Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2042 E. 2018/1462 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2042
KARAR NO : 2018/1462
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/08/2018
NUMARASI : 2018/938 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkili firma tarafından davalının işlettiği akaryakıt istasyonuna petrol ve yan ürünlerinin satılıp teslim edildiğini, faturalardan kaynaklı alacağın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, sonraki tarihlerde davalı borçlu tarafından müvekkiline 50.000’şer TL tutarında iki adet çek verdiğini, bu çek tutarlarının takipteki alacaktan mahsup edilerek davalının takibe itirazının 248.402,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı borçlunun üzerine kayıtlı borca yetecek miktarda menkul ve gayrimenkul mallarına ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, uyuşmazlık konusu hakkında tedbire hükmedilebileceği, davanın konusu para alacağına ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olduğundan, yerinde görülmeyen tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun mallarını gizleme, kaçırma ve bu mallarla ilgili muvazaalı işlemler yapma ihtimaline binaen müvekkilinin alacağını güvence altına alınması için tedbire hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, faturalara dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında tedbir istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesinin ara kararıyla koşulları oluşmayan tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Para alacağı için açılan davada, mal varlığı üzerine tedbir konulamaz. Koşulları varsa, ihtiyati haciz hükümlerinden yararlanılabilir. Yargıtay’ın emsal içtihadında da durum bu yöndedir ( Yargıtay 19. HD. 2012/16760 E-2013/3136 K.sayılı, 19/02/2013 tarihli kararı). Yine, Yargıtay 21.HD.’nin E. 2015/5842, K. 2015/8588 sayılı, 20.4.2015tarihli kararında belirtildiği üzere: “…Amaç bakımından ihtiyati tedbir, aynı uyuşmazlık konusu olan taşınır veya taşınmaz malların devrinin önlenmesi, dava sonuna kadar aynen muhafaza edilmesi veya bir tehlike yahut zararın önlenmesi amacıyla HUMK’un 101 vd., HMK’nın 389 vd. maddelerinde öngörülen durumlarda başvurulan bir yol olduğu halde, ihtiyati haciz, bir alacağın tahsilini temine yarayan bir vasıtadır. İhtiyati hacizde, ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava veya icra takibinin konusu değildir. Halbuki ihtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur “.
Somut olayda, alım satım ilişkinden doğan faturalara dayalı para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince dava konusu olmayan davalıya ait gayrimenkul ve menkuller üzerinde ihtiyati tedbir konulması talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.391/3.maddesi uyarınca karar kesindir.