Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/2014 E. 2020/649 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2014
KARAR NO : 2020/649
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2018
NUMARASI : 2016/483E. 2018/331K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili firmanın, davalı bankanın Beşyüzevler Şubesi Müdürlüğünden … kredi hesap no ile 22.12.2011 tarihinde 48 ay vadeli olarak 1,25 faiz oranı üzerinden toplamda 1.310,000 TL(birmilyonüçyüzonbintl) miktarında iş yeri edindirme kredisi kullandığını, çekmiş olduğu 22.12.2011 tarihli kredi borcunun 15. taksidini ödeyen müvekkili firmanın davalı bankaya toplam borcu 984.689,19 TL olup yapılandırma talebinin bakiye borç olarak görünen bu miktar üzerinden yapılandırıldığını ve erken ödeme masrafı ve diğer masraflar adı altında müvekkiline toplamda 1.066.375,00 TL miktarında 09.04.2013 tarihli yapılandırma işlemi ile kredi kullandırıldığını, yapılandırma sonucunda faiz oranındaki indirimden faydalanacağını düşünen müvekkili firmanın maalesef davalı bankanın “müzakere edilmeden ve ayrıntısı müvekkili firmaya izah edilmeden” kredi miktarına eklediği ekstra 70.000 TL (Kapama komisyonu) + 7.795,45 TL (Faiz) + 3.889,77 TL (BSMV) + 5,332,00 (Kredi Tahsis Ücreti) = 87.017,22 TL masraf ile karşı karşıya bırakıldığını, bahse konu 87.017,22 TL doğrudan eski kredi borcuna eklendiğini ve hesabından direk kesinti yoluyla haksız ve fahiş bir şekilde tahsil edildiğini, davalı banka müvekkilinin yoğun itirazları karşısında 87.017,22 TL tik masraftan sadece Kredi Tahsis Ücreti olan 5.332,00 TL’yi iade ettiğini, fahiş ve haksız yere tahsil ettiği 81.685,22 TL nin müvekkiline geri ödenmemesinin tamamen sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini belirterek, dosya masrafı/komisyon adı altında tahsil edilen 81.685,22 TL’nin, tahsil tarihinde itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davaya konu kredinin, tüketici kredisi olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğundan davanın usulen reddinin gerektiğini, kredi taksit ödemeleri devam ederken davacı tarafından kullandığı kredinin yeniden yapılandırılmasının istendiğini, kredi faiz oranı ve kredinin erken kapanmasından dolayı taraflar arasında karşılıklı anlaşılan ve imzalanan sözleşme hükümleri çerçevesinde alınması gereken faiz indirim komisyonu oranında mutabık kalınarak yeniden kredi tahsis edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Sözleşme limitinin imzalandığı tarihte 1.168.521,-TL olmakla birlikte 27.03,2013 tarihinde imzalanan ‘Limit Arttırım sözleşmesi ile 300,000,-TL ve 30.05.2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile 260.400,-TL daha arttırıldığı, toplam limitin 1.728.921,-TL olduğu görülmektedir. Sözleşme ekinde yer alan ‘Kefalet Hükmü’ başlıklı anlaşmanın … tarafından imzalandığı, kefil olunan miktarın ise 5 Milyon TL tutarında olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu ihtilafın çözümüne ışık tutmak amacıyla yukarıda incelemesini yapılan Kredi Genel Sözleşmesinin ‘Faiz, Komisyon, Ücret, Masraf, Fon Kesintisi ve Vergiler başlığını taşıyan 6. Maddesinin taraflar arasında da tartışma konusu olan 6/1 ve 6/2 nolu maddeleri dikkate alınacaktır. Davalı …. T.A.O. Beşyüzevler Şubesi tarafından davacı … Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredinin yeniden yapılandırılması sonucunda 70.000.-TL Kapama Komisyonu, 7.795,45 TL Faiz ve 3.889,77 TL BSMV olmak üzere toplam 81.685,22 TL’nin davan hesaplarından tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Davacıya kullandırılan kredinin yeni bir kredi olmayıp, daha Önce kullandırılan kredinin devamı niteliğinde olması ve yeniden yapılandırılması sebebiyle davalı banka tarafından masraf adı altında alınan 81.685,22 TL tutarındaki bedelin piyasada faaliyet gösteren diğer bankaların uyguladığı % 2’lik tavan oranından çok daha fazla olarak tahsil edildiği belirlenmiştir. Bu yapılandırma sırasında 984.689,19 Tl X 2/100 = 19.693,78 TL yapılandırma masrafı tahsil edilmesi gerekirken % 2 lik tavan oranın üzerinde kalan 81.685,22 TL – 19.693,78 TL = 61.936,95 TL tutarındaki fazladan alınan masraf, komisyon ve diğer eklentilerin davacı tarafa iadesinin gerektiği kanaatine varılmıştır. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzerine davanın Kısmen Kabulü ile 61.936,95 Tl nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine ” karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; karşılıklı anlaşılan ve imzalanan sözleşme hükümleri çerçevesinde alınması gereken faiz indirim komisyonu oranında mutabık kalınarak yeniden kredi tahsis edildiğini, ayrıca, bilirkişi raporuna itirazları ve Mahkemedeki beyanlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, davacının şirket olduğunu, şirket olduğu için yaptığı işlerin kanun gereği ticari iş olduğunu ve basiretli bir iş adamı gibi davranma zorunluluğu olduğunu, bu durumda yeniden yapılandırma işlemi esnasında kendisinden tahsil edilen ücreti bilmek yada bilebilecek durumda olduğunu, davacının istediği bankalarla işlem yapabileceğini, tek bir bankayla işlem yapmaya mahkum bulunmayan bir tacir olduğunu, basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğünün doğal sonucu, ekonomik olarak bir kurum yada kişiye bağlı olmadığını, davacı şirket ile imzalanan kredi sözleşmesi ve yeniden yapılandırma kredisi ödeme planları uyarınca davacı şirketin yeniden yapılandırma işlemi esnasında belirlenen yeniden yapılandırma ücretine ilişkin yazılı bir itirazının bulunmadığı da dikkate alındığında davanın reddi gerekirken kısmen kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve mahkemenin davanın tamamen reddine karar vermesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, 13.03.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan masraf ve yeniden yapılandırma komisyonunun fahiş olarak alındığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı banka vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi kapsamında bakiye borcun yeniden yapılandırılması yoluna gidildiğini, haksız olarak ve fahiş miktarda kredi kullandırım masrafı ve komisyon adı altında tahsilat yapıldığını iddia ederek haksız kesintilerin iadesini istemiş, davalı banka ise uygulamanın sözleşme ve bankacılık mevzuatına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince söz konusu kredi sözleşmesi ve tüm eklerinin getirtilerek sözleşme hükümlerinin ele alınması, bu hususta emsal banka uygulamaları da araştırılıp uyuşmazlık konusu bedelin kredi müşterilerinden tahsiline dair teamül bulunup bulunmadığı ve varsa diğer bankalarca hangi oranda tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı hususunda bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonuca ulaşılması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki kredi sözleşmenin 6. maddesinin birinci bendinde krediden dolayı ücret ve komisyon alınacağı belirtilmesine karşın alınacak tutarın oran ve miktarının belirtilmediği, yine ödeme planında da açıkça gösterilmediği, ödeme planında sadece 1300 TL kredi tahsis ücreti alınacağının yazılı olduğu görülmektedir. TCMB’nin 2006/1 sayılı tebliği ile komisyon ya da dosya masrafı alınabileceği, bu durumda Bankanın dosya masrafı ya da komisyon alma hakkının bulunduğu, ancak bankaca bu hakkın kullanımının da sınırsız olmayacağı, dosyaya emsal olmak üzere üç bankadan getirtilen oranlara göre 81.685,22 TL dosya masrafının makul olmadığı, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda somut uyuşmazlıktaki dosya masrafının emsal bankalarca kararlaştırılan oranın % 6,29 üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmede oran gösterilmediğinden ilk derece mahkemesi tarafından piyasa koşulları göz önünde bulundurularak isabetli şekilde değerlendirme yapılmıştır.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 3.173,18 TL istinaf nispi karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaldına,4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.