Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2044 E. 2020/726 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2044
KARAR NO : 2020/726
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2018
NUMARASI : 2016/385 E.2018/675K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin olarak verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu çekin keşidecisinin … olduğunu, muhtelif cirolar sonrası …San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkiline ciro edildiğini, hamiline yazılı … Bankası A.Ş. Hakkari Şubesinden verilme … nolu, 30.8.2015 tarihli, 7.200,00 TL bedelli çekin müvekkili tarafından ciro edildiğini, ancak çekin ciro edilene gönderilmeden kaybolduğunu, mezkur çekin iptaline yönelik müvekkili tarafından İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/863 E. sayılı dosyası ile çek iptali ve ödeme yasağı konulması talepli dava açıldığını, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/863 E. sayılı dosyasının 23.2.2016 tarihli celsesinde … numaralı çekin 31.8.2015 günü … TC nolu … tarafından ciro edilerek İstoç-İstanbul Girişimci Dinamik Şubelerine ibraz edildiğini ve bedelin nakden alındığının … Bankası’ndan gelen cevapta açıkça belirtildiğini, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/863 E. sayılı dosyasında taraflarına istirdat davası açmaları için süre verildiğini, bedeli nakden alan davalı …’e karşı iş bu istirdat davasını açma gereğinin hasıl olduğunu belirterek, davalı tarafından ibraz ve tahsil edilen çek bedelinin davalıdan geri alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından alınan 26/01/2018 tarihli raporda ,’davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, dava dışı …San. ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davaya konu 7.200,00 TL tutarındaki çeki, aralarındaki ticari ilişkiden doğan alacağına karşılık, 12.05.2015 tarihinde düzenlediği toplam 155.527,19 TL tutarındaki çek bordrosunda yer alan 8 adet çekle birlikte aldığı, ancak dosyanın mevcut durumu uyarınca çek (yahut bedelinin) istirdatı açısından aranan rıza hilafına elden çıkma ve kötü niyetin ispatı şartlarını sağlayacak bir ispat vasıtası bulunmadığı yönünde’ görüş bildirilmiştir. Davacı … San. Tic. A.Ş. Keşidecisi … Tic. olan … Bankası Hakkari şubesinin … çek nolu 30/08/2015 tarihli 7.200,00 TL bedelli çekin …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kendilerine ciro edilerek verildiğini, ancak kendileri tarafından çek ciro edildikten sonra kaybolduğunu, bahsi geçen çekin kaybolması sonrasında İstanbul Anadolu 3.asliye ticaret mahkemesinin 2015/863 esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, söz konusu çekin davalı tarafından ciro edilerek ibraz edildiğini ve bedelin nakden alındığını belirterek istirdat davası açmıştır. İstirdat davasında davacı senedin rızası hilafında elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduranın kötü niyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Gerek dosya içeriği gerekse bilirkişi raporu ile davacının dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti. İle aralarındaki ticari ilişkiden dolayı diğer çeklerle birlikte bu çeki aldığı, fakat çek bedelinin rızası hilafına elinden çıktığı ve çeki elinde bulunduran davalının kötü niyetini bu davada ispat etmediği …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının, çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiğini, davaya cevap verilmemesi halinin davalının kötüniyeti için yeterli kabul edilmesi gerektiğini, kaldı ki dava konusu çekin, müvekkili şirket tarafından … kargo takip no ve … irsaliye seri no ile kargoya verildiğini, ancak … ’nun Kozyatağı Şubesinde gerçekleşen hırsızlık sonucunda çekin çalındığını, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığını, diğer taraftan davalı …’in çeki ciro ile aldığını kendisinden önceki ciranta ile ticari münasebetinin bulunmadığını, bu hususun davalının ticari defterlerinin incelenmesi ile de açığa çıkacak olduğunu, davalının herhangi bir vergi kaydı olup olmadığının, T.C. kimlik numarası ile ilgili vergi dairesine sorulmasını talep etmelerine ragmen bu taleplerinin de yerine getirilmediğini, delillerinin usulüne uygun toplanmadığını, davalının kötüniyetini ve çekin rızaları hilafına ellerinden çıktığını gösteren emarelerin dikkate alınmadığını, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadı davasıdır.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosyanın incelenmesinde, dava konusu çekin keşide tarihinin 30.08.2015, keşidecisinin …, tutarın 7.200 TL olduğu, hamiline olarak düzenlendiği, ilk cirantasının …, davacıdan bir önceki cirantanın …. Ltd.Şti., en sonraki cirantanın ise davalı … olduğu görülmektedir. Söz konusu çekin iptali talebiyle İstanbul Anadolu 3. Ticaret Mahkemesinde 2015/863 E. sayılı dosya üzerinden dava açılmış, davacı … A.Ş.’nın dava dışı … aleyhine İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/385 E. sayılı dosyası üzerinden çek istirdatı davası açmış olması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmiştir. İlk derece mahkemesince 26/01/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış söz konusu raporda davacı … A.Ş.’nin 2015 yılına ait ticari defterleri incelenmiş, davacının dava dışı ….A.Ş. ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davaya konu çekin bu ticari ilişkiye istinaden alındığı, yine dava konusu olmayan 7(yedi) adet başka çeklerinde bu ticari ilişki çerçevesinde alındığının dosya içerisindeki 12.05.2015 çek bordrosunda yer aldığı tespitleri yapılmıştır.Dosya kapsamına göre, davacının dava konusu çekin meşru hamili olduğu sonucu ortaya çıksa da davacı vekili dava dilekçesinde söz konusu çekin … Kargoya verilmiş olduğunu ve kargo şirketinin Kozyatağı Şubesinde gerçekleşen hırsızlık sonucu söz konusu çekin çalındığını ileri sürerek kargo takip numarası ve irsaliye seri numarası ibraz ederek araştırma yapılması ve bu kapsamda müzekkere yazılması talebini bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde beyan etmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan, davacının çekin rızası hilafına elinden çıkmış olduğunu ve davalının kötü niyetini ispatlayamadığından bahisle davanın reddi yoluna gittiği anlaşılmaktadır. Ancak somut olayda şeklen düzenli ciro zinciri ile davalı hamile intikal ettiği ve yine davalının karine olarak iyiniyetli olduğu, davacı tarafından davalının çeki iktisap ederken kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı sabittir. Zaten davacı da bu hususta yargılama aşamasında bir iddia ve ispatta bulunmadığı gibi istinaf dilekçesinde somut bir neden olmaksızın çeki elinde bulunduran davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu sayılması gerektiğini iddia etmektedir. Ancak her ne kadar ilk derece mahkemesince somut olayda dava konusu çekin davacının rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı hususu irdelenmeden sonuca ulaşılmışsa da çekin istirdatına ilişkin açılmış bulunan bu davada, davacı, rızası hilafına çekin elinden çıktığını ispatlamış olsa dahi TTK’nın 790. maddesi gereği düzenli ciro silsilesine göre dava konusu çeki iktisap eden davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu davacı, ayrıca kanıtlamakla yükümlüdür. Eldeki dava dosyasında ise davacı az yukarda bahsi geçtiği üzere, bu hususu usulüne uygun şekilde ispatlayamadıığından, ilk derece mahkemesi kararı isabetli olup, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/07/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.