Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2021 E. 2020/604 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2021
KARAR NO: 2020/604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2018
NUMARASI: 2013/200E. 2018/638K.
DAVANIN KONUSU: Çek İstirdadı
Taraflar arasında görülen çek istirdadı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı her iki tarafın istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili davasında özetle; müvekkil şirketin faaliyetle bulunduğu … Cd. … Sk. No: … … Selaköy/İST. adresinde 09.05.2013 tarihinde gerçekleşen hırsızlık sonucunda, müvekkil şirketin ticari faaliyette bulunduğu şirketler tarafından keşide edilerek müvekkili şirkete verilen, müvekkilinin meşru hamili olduğu çeklerin şirket kasasından çalındığını, müvekkil şirketin hırsızlık olayının hemen akabinde çalınan çeklerle ilgili olarak Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/277 E. sayılı dosya üzerinden zayi nedeniyle çek iptali davası açtığını, açılan dava uyarınca da çalınan çekler hakkında teminat yatırmak suretiyle ödeme yasağı kararı alındığını ve ilgili tüm banka şubelerine anılan kararın tebliğ edildiğini, çek keşidecisi olan şirketin haciz baskısı altında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını öğrendiğini, 1 nolu davalının alacaklısı olduğu, 2 ve 3 nolu davalı ile müvekkil şirketin grup şirketlerinden olan ve aynı merkezde faaliyette bulunan … Sanayi vc Tic. Ltd.Şti.’nin borçu olduğu takibin konusunun müvekkil şirketin işyerinden çalınan, 16.06.2013 tarih ve 25.000TL tutarlı çek olduğunu, çekteki ciro silsilesi taraflarınca incelendiğinde … Sanayi vc Tic. Ltd.Şti.’ne ait imzanın sahte olduğunun anlaşıldığını, ciro silsilesi sahte kaşe ve sahte imza ile kırıldıktan sonra da 2 nolu davalı tarafından 3 nolu davalıya çekin ciro edildiğini, 3 nolu davalının da çeki 1 nolu davalıya ciro ettiğini, müvekkil şirketin meşru hamili olduğu cekin 1 nolu davalı tarafından tahsil edilmek üzere, işleme konulduğunu, 1 nolu davalı şirketin ise faktoring kuruluşu olduğunu ve basiretli tacir gibi davranmadığını, ciro yoluyla çeki alırken çek keşidecisi firmayı ve çekin bağlı bulunduğu bankayı aramadığını, gerekli araştırmaları yapmayarak ve en önemlisi de cirantaların meşru hamil olup olmadıklarını sorgulamayarak, ciro silsilesinde adı geçen 2 ve 3 nolu davalıların da iddiaların tevsiki amacıyla davaya dahil edilerek, işbu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu beyan etmiştir. Haciz baskısı ile keşideci şirket tarafından, dosyaya ödenmek zorunda kalınan paranın mahkemece karar verilinceye dek, l nolu davalıya ödenmesinin önüne geçilmesi için tedbir kararı verilmesine, çek istirdadına ya da bedeline yönelik davanın kabulü ile icra dosyasına yatan paranın taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin, işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili savunmasında özetle; dava konusu çekte davacının cirosunun olmadığını, bu nedenle bu çeklere hamil olduğunu ve alacaklı olduğunu ticari defter ve kayıtlar ile ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin, dava konusu çeki Faktoring Yönetmeliğine uygun iktisap etmiş olduğundan yetkili hamil olduğunu, müvekilinin araştırma görevinin, çekteki alacağı tevsik eden faturayı düzenleyen müşteri firma ile müşterisinin borçlusu arasındaki ticari ilişkinin incelenmesi ile sınırlı olduğunu, Bakırköy 13. Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/ 301E sayılı dosyasından ödeme yasağının 20.05.2013 tarihinde verildiğini, bu tarihlere bakıldığında müvekkilinin çeki iktisap anında verilmiş bir ödeme yasağı kararının bile bulunmadığının görüleceğini, bu nedenle müvekkilinin çalıntı olayından haberinin olmadığını belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı iş yerinde 09/05/2013 tarihinde hırsızlık sonucu çalınan ve davacının meşru hamili olduğunu iddia ettiği dava konusu çekin diğer çeklerle birlikte çek zayi davasına konu iken ve bu davanın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/277 esas sayılı dosyası üzerinden çekin yargılaması sürerken dava konusu çekin Faktoring şirketince bu dosyaya sunulması ve ayrıca çekin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu yapılması sonucunda davacının icra dosyasına çekin keşidecisi tarafından ödenmesi sonucunda bu ödemesi neticesinde davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine dair açılan çek istirdat davasıdır. Dava dosyasına dayanak icra takibine konu 16/06/2013 tarihli 25.000,00 TL bedelli çek incelendiğinden, keşidecisinin … A.Ş. Olduğu, lehtarının … San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, birinci cirantanın … İnş. Ve Oto. San. Tic. Ltd. Şti. Olduğu, ikinci cirantanın … olduğu, üçüncü cirantanın … Faktoring şirketi olduğu, çekin ibraz tarihinin 17/06/2013 tarihi olduğu, … tarafından … Ltd. Şti.’ne kesilen faturanın 31/03/2013 tarihli ve 42.008,00 TL olduğu, faktoring şirketi tarafından 14/05/2013 tarihinde 23.700,36 TL faktoring sözleşmesine istinaden …’e ödendiği, keşideci … A.Ş. Tarafından icra dosyasına 24/06/2013 tarihinde 25.106,85 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamında bulunan 29/07/2016 tarihli akademisyen hukukçu ve mali müşavir bilirkişi raponuda davacı şirket ile müdahil … arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, karşılıklı çek ve ödeme karşılıklı bir kısım ödeme kayıtlarının mevcut olduğu, aralarında çekin verildiğinden önce de sonrada çek alış verişi bulunduğu, dosya kapsamında davacının çekin kaybolduğuna ilişkin beyanını bulunduğu, davaya konu çek iptali davasının istirdat davası açıldığından reddine karar verildiği, icra dosyası içerisindeki Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı 24/026/2013 tarihli haciz tutanağında haciz esnasında … A.Ş tarafından ödeme yasağı kararının dosyaya ibraz edildiği, çekin çalıntı olduğu, dava saklı saklı kalmak kaydıyla haciz masraflarıyla birlikte 25.106,85 TL icra dosyasına ödeme yapıldığı, yetkili hamil dışında başka bir hamile yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğinden yetkili hamilin talebinde haklı olduğu şeklindeki kök rapordan sonra dosya aynı bilirkişi heyetine tevdii edilerek çeki en son iktisap eden lehtarın çeki iktisap koşullarının TTK.’nın 792. Maddesi kapsamında hamilin çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu iktisap edip etmediği noktasında yapılan hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve irdeleyici raporda faktoring şirketleri yönünden yapılan değerlendirme de 6361 sayılı kanunun 1. ve 38. Maddeleri ve 04/02/2015 tarihli faktoring şirketleri hakkında uygulanacak yönetmelik hükümleri çerçevesinde istihbarat başlıklı 5., 6. ve 22. Maddeleri ve TTK. 792. Maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirmeler neticesinde yetkili hamil dışındaki hamile yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil edeceği, davacının temel ilişkiden kaynaklanan diğer davalı faktoring firmasına karşı ileri sürebileceği, davacının davalı … şirketine borçlu olmadığını ispat ettiği, davalı faktoring şirketinin de yönetmeliğe uygun şekilde istihbarat çalışması yaptığına dair dosyada bir belgenin bulunmadığından bu hususu ispat edemediği iktisapta ağır kusurunun bulunduğu anlaşılarak davacının davasının kabulü ile 25.106,85 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine şeklinde sehven kısa karar kurulmuş ise de dosyada birden fazla davalının olduğu gözetilerek davalıdan ibaresi davalılardan şeklinde maddi hata düzeltilerek…”, davacının davasının kabulü ile 25.106,85 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; alacaklarının davalı … Faktoring A.Ş. ‘den tahsiline karar verilmesi gerekirken, “davalılardan tahsiline” karar verilmiş olması nedeniyle kararı istinaf ettiklerini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davaya konu çek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalı … Faktoring A.Ş.’den tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, davacı tarafın, çeklerin çalındığına ilişkin iddiasını ispat edecek hiçbir somut delil sunamadığını, özellikle hem kasada hem de işyeri kapısında bir zorlama olmamasının davacı tarafın çalıntı iddiasının doğru olmadığını gösterdiğini, davacının davasını ticari defterlerle ispat etmesi gerektiğine ilişkin itirazlarından 1 yıl sonra, davacı şirket ile çeki davacı şirkete verdiği iddia edilen ihbar olunan şirketin, aynı noterde, aynı gün, arka arkaya defterlerin kapanış tasdikini yapmasının, defter kayıtlarının düzmece olarak düzenlendiğini gösterdiğini, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadı davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu çekin incelenmesinde, lehtarın ve keşidecisinin … San. Şti, keşidecinin … AŞ, 25,000 TL tutarlı 16.06.2013 keşide tarihli çek olduğu anlaşılmaktadır. Lehtarın ilk ciranta … Şti’nin ikinci ciranta, … ‘ün üç nolu ciranta, … Faktoring ‘in ise son ciranta olduğu görülmektedir. Dosya içerisinden anlaşılacağı üzere, müşteki …’ın şikayeti üzerine, davalıların da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında kilitlenmek suretiyle muhafaza hakkında eşya hakkında hırsızlık, iş yerini dokunmazlığı ihlal suçlamalarıyla soruşturma açıldığı, ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmaktadır. 17.04.2014 tarihinde şüphelisinin faili meçhul olduğu belirtilerek daimi ara kararı verilmiştir. Davacının aktif husumet ehliyetinin denetlenmesi noktasında dosya içerisinde davacının …’den, dava konusu çekle birlikte dört adet çekin alındığına ilişkin çek tahsilat makbuzu bulunmaktadır. Dava konusu çekin lehdarı ve ilk cirantası …’in asli müdahil sıfatının bulunduğu ve … İle davacı şirketin ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelenerek ticari ilişkilerinin varlığı her türlü tereddütten uzak şekilde ortaya konmakla davacının aktif dava ehliyetine yönelik istinaf sebebi de yerinde değildir. Dosya kapsamında, … tarafından keşide edilen irsaliyeli fatura mevcuttur. Söz konusu faturanın incelenmesinde, söz konusu fatura üzerinde … Şti.’nin imza ve kaşesi bulunduğu ve faturanın borçlusunun … olduğu anlaşılmaktadır. Bu faturadan doğan alacağın 25.000,00 TL’lik kısmı 14.05.2013 tarihinde … Faktoring’e devir ve temlik edilmiştir. Dosya içerisinde kambiyo senedi teslim bordrosu olmakla, … Faktoring ve … arasındaki faktoring ve temlik sözleşmesi de mevcuttur. TTK’nın 792. maddesine göre; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, TTK’nın 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; İlk derece mahkemesinin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunduğu, zira her bir davalının hukuki durumunun ve sorumluluk sebeplerinin ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken buna uyulmadığı, çek kimin uhdesindeyse ancak çekin ondan istirdatına karar verilebileceği bu haliyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 297.maddesindeki zorunlu unsurları taşımadığı, diğer taraftan hamilin kötü niyetli olup olmadığına ve buna göre çeki veya bedelini iade yükümlülüğünün bulunup bulunmadığına dair denetlenebilir bir gerekçe ortaya konulmadağı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Taraf vekillerince yatırılan istinaf peşin harçlarının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine, 4-Taraf vekillerince istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.