Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1980 E. 2020/536 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1980
KARAR NO : 2020/536
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/1229 Esas – 2018/619 Karar
TARİHİ: 26/06/2018
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabete dayalı)
Taraflar arasındaki haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat talepli davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hizmet vermek üzere dava dışı Kredi Kayıt Bürosu ile görüşmeler yaptığını, müvekkili ile çalışmaya başlamaya karar veren KKB ile sözleşme imzalandığını, ancak davalı şirketin …. ye rekabet yasağı olduğu iddia edilen bir personelinin müvekkili şirkette çalışmaya başladığını belirterek şikayette bulunduğunu, müvekkili şirketin … ile görüşmeler yaparak ticari sır kapsamında bilgilerin edinildiğini ve bunları aleyhe kullandığını, … bu sorunlar karşısında müvekili ile olan sözleşmesini feshettiğini, davalının dava dışı KBB ile sözleşme imzaladığını, bu nedenle … isimli davalı şirketin bu durumdan sorumlu olduğunu, müvekkilinin bahsi geçen … ile 02/06/2016 yılında çalışmaya başladığını, şahsın rekabet yasağı taahhüdünde geçen konular hakkında çalışma yapmadığını, herhangi bir rekabet yasağının bulunmadığını, davalı şirketin dürüstük kuralına aykırı davrandığını, sebepsiz zenginleşme ve haksız fiilin ortadan kaldırarak müvekkilinin haklarının iadesi ve ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminat ile, müvekkilinin ticari itibarındaki azalma nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı üçüncü kişi … müvekkili şirket bünyesinde “Finansal Uygulamalar Danışmanı” olarak çalıştığını ve 01/01/2015 tarihiden itibaren de Kurumsal Performans Yönetimi, Bütçe & Planlama ve Finansal Konslidasyon konularında direktör olarak çalışmaya başladığını, 21/03/2016 tarihnide rekabet yasağı taahhüdünde bulunduğunu, … bütçe planlama ve finansal konsalidasyon işi dışında da rakip bir işletme ile herhangi bir menfaat ilişkisine girmesinin mümkün olmadığını, … müvekkili şirketten istifa sonucu ayrıldıktan sonra rekabet süresi içinde davalı şirket bünyesinde çalıştığının tespit edildiğini, iş bu durumun davalıya ihtarla bildirildiği ve … ile davacı şirket aleyhine haksız rekabet nedeniyle dava açıldığını, … ile davacı şirket arasındaki sözleşmesinin feshinin ardından müvekkili ile KKB arasında herhangi bir bözleşmenin imzalanmadığını, davacının kötüniyetli bir şekilde davayı açtığını, taraflara ait ticari kayıt ve defterlerin incelenmesi ile davacı şirketin KKB ile sözleşmesinin feshedilmesi nedeni ile 1 yıllık sözeşme karşığı 99.000 TL maddi zararın oluştuğu ve davalının kazanamadığı ihaleyi fesatla alıp mal varlığında sebepsiz artışın meydana geldiği yönündeki mesnetsiz iddialarının aksinin ispat olunacağını, müvekkili firma tarafından TTK 55. md. ve TCK 239. md. aykırılık teşkil eden herhangi bir eylemin söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 26/06/2019 tarihli, 2017/1229 Esas – 2018/619 Karar sayılı kararında, “…Taraflar arasındaki ihtilafın, davacının, dava dışı Kredi Kayıt Bürosu (KKB) ile yapmış olduğu sözleşmenin feshedilmiş olması olayında, davalının sonuca etkili olacak şekilde haksız rekabet teşkil eden eyleminin olup olmadığı, davalı şirketin haksız rekabet eyleminin olduğu kanısına varılacak olması halinde davacı lehine takdir edilmesi gereken maddi ve manevi tazminat miktarı noktalarında olduğu görülmüştür.İhtilaf noktalarının çözümü amacıyla dava dışı KKB’ ye yazılan müzekkere cevapları ve eklerinin incelenmesinde;KKB bünyesinde 2016 yılında … ürününün bakım ve desteğine ilişkin olarak düzenlenen ihaleye davamız taraflarının tekliflerini sunduğu, İhale neticesinde KKB ile davacı şirket arasında 04/08/2016 tarihli sözleşmenin akdedildiği, işbu sözleşmenin 19/09/2016 tarihli protokol ile kayıtsız – şartsız feshedildiği, Sözleşmenin feshi için etki veya müdahalenin olmadığı, sonrasında … AŞ ile çalışmaya başlandığı görülmüştür.İşbu bilgi ve belgeler kapsamında somut olaya dönüldüğünde, davacı şirket ile KKB arasında düzenlenen sözleşmenin feshinde davalının sonuca etkili bir eyleminin olduğuna dair somut bir delilinin olmadığının anlaşıldığı, bu haliyle de davacı iddiasının ispatlanamadığı…” gerekçesiyle davanın ispatlanamamış olması nedeni ile reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davalı şirketin, müvekkili şirketçe Kredi Kayıt Bürosu tarafından açılan bir ihaleyi kazanmasının ardından, hem müvekkili şirkete hem de müvekkili şirket çalışanı … haksız ve iyi niyete aykırı şekilde baskı kurmak amacı ile icra takibi ve davalar ikame ettiğini, hem de KKB ile çeşitli görüşmeler yaparak müvekkili şirketin ihale sonrası sözleşmesinin feshine neden olarak zararına sebebiyet verdiğini, gerçek dışı iddiaları nedeni ile müvekkili şirketin ihale sonucu imza altına aldığı hizmetten elde edeceği kazancı kaybettiğini, bu nedenle davalı şirketin müvekkili şirketin feshedilen sözleşme bedeli zararını ödemesi gerektiğini ileri sürerek İstanbul Anadolu 4. Asliye Mahkemesinin 2016/1229 Esas, 2018/619 Karar sayılı, 26/06/2018 tarihli kararının istinaf incelemesi ile kaldırılarak ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK 55 vd. maddeleri uyarınca davalının haksız rekabeti nedeniyle ve sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından, dava dışı KKB ile imzalanan sözleşme sonrasında davacının rekabet yasağı bulunan eski çalışanı dava dışı … davacı şirket bünyesinde çalıştığı yönünde şikayetler sonucu, KBB tarafından sözleşmenin feshedildiği ve sözleşmenin davalı ile imzalandığı iddia edilmiştir. Yargılama sürecinde mahkemece KKB’na yazılan müzekkereye verilen cevaplardan, davacı ile imzalanan sözleşmenin davacı ile imzalanan fesih protokolü ile fesh edildiği, fesih protokolü için dışarıdan herhangi bir gerçek ya da tüzel kişinin müdehalesi olamadan ve etkisi altında kalmadan imzalandığının bildirildiği anlaşılmıştır. Yine KKB 18/10/2017 tarihli müzekkere cevabından davacı ile yapılan sözleşme fesih edildikten sonra, davalı dışında 3. bir şirket ile çalışıldığının bildirildiği anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar da gözetildiğinde davacı yanca davalının iddia edilen eylemlerle haksız rekabette bulunduğu kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddi kararı isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından, ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/06/2020