Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1924 E. 2018/1480 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1924
KARAR NO : 2018/1480
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2018/519 2018/522
TALEBİN KONUSU: İhtiyati Hacze itiraz
İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze vaki itirazın reddine dair 12/07/2018 tarihli ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; 19/09/2017 tanzim tarihli, 18/05/2018 vade tarihli, 7.000.000,00 TL bedelli bonoya dayanak alacağın temini için İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince 24/05/2018 tarihli kararla; ihtiyati haciz isteminin kabulü ile 1.402.874,56 TL alacağın temini bakımından teminatsız olarak İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, İcra İflas Kanunu’ndaki tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Bu karara karşı borçlular vekili, ilk derece mahkemesi nezdinde itirazda bulunmuştur.
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin 6100 sayılı yasa ile Sulh Hukuk Mahkemeleri olması sebebiyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemelerin Afyonkarahisar Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek yasal şartların mevcut olmadığını, ihtiyati hacze konu olan ve dosyada bulunan 19/09/2017 keşide ve 18/05/2018 vade tarihli, 7.000.000,00 TL bedelli bononun esasen keşide tarihi, vade tarihi ve diğer zorunlu veya ihtiyari olan hiçbir unsuru doldurmadan sadece boş bir kağıda keşideci imzası ve aval verenlerin imzası alınmak suretiyle verilen ve sonradan oluşturulmuş bir senet olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı bankadan çekmiş olduğu KGF kredisinin zaten teminatlı bir kredi olup aynı zamanda ipotek ile de teminat altına alınmış bir kredi olduğunu, Kredi Garanti Fonunun direkt olarak devlet tarafından garanti altına alınmış bir kredi türü olduğunu, alacaklı bankanın müvekkillerinin babası olan ve ihtiyati hacze konu bonoya aval verenlerden olan …’un 20/05/2018 tarihindeki vefatını öğrenmesi akabinde iş bu bonoyu anlaşmaya aykırı bir şekilde doldurarak tedavüle koyduğunu, ihtiyati hacze teminatsız olarak karar verilmiş olmasının müvekkillerini korumasız bıraktığını belirterek, öncelikle görevsiz ve yetkisiz olarak verilen ihtiyati haciz kararının usuli itirazları açısından kabulüne, kabul görmemesi halinde ihtiyati haciz kararının esasa ilişkin itirazları nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince, istinafa konu 12/07/2018 tarih 2018/519 D.iş – 2018/522 Karar sayılı ek kararla; ”İtiraz eden tarafça süresi içerisinde ihtiyati haciz kararına itirazda bulunulmuş ise de; itirazında belirttiği hususların borcun esasına ilişkin itirazlar olduğu ve kanunda tahdidi olarak sayılan sebeplerden olmadığı, ihtiyati haczin yasal şartlarının oluştuğu, itiraz eden borçlunun itirazının yerinde olmadığı, mahkememizin talep üzerine teminatla vermiş olduğu ihtiyati haczin yerinde olduğu” gerekçesiyle, ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Borçlulardan hiçbirinin adresi İstanbul olmadığını, her bir borçlunun adresinin Konya olduğunu, yine ihtiyati haciz kararına konu olan bononun keşide yerinin Afyon olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, bu sebeple mahkemenin öncelikle yetki yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermesi gerektiğini,
İhtiyati haciz kararı verilmesi gerektiricek yasal şartlar mevcut olmadığını, vadesi gelip de ödenmeyen bir borç olmadığını, müvekkilinin ve diğer müvekkillerin de uzun yıllardır ticaret hayatında olan, ticari itibarı belirli bir adresi olan gerçek ve tüzel kişiler olduğunu, 11.07.2018 tarihli celsede de vadesi gelen ve ödenmiş borç dekontlarının dosyaya sunulduğunu,
Alacaklı bankanın, kredi teminatı olarak verilmiş keşideci imzalarını kötüye kullanarak kendisi lehine ve anlaşmaya aykırı şekilde bonoyu sonradan doldurarak muaccel halde olmayan bir alacağı muaccel hale getirmeye çalıştığını,
Açıklanan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının ve itirazın reddine ilişkin istinaf konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine ilişkin karının istinafına ilişkindir.
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur”. Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu ve miktarını yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Salt talepte bulunulması alacağın varlığını kabul etmeye ve ihtiyati haciz kararı vermeye yeterli değildir. Mahkemenin, öncelikle ihtiyati haciz isteminin dayanağını oluşturan alacağın varlığına ilişkin yeterli bir yaklaşık kanaat edinmesi şarttır.
İİK’nın 265/1. maddesi uyarınca borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından bonoya dayanılarak ihtiyati haciz isteminde bulunulmuştur. HMK’nın 17. maddesi uyarınca sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri tarafından yetki sözleşmesi yapılabilir. İtiraz eden borçlulardan … Ltd. Şti. ile alacaklı …Katılım Bankası A.Ş. tacirdir. Bonoda açıkça uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmektedir. Borçlu şirket yönünden yetki şartı geçerlidir. İİK’nın 258 ve 50. maddeleri atfıyla HMK’nın 7/2. maddesi uyarınca davalılardan biri için yetkili olan mahkeme, diğerleri için de yetkili hale gelmiştir.
Alacaklının ihtiyati haciz talebi bonoya ilişkin olup mutlak ticari dava olması nedeniyle, talebi inceleme görevi asliye ticaret mahkemesine aittir.
İş bu bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğuna yönelik itiraz sebeplerine gelince; İtirazda bulunan borçlu vekilinin dilekçesindeki diğer itiraz nedenlerinin işin esasına yönelik olup, menfi tespit ya da istirdat davasının konusunu teşkil edebileceği ve dava aşamasında dinlenebilecek nitelikte olduğu, İİK’nın 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı, ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği istikrarlı Yargıtay kararlarında vurgulanmıştır ( Emsal nitelikteki Yargıtay 11. HD 19/09/2016 tarih, 2016/8376-7358 E.K sayılı ilamı).
Açıklanan bu gerekçelerle, borçlular vekilinin teminat dışındaki itiraz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Alacaklı bankanın teminattan muaf olduğuna dair bir yasal düzenleme tespit edilmemiştir. İİK’nın 259. maddesi uyarınca alacaklı teminat yatırmak zorunda olup ilk derece mahkemesinin teminata yönelik itirazı reddetmesi isabetsiz olmuştur. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinafa konu 12/07/2018 tarihli kararının düzeltilerek itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, HMK.353/1.b.1- 2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati hacze itiraz edenlerin istinaf başvurusunun teminat dışındaki hususların reddine, sadece teminat yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Borçlular vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne; HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin 2018/519 değişik iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 12/07/2018 tarihli ek kararın düzeltilerek, itirazı hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin teminat dışındaki istinaf başvurusunun reddine,
2-İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin teminata yönelik itirazının kabulüyle takdiren %15 oranında hesaplanan 210.432,00 TL nakdi teminatı ilk derece mahkemesi veznesine yatırması veya aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu ilk derece mahkemesine ibraz etmesi için iş bu kararın tebliğinden itibaren başlamak üzere alacaklı vekiline 10 günlük kesin süre verilmesine,
Süresinde teminat yatırılmaması halinde ilk derece mahkemesince teminat yatırılmadan verilen ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
3-İhtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından yatırılan peşin istinaf harcın talep halinde davalıya iadesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/12/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 361/1-f .maddesi uyarınca karar kesindir.