Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1955 E. 2020/529 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1955
KARAR NO: 2020/529
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2016/695 Esas – 2018/718 Karar
TARİHİ: 09/07/2018
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin karara karşı, davalı yanca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin toptan kumaş ticareti sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalıya mal satıp teslim ettiğini, davalının hiçbir şekilde borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul … İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlunun söz konusu borca itiraz etmesiyle takibin durduğunu, kötü niyetli olarak takibe yapılan itiraz nedeniyle davalının itirazının iptali ile takibin devamı ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılıma gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 09/07/2018 tarihli, 2016/695 Esas – 2018/718 Karar sayılı kararında, “…alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu fatura ve cari hesaba dayalı olarak genel haciz yolu usulüne göre takip yapıldığı, borçlu davalıya ödeme emrinin 9.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalının da 10.11.2015 tarihinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediği buna göre gerek itirazın ve gerekse davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediğinden yetkiye olan itirazı yok hükmünde ve usulsüz olup, işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Davacı yan kayıtları Çerkezköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat yolu ile incelenmiş olup; işletme defteri tutan davasının 12.000 kg miktarında kumaş emtiasını irsaliyeli fatura ile davalı yana sevk ettiği, 97.200,00 TL tutarlı alacağın takip tarihine ve inceleme yapılan tarihe kadar halen ödenmemiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı yan kayıtları için Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ise de davalı yanca ticari defter ve belge sunulmamıştır. Bu hali ile davalı yanın kayıtlarını incelemeye sunmamış olması aleyhine değerlendirilecek bir husus olmakla ve davacı mal satışını irsaliyeli, teslimli ticari kayıt ve dayanakları ile kanıtlamış olmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve alacak likit bulunmakla ayrıca icra inkar tazminatı da verilmiştir. Davacı yan takip tarihinde birikmiş faiz talep etmiş ancak bu kısmı harçlandırıp dava konusu haline getirmemiş ve dava ana alacak üzerinden açılmıştır…” gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 97.200,00 TL üzerinden takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacyıa verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Davacı tarafın, aralarında ticari ilişki olduğunu, bu ilişki gereği taraflarına mal satıp teslim edildiğini ve fatura düzenlediğini iddia ettiklerini, ancak davacı taraf ile aralarında herhangi bir alışverişin olmadığını, davacı tarafın, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibini başlattığını, başlatılan takibe itiraz etmeleri üzerine söz konusu takibin durdurulduğunu, İcra takibinde dayanak belge olarak 06/04/2015 tarihli … Kumaş Ticareti – … tarafından düzenlenen 97.200,00 TL tutarlı faturayı sunduklarını, davacı tarafından taraflarına düzenlenen faturanın tebliğ edilmediğini, davacı tarafın herhangi bir mal satmadığını ve teslim etmediğini, dosyada mevcut 06/04/2018 tarihli sevk irsaliyesinde açıkça görüleceği üzere, teslim alan kısmında imza olmadığını, ancak mahkeme tarafından imzasız sevk irsaliyesine ve adına düzenlenen faturaya dayalı olarak, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, bu nedenle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından “… Mah. … Cad. … Sok. No:… Yıldırım/BURSA” adresine tebligat gönderildiğini, ancak yapılan tebligatta görüleceği üzere adres kapalı olmasına rağmen, tebligatın muhtara bırakıldığını, bu adrese yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, defter incelemesi için yazılan talimat doğrultusunda çıkarılan tebligatın da usulsüz olduğunu, bu nedenle defterlerini sunamadığını, açılan davadan gerekçeli karar taraflarına geldiğinde haberdar olduklarını, hükme esas alınan raporun eksik incelemeyle düzenlendiğini, bilirkişi raporunun da usule uygun tebliğ edilmediğini, açıklanan nedenlerle işbu davanın reddi gerekirken İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/695 Esas, 2018/71K Karar sayılı, 09/07/2018 tarihli davanın kabul kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, haksız ve yersiz davanın reddiyle, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67 maddesi uyarınca iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı yanca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece dava dilekçesinde gösterilen davalı adresine TK 21/1 maddesi uyarınca tebligat çıkarıldığı, yine ön inceleme duruşma günü tebligatının da bu surette yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı bu adresi kapattığını beyan etmişse de buna ilişkin belge sunmamıştır. Bu şekilde yapılan tebligat usule uygundur. Ancak davalı yanın defter incelemesi için talimat mahkemesince çıkarılan tebligatın adreste tanınmadığı gerekçesiyle bila tebliğ döndüğü, bu şekilde tebligatın iade edildiği anlaşılmaktadır. Davalı yanın defter ve kayıtlarının incelenmesi için çıkarılan tebligatın bila dönmesinden sonra tebligat kanunu hükümlerine göre davalıya usulüne uygun defter muhtırası tebliğ edilmeden ve davalının bu yönde savunma hakkı kısıtlanarak sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’ nın 353/1-a/6.maddesi gereğnice kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, davanın esasına ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca, 010.06.2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK.353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.