Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2036 E. 2020/724 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2036
KARAR NO : 2020/724
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2018
NUMARASI : 2017/388E. 2018/708K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; bilişim sektöründe faaliyet gösteren müvekkili firmanın, … adı altında faaliyet gösteren grup şirketlerden … San. Tic. A.Ş. ile yaptığı, 03.06.2016 talep bildirim tarihli Teknik Destek Satınalma Formu(Teknik ve Hizmet) sözleşmesi kapsamında teknik destek hizmeti verdiğini, davalı-borçlu … San. A.Ş. ile yaptığı 23.09.2014 tarihli Yazılım Satınalma Sözleşmesi kapsamında ise … yazılım paketinin davalı borçlu …San. A.Ş.’nin fabrikasında canlı kullanıma geçilmesi için ek geliştirme ve eğitim hizmetleri verdiğini ve aylık bakım ve teknik destek hizmeti sunduğunu, ihtarnameye rağmen cari hesap borcunu ödemeyen …San. Tic. A.Ş. hakkında 14.02.2017 tarihinde İstanbul …. İcra Müdüriüğü’nün … E. sayılı dosyasında; takibe konu 12.390 TL asıl alacağın tamamının ödendiğini, davalı-borçlu …San. A.Ş. tarafından ise yine aynı tarihte 10.215,26 TL haricen ödeme yapıldığını, yapılan yetki itirazı üzerine, davalı-borçlu … San. A.Ş. aleyhine işbu kez Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe devam edildiğini, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını, haricen yapılan ödemeye ilişkin olarak da İcra Müdürlüğünün bilgilendirildiğini ve tahsil harcının ödendiğini, …San. Tic. A.Ş. tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itiraz ile davalı-borçlu …San. A.Ş.ce İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. ve Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazların aynı olduğunu belirterek, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın 29.999,34 TL asıl alacak üzerinden iptaline, haksız ve kötü niyetli borçlu şirket aleyhine, takip konusu alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; dava konusu icra takibine ilişkin ödeme emri müvekkili şirkete tebliğ edilmeden önce, müvekkili şirketçe davacı tarafa borcun tamamının ödediğini, davacının icra masrafları, vekalet ücreti, faiz ve ferilerine ilişkin takibin devamını istemesinde hukuka uyarlık bulunmadığını, zira ödeme emri itibariyle kalmayan borca ilişkin vekalet ücreti, icra masrafları ve ferilerinden sorumlu tutulmasının gerekmediğini, avukatlık asgari ücret tarifesinin 11/4 maddesi her ne kadar ödeme emrinin tebliği ile 7 gün içerisinde borcun ödenmesi halinde vekalet ücreti 3/4 oranında takdir edileceğini öngörmüşse de somut olayda ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme yapıldığından ve anılan Yargıtay kararı ile de söz konusu vekalet ücreti alacaklı ile vekili arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiğinden, borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak, haksız davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında başlatılan takibe konu faturaların dayanağını, taraflar arasında akdedilen 23.09.2014 tarihli Yazılım Satınalma Sözleşmesi oluşturduğunu, söz konusu sözleşme gereği davacı müvekkilinin, davalı firmaya karşı ürün satışı ve teknik destek hizmetine ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde, davalı-borçlu tarafça parasal yükümlülüklerin hiçbir zaman süresinde ve gereği gibi ifa edilmediğini, ilgili sözleşmenin fiyatlandırma ve ödeme planı başlığını havi 5/c maddesine göre, müvekkili firma tarafından kesilmesi gereken 16.000-TL.+KDV tutarındaki faturanın bile davalı firmanın finansman sıkıntısı nedeniyle iyiniyetli olarak ötelendiğini, takip konusu borcun, davalı-borçlu firma tarafından 2015 yılından gelen bakiye olduğunu beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının davalıya vermiş olduğu hizmete ilişkin düzenlenen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların defterlerinin birbirini teyit ettiği ve taraf defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 30.000,00 TL alacaklı olduğu, ödeme emri tebliğinden sonra yapılan 10.215,26 TL’lik ödemeninde davacı defterinde kayıtlı olduğu, bu haliyle bakiye borcun 30.000,00 TL olarak bulunduğu, davacı tarafça fatura borcu olan asıl alacaktan ödeme emrinin tebliği sonrası yapılan ödeme mahsup edilmek suretiyle 29.999,34 TL’lik asıl alacak yönünden itirazın iptali talep edildiği anlaşılmakla…”, davanın kabulü ile 29.999,34 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2. maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.999,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, alacağın likit olmadığından icra-inkar tazminatına karar verilmesinin de hatalı olduğunu, tüm bu sebeplerle, usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E.2017/388, K.2018/708 sayılı ve 18.07.2018 günlü kabul kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın esastan reddine, davacının alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince 08.05.2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından her iki tarafın, tarafları lehine delil niteliğinde bulunan uyuşmazlık konusu 2015,2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterleri incelenmiş, her iki tarafların ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, buna göre dava konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yine davalı tarafından yapılan ödemelerin de davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, sonuç olarak dava tarihi tarihi itibariyle davacının davalıdan 30.000 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı, davacının keşide etmiş olduğu faturalarını ticari defterlerine kaydetmekle, davacının bu faturaları düzenlemekte haklı olduğunu kabul etmiştir. Davalının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü 10.215,26 TL tutarındaki ödeme de bilirkişi tarafından asıl alacaktan mahsup edilerek sonuca ulaşılmıştır. Davcı tarafından bu ödeme dikkate alınarak, dava tarihindeki bakiye üzerinden itirazın iptali talep edilmiştir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı vekilinin taraflarına ödeme emri tebliğ edilmediğinden borcun tamamının ödenmiş olmasından ötürü davalı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmektedir.Alacak faturaya dayalı ve likit olmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Buna ilişkin istinaf nedeni yerinde değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 madesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 1.536,93 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09/072020