Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1945 E. 2020/533 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1945
KARAR NO : 2020/533
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/1155 Esas – 2018/1036 Karar
TARİHİ: 19/09/2018
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
Taraflar arasındaki genel kurul kararlarının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin karara karşı davacı vekilince ve sonrasında üçüncü kişi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %10 oranında hissedarı olduğunu, davalı şirkete ait 2016 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 20/09/2017 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin toplantıya kısa süre önce haberdar olması nedeniyle katıldığını, katıldığı toplantıda iptalini istediği kararlara muhalefet şerhi koyduğunu, genel kurulda alınan 3-4-5-6 nolu kararların kanuna, ana sözleşmeye, objektif iyiniyet kurallarına aykırı olması nedeniyle ayrı ayrı iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının genel kurul toplantısına katıldığını, şirketle ilgili gerekli bilgilerin kendisine verildiğini, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere kararların iptalini gerektirir herhangi bir hususun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 2017/1155 E 2018/1036 K sayılı kararında özetle, “…Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 01/06/2018 tarihli raporlarında davacı tarafın dava konusu yapmış olduğu 3-4-5-6 nolu kararların alınmasında herhangi bir usulsüzlük ve kanuna aykırılığın bulunmadığını, bu bağlamda dava konusu yapılan kararlar yönünden iptal şartlarının gerçekleşmediğini teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi heyet raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu davalı şirkete ait 20/09/2017 tarihli genel kurul toplantısına katıldığı, katıldığı toplantıda iptalini istediği kararlar yönünden muhalefet şerhi koyduğu, davacı tarafın iptalini talep ettiği kararların kanuna, şirket ana sözleşmesine ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmadığının, düzenlenen bilirkişi heyeti raporuyla belirlendiği, davacı tarafın şirkete ait bilgi ve belgelerin kendisine toplantıdan kısa bir süre önce tevdii edildiğinin, bu nedenlerle finansal tabloları detaylı olarak inceleyip itiraz etme imkanının bulunmadığını, bu koşullarda yapılan toplantının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını ileri sürdüğü, ancak bu hususta davacı tarafın TTK 420/1 maddesi gereğince bu yöndeki isteminin toplantı başkanına iletip toplantının 1 ay süre ile ertelenmesini isteyebileceği, bu yönde talepte bulunduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu bağlamda açılan davanın ve dava konusu yapılan iptale yönelik istemin yasal dayanağı bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur …” gerekçesiyle davanın karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve sonrasında üçüncü kişi … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: dava dilekçesindeki iddialarını yineleyerek mahkemenin gerekçesine atıf yaptığı bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişilerin şirket kayıtları üzerinde inceleme ile eksik rapor düzenlediklerini, şirket kayıtlarının doğruyu yansıtmadığını, bu kapsamda şirket müdürü ile ilgili açılan Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/885 esasında görülen ve delil olarak bildirdikleri dava dosyasının incelenmediğini, mahkeme gerekçesinde her ne kadar TTK 420 maddesi değerlendirilmiş ise de, zaten dava konusu genel kurul toplantısının bu minvalde ertelenen genel kurul olarak yapıldığını, dava konusu genel kurula çağrının usulsuz olduğunu, gündeme aykırı yapıldığını, davacı yanca gönderilen ihtarlara rağmen bilgi edinme ve inceleme hakkının ihlal edilerek genel kurul yapıldığı, şirketin %51 hissesine sahip müdür … genel kurul kararlarında oy kullanmış olmasının kararların alınmasında etkili olduğu, şirket müdürüne verilmesi kararlaştırılan ücretin, şirketin bir önceki yıl kar oranı dikkate alındığında dürüstlük kuralına aykırı olacağını ileri sürmüştür. Üçüncü kişi … vekili müdehale ve istinaf başvurusu dilekçesinde özetle; müvekkilinin de davalı şirkette %10 hissedarlığı bulunduğunu, şirket müdürünün usulsüzlükleri bulunduğunu, dava konusu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 622. maddesi atfıyla, aynı Kanun’un 445 vd. maddeleri uyarınca, limited şirket genel kurur kararlarının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince ve daha sonra 3. Kişi şirket hissedarlarından … vekilince müdehale talep ve istinaf dilekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.A) Üçüncü kişi … vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; istinaf başvurusunda bulunan üçüncü şahıs … davada taraf olmayıp, üçüncü kişi olduğu, davaya asli ya da feri müdahil olarak kabulüne dair bir karar verilmediği gibi mahkemece yapılan yargılama sonunda aleyhine hüküm de kurulmadığı anlaşılmaktadır.HMK 357/1 maddesindeki düzenleme uyarınca istinaf incelemesi aşamasında da davaya müdahale talebinde bulunulamayacağından, HMK 352 .maddesi uyarınca, üçüncü kişinin istinaf hakkı bulunmadığından, üçüncü kişi … vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekecektir.B) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava dilekçesindeki talep, 20.09.2017 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan 3, 4, 5 ve 6 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.Dava konusu olan 2016 senesine ilişkin olağan genel kurul toplantısının 20.09.2017 tarihinde yapıldığı, şirketin sermayesinin ve hissesinin tamamının asaleten ve vekaleten olmak üzere toplantıda temsil edildiği, toplantı nisabının sağlandığı, buna göre, gündemin 3. maddesiyle müdürler kurulunun faaliyet raporunun onaylanmasına, 4. maddesiyle bilanço ve gelir tablosunun onaylanmasına, 5. maddesiyle şirket müdürünün ibrasına ve 6. Maddesiyle de şirket müdürüne 2017 yılı için aylık 10.000 TL ücret ödenmesinin müzakere edilip oy çokluğu ile kabul edildiği , davacının usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa geçirdiği anlaşılmaktadır. Limited Şirket genel kurul kararların butlanı ve iptalinde TTK.m.622 gereğince, anonim şirket genel kurul kararlarının butlanı ve iptaline ilişkin hükümler uygulanacaktır. TTK.m.445 uyarınca, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davasının açılabileceğini hüküm altına almıştır.Davacı gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf nedenlerinde, dava konusu genel kurula çağrının usulsuz olduğunu, gündeme aykırı yapıldığını, davacı yanca gönderilen ihtarlara rağmen bilgi edinme ve inceleme hakkının ihlal edilerek genel kurul yapıldığı, şirketin %51 hissesine sahip müdür … genel kurul kararlarında oy kullanmış olmasının kararların alınmasında etkili olduğu, şirket müdürüne verilmesi kararlaştırılan ücretin, şirketin bir önceki yıl kar oranı dikkate alındığında dürüstlük kuralına aykırı olacağını ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi gerekçesinde sadece davalı şirketin mali kayıtları üzerinde yapılan tespitler ışığında düzenlendiği anlaşılan bilirkişi raporuna atıfla yetindiği, uyuşmazlık noktalarını nasıl aştığına ilişkin değerlendirmesini her bir gündem maddesi için gerekçeli olarak açıklamadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu kararlar bakımından davacı iddiası kapsamında şirket ortak ve hisse durumu da açıklanarak, her bir kararların yeterli nisapla alınıp alınmadığı ortaya konulmadığı gibi, reddedilen gündem maddeleriyle ilgili olarak mahkeme hiç bir gerekçe yazmamıştır. İlk derece mahkemesinin kararı, HMK.m.297 anlamında denetime elverişli bir karar niteliğinde değildir. Bu kapsamda davalı şirketle aynı faaliyet alanında ve ölçekteki şirketlerde müdürlere yapılan ödeme tutarları da dikkate alınarak davalı şirketin önceki yıl kâr miktarları da gözetilerek hakkaniyete uygun değerlendirme yapılması gerekirken bu konunun da değerlendirilmediği anlaşılmıştır.Üçüncü kişi … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352 maddesi uyarınca usulden reddine, davacı yan istinafı bakımından İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1-a.6. maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Üçüncü kişi … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352 maddesi uyarınca usulden reddine, Davacı vekilinin istinafı bakımından İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1-a.6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine,4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Üçüncü kişi … tarafından istinaf başvurusu için yapılan tüm giderlerin üzerinde bırakılmasına, 6-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.