Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2024 E. 2020/652 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2024
KARAR NO: 2020/652
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2018
NUMARASI: 2017/81E – 2018/642 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Banka Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili bankanın müşterisi olan davalının Genel Kredi Sözleşmeleri ile Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, hesapların kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından muaccel olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, yetkiye, borcun tamamına ve ferilerine yasal süresinde itiraz edildiğini, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesine rağmen yetkili icra dairesinin neresi olduğunun belirtmediğini, esasen müvekkil Banka ile davalı borçlu arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin 31. maddesinde istanbul Merkez (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğini belirterek, davalı-borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş süresinde cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamından; davacı bankanın davalı ile arasında Genel Kredi Sözleşmesi bulunduğu ve davacının davalıya 12 ay vadeli %1,40 aylık faiz oranı ile 5.150,00 TL taksitli ticari kredi kullandırdığı, TCMB faiz oranları genelgesine göre akdi faiz oranının %50 olup %100 fazlası %100 olup davacı bankanın takip talebindeki talebi ile örtüştüğü, davacının davalıya Kahramanmaraş … Noterliği’nin 21/10/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek davalıdan 5.575,71 TL borcunu 24 saat içerisinde ödemesini istediği, ihtarnamenin davalıya 26/10/2015 tarihinde tebliği edildiği ve davalının 28/10/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, yapılan bilirkişi incelemesindeki hesaplamalara göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 3.832,50 TL asıl alacak, 791,78 TL işlemiş faiz, 39,59 TL %5 BSMV, 199,73 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 4.863,60 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %100 oranıda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi uygulanabileceği anlaşılmakla itirazın iptaline, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı tarafından davacıya verilmesine ve davanın kısmen kabul kısmen reddine… ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin, kredinin yalnızca son üç taksitini ödememiş olup bu taksitlerin toplamının ise 1500 TL olduğunu, müvekkilinin takipten sonra 500 TL daha ödeme yapmış olup güncel borcunun 1000 TL olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin yapmış olduğu ödemeleri göz önüne almaksızın kötü niyetli olarak takip başlattığını, haksız şekilde işletilmiş olan faiz ve diğer ferileri kabul etmediklerini, benzer şekilde alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen miktarın da gerçeği yansıtmadığını, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas icra dosyasındaki takip talebinin incelenmesinde, alacaklının … Bank A.Ş., borçlunun … olduğu, takip talebindeki asıl alacağın 5.845,00 TL olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında alınan 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu ve davalı yanın bilirkişi raporuna itiraz etmediği görülmektedir. Davalı istinaf dilekçesinde, kredi sözleşmesindeki borca ilişkin olarak sadece son üç taksiti ödemediğini, başlatılan takipten sonra da 500,00 TL ödeme yaptığını, sonuç olarak güncel borcunun 1.000 TL olduğunu öne sürmüştür. Davalı dilekçesine ekli olarak 500,00 TL ödeme yaptığına ilişkin 31.08.2016 tarihli EFT gönderim dekontunu da ibraz etmiştir. Dosya kapsamındaki 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi ve dava tarihi arasındaki tahsilatlar göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmıştır. Bahsi geçen bilirkişi raporunda, takip tarihi ile dava tarihi arasındaki süreçte yapılan 13.08.2016 tarihli ödemenin gösterilmiş olduğu, bu hususa ilişkin açıklama bölümünde de ek 7 de belirtilen belgeye atıf yapılmış olduğu, ek 7 olarak gösterilen hesap ekstresinin incelenmesinde 13.08.2016 tarihine ilişkin bir ödemenin ekstrede görülmediği ancak 31.08.2016 tarihli ödemenin kayıtlı olduğu, 31.08.2016 tarihli ödemenin rapora maddi hata sonucu 13.08.2016 tarihli olarak geçtiği ve bilirkişice esasen 31.08.2016 tarihli ödemenin mahsup edilerek hesaplama yapıldığı ve sonuca ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bahsedilen sebeplerle davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme kapsamında, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 249.17 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02/07/2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.