Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2040 E. 2018/1473 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2040
KARAR NO : 2018/1473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/307 Esas
KARAR TARİHİ: 03/07/2018
TALEP : İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki şirketten haklı nedenle çıkarılma – şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemli davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davalı – karşı davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; … ile müvekkilinin birlikte makine üretimi için şirket kurduklarını, 26 yılı aşkın bir süredir sıfırdan başlamış olan bu şirketi, ülkemizin önemli şirketleri arasına çıkardıklarını, aralarında bu ortaklık ilişkisi beraberinde güven ilişkisi oluştuğunu, bu güven ilişkisinden dolayı müvekkilinin ortağı …in tek başına imzaya ve temsile yetkili olmasına muvafakat ettiğini, ne yazık ki bu güven ilişkisi karşısında müvekkiline son yıllarda sürekli sorunlar çıkarmaya başladığını, aralarındaki güven ilişkisini zedelemeye başladığını, …’in bu şekilde haksız bir dava açmasının da zaten ilişkinin kesildiğini gösteridiğini, yargılama aşamasında şirketin menfaatine ve müvekkilinin şirketteki hak ve menfaatlerinin zarara uğramaması için mahkeme tarafından imza ve temsil yetkisinin kaldırılarak şirkete müvekkilinin tek başına temsile yetkili olarak atanmasını ya da…’in ve müvekkilinin birlikte (çift imza ile temsil esaslı) yetkili olarak atanması konusunda ivedilikle ihtiyadi tedbir kararı verilmesini ya da şirketin borçlandırıcı işlemler yapma yetkisinin kaldırılmasını, müvekkilinin hakkının zayi olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 03/07/2018 tarihli, 2018/307 esas sayılı dosyası üzerinden verilen ara kararında; “…Şirketin olağan işleyişi için yöneticilerinin (müdürlerin) imza yetkisinin bulunması gerektiği, imza yetkisinin kaldırılması halinde şirketin organsız kalacağı, yine davalıya tek başına imza yetkisi verilmesi yada müşterek imza yetkisi verilmesi halinde de taraflar arasında uyuşmazlık çıktığında göz önüne alındığında çift imzanın sağlanmasın fiilen imkansız olacağı ve bununda şirketin işleyişine engel olacağı anlaşıldığından …’in temsil yetkisinin kaldırılması yada davalının yetkili bulunması veya birlikte yetkili olarak atanması taleplerinin reddine dair karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davalı karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davalı karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Taleplerinin şirketin olağan işleyişinin engellemek değil, aksine şirketin olağan işleyişini devam ettirek davalının şirketin içini boşaltmasını ve borçlandırmasını engellemek olduğunu, dolaysıyla hem müvekkilinin hem de üçüncü kişilerin hak ve menfaatini korumak olduğunu,
Mahkemenin, kayyım atanması talebini hiç değerlendirilmemesinin başlı başına hukuksuz olduğunu, … ile müvekkilinin birlikte şirketi kurduklarını, 26 yılı aşkın bir süredir sıfırdan başlamış olan bu şirketi, ülkenin önemli şirketleri arasına çıkardıklarını, 26 yıllık güven ilişkisinden dolayı müvekkilinin ortağı …’in tek başına imzaya ve temsile yetkili olmasına muvafakat ettiğini, şirketin temsile yetkili ortağı olan … son beş yıldır genel kurul toplantısı yapmadığını ve müvekkilini toplantıya çağırmadığını, aralarındaki güven ilişkisini zedelemeye başladığını,
Yargılama aşamasında şirketin menfaatine ve müvekkilinin şirketteki hak ve menfaatlerinin zarara uğramaması için şirkete tarafsız bir kayyum atanması gereğinin doğduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Uyuşmazlık ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Davalı-karşı davacı tarafından davacı- karşı davalı aleyhine TTK’nın 636/3. maddesi uyarınca, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemli karşı dava açıldığı, bu dava kapsamında şirket yetkili müdürünün temsil ve imza yetkisinin kaldırılarak kendisinin yetkili hale getirilmesi, olmadığı takdirde çift imza ile şirketi temsil yetkisi sağlanması, şirket yönetiminin kayyıma verilmesi yönünden ihtiyati tedbir talep edildiği, 23.05.2015 tarihli ara karar ile talebin reddine karar verildiği, davalı-karşı davacı vekilince işbu kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece şirkete kayyım atanma taleplerinin hiç karşılanmadığını ileri sürmüş ise de; davalı karşı davacının yargılama sürecinde cevap karşı dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda 08.05.2015 tarihli ara kararın 1 nolu bendinde kayyım atanma talebinin, gerekçesi belirtilerek reddine karar verilmiş olduğu, bu karara karşı davalı karşı davacı tarafından süresinde yasa yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf nedeni yerinde değildir.
İhtiyati tedbir HMK’nın 389 vd maddelerinde düzenlenmiş geçici hukuki koruma olup, uyuşmazlığı, yapacağı yargılama ile esastan sonuçlandıracak olan ilk derece mahkemesinin, sunulu deliller ışığında oluşan takdirine göre ve ayrıca davalı karşı davacının iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden, davalı karşı davacı vekilinin tedbir isteminin reddi kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
2-Davalı karşı davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.