetiye ve ihzaren celbine rağmen hazır edilemediğinden dinlenememiş ve tanık olarak dinlenmesinden vazgeçilmiştir. İlk derece mahkemesince, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu 30.04.2016 tarihli 25.000 TL bedelli çekin incelenmesinde; keşidecisi …, lehtarı … olup, çekin arkasında lehtar …’nun cirosunun bulunduğu ve sırasıyla … Ltd. Şti., … ve davalı … cirosunun olduğu, çekin süresi içinde bankaya ibrazında mahkemece verilen tedbir kararı nedeniyle işlem yapılamadığına dair şerhin bulunduğu görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi uyarınca, “ Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Yine TTK’nın 792. maddesi uyarınca, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür”. Davalının elinde bulunan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu durumda, çek üzerindeki ciroların beyaz ciro olup, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalı ve onun çeki edindiği … ve onun yetkilisi olduğu … firması hakkında ceza soruşturması veya ceza davasının olduğu da ileri sürülmemiş olmasına göre, davalının çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilememiş olması karşısında; davacı vekilinin, davalının kötü niyetli hamil olduğuna dair ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. çıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 20/02/2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.