Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/19 E. 2018/529 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/19
KARAR NO : 2018/529
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2017
NUMARASI : 2015/659- 2017/93 E.K
DAVANIN KONUSU : Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin gümrükleme ve müşavirlik alanında hizmet verdiğini, bu bağlamda faaliyetleri sırasında oluşabilecek mesleki hatalar ve yanlışlıklar nedeniyle doğabilecek maddi zararlara karşı mesleki sorumluluk sigortası yaptırdığını, müvekkilinin müşterisi dava dışı … Cihazlar A.Ş’ye “ihraç amacı ile geçici ithal” edilmek istenen eşyaya “Dahilde İşleme İzin Belgesi”ni tedarik ederek geçici ithalat beyannamesini tescil ettiğini, ilgili gümrük idaresinin yaptığı değerlendirme sonucunda işleme izin belgesinde ve geçici ithalat beyannamesindeki gümrük tarife istatistik pozisyonlarının, geçici ithal edilmek istenen eşyalara ait gümrük tarife pozisyonuna uymadığından gümrük tarife istatistik pozisyonu ve beyannamenin değiştirildiğini, bununla ilgili olarak tahakkuk ettirilen idari para cezasının ödendiğini, meydana gelen zarardan davalı … şirketinin poliçe limiti olan 50.000,00-TL’lik kısmından sorumlu olduğunu, ancak davalının zararın tazminine yanaşmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketinin yazılı muvafakati alınmaksızın ödenen para cezasının mesleki sorumluluk sigorta poliçesi genel şartları ve sigorta poliçesi özel şartları gereği sigorta teminatı kapsamında dışında olduğunu, usul ve yasaya aykırı olan cezai işleme karşı itiraz ve yargı yolunun işletilmediğini, ayrıca ödenen idari para cezasının davacının mesleki sorumluluğundan kaynaklanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, takip konusu para cezasına herhangi bir itiraz bulunmaksızın uzlaşma yoluna gidilmeden ayrıca sigortacı davalıya bildirim yapılıp yazılı onayı da alınmaksızın ödendiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, poliçe genel ve özel şartları çerçevesinde mahkeme onayı ile mahkeme onayı dışında yapılan ödemelerin sigortacı tarafından yazılı olarak onaylanması halinde kabul edileceği, sigortalının, sigortacının yazılı onayını almadan kısmen veya tamamen herhangi bir yükümlülüğü kabul etmeyeceğinin, ödeme yapmayacağının, masraf yada harcamaya girmeyeceğinin hüküm altına alındığı, davalı sigortacının bu doğrultuda poliçeden kaynaklı sorumluluğunun ve tazminat yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu para cezasının tanzim edilmesine müvekkili şirketin gümrük tarife istatistik pozisyonlarını yanlış değerlendirmesinin sebebiyet verdiğini, dolayısıyla idari para cezasının mevzuata uygun olduğunu, hukuken netice alınamayacağından itirazda bulunulmadığı gibi bu durumun zaman ve maddi kayba sebep olacağını, kaldı ki bu konuda müvekkili şirketin herhangi bir inisiyatifinin olmadığını, müvekkili şirketin mesleki kusuru nedeniyle tahakkuk eden ve ödediği idari para cezasından mesleki sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davalının limiti dahilinde sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
B-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine 5.850,00 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.360,68 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, dava dışı müşterisine gümrük işlemlerinde verdiği hizmet sırasında mesleki kusuru nedeniyle ilgili idarece tahakkuk ettirilen idari para cezasının ödemek zorunda kaldığını, ödenen bu bedelden davalının mesleki sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı ise, yazılı muvafakat olmaksızın yapılan ödemeden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, davacının ödemek zorunda kaldığı idari para cezasından mesleki sorumluluk poliçesi kapsamında davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imzalan Gümrük Müşavirleri Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesinin “Tazminat Ödemeleri ve Anlaşmalı ödemeler” başlıklı 5.4 maddesinde; “…sigortacı tarafından ödenecek hasar tutarı, bir mahkeme, adli makam ya da tahkim mahkemesinin zararının karşılanmasına yönelik nihai kararına göre belirlenecektir. Mahkeme onayı ile mahkeme onayı dışında yapılan ödemeler, sigortacı tarafından yazılı olarak onaylanması halinde kabul edilecektir. Sigortalı, sigortacının yazılı onayını almadan kısmen ya da tamamen herhangi bir yükümlülüğü kabul etmeyecek, ödeme yapmayacak, masraf ya da harcamaya girmeyecektir..” denilmiştir. Davacı tarafça ödeme için davalı … şirketinden yazılı onay alınmadığı kabul edildiğine göre, bu durumda davalının poliçeden kaynaklı sorumluluğu ve tazminat yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin istinaf sebebi vekalet ücretine yöneliktir.
Dava, itirazın iptali davası olup, dava konusu icra takibinde talep edilen 50.000 TL üzerinden itirazın iptalinin istenmiş ve bu miktar üzerinden dava değerinin gösterilerek harçlandırılmış olması gözetildiğinde reddedilen dava değeri üzerinden davalı lehine 5.850,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.360,68 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçeler doğrultusunda, davacının yerinde görülmeyen tüm istinaf sebeplerinin HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile vekalet ücretinin HMK.nın 353/1.b.2 maddesi gereğince düzeltilmesine dair aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.b.2.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 31,40-TL karar harcının peşin alınan 27,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.70-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 28,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 28,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 85,70 TL’nin hazineye gelir kaydına,
8-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin istinaf harcının talep halinde davalıya iadesine,
9-Davalı tarafça harcanan 85,70 TL harç gideri ve 25,00 TL posta masrafları olmak üzere, 110,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
11-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU:HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.